Yüksel Baysal Gündem Oluşturacak Açıklamalar Yaptı !
Sağdan gazeteci çıkmaz! Sorgulamıyorlar ve biat ediyorlar…
Siyaset yelpazesinin sağ kanadında yer alanların gazetecilik yapmasını sert dille eleştiren
SESSİZLİĞİNİ MANŞETX’E BOZDU
‘TÜRBANLININ DA HAKKI VAR’
Yüksel Baysal, “Paketin 2’inci olumlu yanı da türban. Türbanlının da devlet memuru olma hakkı vardır. Bu konuda yapılan özgürleştirmeyi doğru buluyorum. Türban konusunda zamanlama da doğru. Daha önce yapılsaydı problem olurdu” dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi Başkanı Yüksel Baysal, “Sağdan gazeteci çıkmaz. Çünkü biat ediyorlar” diye konuştu. Baysal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasında var olduğu iddia edilen gerginliğe ilişkin de Manşetx Gazetesi’ne çarpıcı açıklamalar yaptı.
SESSİZLİĞİNİ MANŞETX’E BOZDU
Şubat 2013’te yapılan seçimle ÇGD Bursa Şubesi Başkanı seçilen Yüksel Baysal, Manşetx Gazetesi’ne gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. Siyasi görüşün mesleki anlamda yaratığı etkiyi değerlendiren Baysal, kendisine muhalefet edenler başta olmak üzere sağ görüşlü meslektaşlarına adeta meydan okudu.Baysal, “Sağ görüşlüden neden gazeteci çıkmıyor kolay kolay? Çünkü sorgulamıyorlar. Çünkü biat ediyorlar. Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Örneğin iktidar yanlısı medya oluştu diyelim… Ne yapıyorlar? Adam, neredeyse her gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor. Sanki Başbakan Kılıçdaroğlu! Sanki iktidar CHP” ifadelerini kullandı.
YÜKSEL BAYSAL, CEMAATÇİ Mİ?
Gazetecinin çevresinde yaşanan olayları sorgulaması gerektiğini de söyleyen ÇGD Başkanı Baysal, cemaate yakın olduğu yönündeki değerlendirme için de çarpıcı açıklamalar yaptı. Baysal, “Bana ‘Cemaatçi misin’ diyorlar. Cemaatin eğitim hamlesini beğeniyorum, seviyorum ve destekliyorum. Ama cemaatin siyasete karışmasını şiddetle kınıyorum. AK Parti’nin ise makro göstergelerde ekonomik anlamda başarılı buluyorum. İyi işler yapıyorlar” dedi.
Gazetecinin çevresinde yaşanan olayları sorgulaması gerektiğini de söyleyen ÇGD Başkanı Baysal, cemaate yakın olduğu yönündeki değerlendirme için de çarpıcı açıklamalar yaptı. Baysal, “Bana ‘Cemaatçi misin’ diyorlar. Cemaatin eğitim hamlesini beğeniyorum, seviyorum ve destekliyorum. Ama cemaatin siyasete karışmasını şiddetle kınıyorum. AK Parti’nin ise makro göstergelerde ekonomik anlamda başarılı buluyorum. İyi işler yapıyorlar” dedi.
‘FARUK ÇELİK ARKADAŞIM’
Baysal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le olan iletişimiyle ilgili yapılan eleştirilere de sert çıktı: Ben Faruk Bey’e yakın değilim. Benim Faruk Çelik’le dünya görüşüm aynı değil. Siyasal olarak aynı noktada değiliz. Benim kimseyle dirsek temasım doğrudan yok. Faruk Çelik’le biz bir süreçten geliyoruz. Faruk Çelik, Refah Partisi İl Başkan Yardımcılığı’ndan beri arkadaşımdır. Faruk Çelik’in diğerlerinden farkı, ne kadar eleştirirseniz eleştirir hoşgörülüdür” ifadelerini kullandı.
Baysal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le olan iletişimiyle ilgili yapılan eleştirilere de sert çıktı: Ben Faruk Bey’e yakın değilim. Benim Faruk Çelik’le dünya görüşüm aynı değil. Siyasal olarak aynı noktada değiliz. Benim kimseyle dirsek temasım doğrudan yok. Faruk Çelik’le biz bir süreçten geliyoruz. Faruk Çelik, Refah Partisi İl Başkan Yardımcılığı’ndan beri arkadaşımdır. Faruk Çelik’in diğerlerinden farkı, ne kadar eleştirirseniz eleştirir hoşgörülüdür” ifadelerini kullandı.
ARINÇ’IN TOPLANTILARINA NEDEN KATILMIYOR?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın gazetecilere karşı hoşgörülü olmadığını dile getiren Yüksel Baysal, “Bülent Arınç hoşgörülü değil. Bir gazetecinin mesleğini yapmasını engellemeye çalışıyor. Ben onun toplantılarına gidemiyorum. Neden? Soru sorarsam ya beni azarlarsa diye. Kendilerini azarlatan gazetecileri de yadırgıyorum. Öyle bir şey bana olursa kalkıp ne gerekiyorsa söylemem lazım. O da işime gelmediği için hiçbir basın toplantısına gitmiyorum. Bülent Arınç asla demokrat değil” dedi.
‘BGC ZENGİN, BİZ FUKARA’
ÇGD Başkanı Baysal, derneğin içinde bulunduğu maddi sıkıntılarla ilgili de “Bizim 550 üyemizden 150’si aidat ödüyor. Ekonomik gücümüz olsa işten çıkarılan arkadaşlara destek oluruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin (BCG) ayda 50-60 bin lira geliri var. Onlar zengin, biz fukarayız. Cemiyet’in ekonomik gücü ÇGD’de olsa Bursa basınının rengi farklı olur. Yani bu para bende olsa gazete çıkarır, işsiz gazetecilere orada istihdam sağlarım” açıklamasını yaptı.
ÇGD Başkanı Baysal, derneğin içinde bulunduğu maddi sıkıntılarla ilgili de “Bizim 550 üyemizden 150’si aidat ödüyor. Ekonomik gücümüz olsa işten çıkarılan arkadaşlara destek oluruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin (BCG) ayda 50-60 bin lira geliri var. Onlar zengin, biz fukarayız. Cemiyet’in ekonomik gücü ÇGD’de olsa Bursa basınının rengi farklı olur. Yani bu para bende olsa gazete çıkarır, işsiz gazetecilere orada istihdam sağlarım” açıklamasını yaptı.
‘BGC’NİN PARALARI NEREYE GİDİYOR?’
Nuri Kolaylı’nın Başkanlık yaptığı BGC’ye rant sağlandığı iddiasını da gündeme getiren Yüksel Baysal, “Cemiyetin iş hanı var. O bina, küçük bir basın merkezi yapılmak üzere cemiyete verildi. Bir süre sonra Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, oraya bölgenin imarına aykırı rant verdi. O ranttan yararlanan BGC; yap-işlet-devret yöntemiyle altını market işletmesine vererek, üstünü de kendine aldı. Oradan büyük gelir elde etti. Nasıl geldiği değil, bu paralar nereye ve niçin gidiyor? Onu sorgulamak lazım. Hangi gazeteciye ve ne için harcanıyor paralar? Biz her konuda şeffafız. Cemiyet’in aynı şeffaflığı gösterdiğini göremiyoruz” ifadelerini kullandı.
Nuri Kolaylı’nın Başkanlık yaptığı BGC’ye rant sağlandığı iddiasını da gündeme getiren Yüksel Baysal, “Cemiyetin iş hanı var. O bina, küçük bir basın merkezi yapılmak üzere cemiyete verildi. Bir süre sonra Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, oraya bölgenin imarına aykırı rant verdi. O ranttan yararlanan BGC; yap-işlet-devret yöntemiyle altını market işletmesine vererek, üstünü de kendine aldı. Oradan büyük gelir elde etti. Nasıl geldiği değil, bu paralar nereye ve niçin gidiyor? Onu sorgulamak lazım. Hangi gazeteciye ve ne için harcanıyor paralar? Biz her konuda şeffafız. Cemiyet’in aynı şeffaflığı gösterdiğini göremiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ANADİLDE EĞİTİM DOĞRU’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’ni de değerlendiren Baysal, “Paketin 2 olumlu yanı var. Birisi, Kürtlere anadilde özel okul eğitimi sağlanması… Son derece olumlu ve doğrudur. Yapılması gerekiyordu. Bu insanların anadilde eğitim hakkı olmalı. İngilizce özel okul açılıyorsa neden Kürtçe okul açamıyorsunuz? Kabul etmiyorum” açıklamasını yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’ni de değerlendiren Baysal, “Paketin 2 olumlu yanı var. Birisi, Kürtlere anadilde özel okul eğitimi sağlanması… Son derece olumlu ve doğrudur. Yapılması gerekiyordu. Bu insanların anadilde eğitim hakkı olmalı. İngilizce özel okul açılıyorsa neden Kürtçe okul açamıyorsunuz? Kabul etmiyorum” açıklamasını yaptı.
Yüksel Baysal, “Paketin 2’inci olumlu yanı da türban. Türbanlının da devlet memuru olma hakkı vardır. Bu konuda yapılan özgürleştirmeyi doğru buluyorum. Türban konusunda zamanlama da doğru. Daha önce yapılsaydı problem olurdu” dedi.