-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“5 aylık dönemde yüzde 17,2, yıllık bazda yüzde 28,7 artan yem
fiyatları ve diğer girdilerdeki artış, çiğ sütte yüksek zammı zorunlu
kılıyor”
-“1 litre çiğ süt satan üreticinin karşılığında 1,5 kilogram yem
alabilmesi için üreticide en düşük süt fiyatının 2 lira 6 kuruş
olması gerekiyor”
-“Ülkemizde üreticinin eline geçen çiğ süt fiyatı, kilogramda
1 lira 39 kuruşken, AB’de 1 lira 82 kuruş, İtalya ve Avusturya’da
1 lira 99 kuruşa kadar çıkıyor”
-“Kimse ‘bu artışlar üreticiyi zorluyor, bir araya gelelim, fiyatları
yeniden revize edelim’ demiyor”
-“Yem piyasasına etkin bir şekilde müdahale edilmelidir”
-“Yem fiyatları belli bir seviyeyi aştığında Tarım Kredi ve
diğer örgütler devreye sokulmalı, artış önlenmelidir”
-“Önümüzdeki dönem için tatmin edici bir fiyat belirlenmelidir”
Ankara – 18.07.2018 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 5 aylık dönemde yüzde 17,2, yıllık bazda yüzde 28,7 artan yem fiyatları ve diğer girdilerdeki artış, çiğ sütte yüksek zammı zorunlu kıldığını bildirerek, “Çiğ süt fiyatı artırılmalıdır. 1 litre çiğ süt satan üreticinin karşılığında 1,5 kilogram yem alabilmesi için üreticide en düşük süt fiyatının 2 lira 6 kuruş olması gerekiyor” dedi.
Bayraktar, süt fiyatlarının Şubat-Haziran döneminde brüt 1 lira 53 kuruş olarak sabitlendiğini hatırlattı. Süt fiyatı sabit olmasına rağmen yem fiyatlarının sürekli artış gösterdiğine dikkati çeken Bayraktar, “Yem sanayicileri fiyatları döviz artışlarını gerekçe göstererek artırmaktadır. Ancak iş üreticiye geldiğinde, sanki üreticilerimiz döviz artışından etkilenmiyormuş, alım gücü azalmıyormuş gibi üretici fiyatları sabitlenmektedir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” diye konuştu.
-Türkiye’de çiğ süt fiyatı düşük-
Türkiye’de üreticilerin diğer ülke üreticilerine kıyasla daha düşük fiyata çiğ süt sattığını belirten Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:
“Ülkemizde üretici eline geçen çiğ süt fiyatı kilogramda 1 lira 39 kuruşa fiyata satılırken, Uruguay’da 1 lira 57 kuruş, Romanya, Slovenya ve Slovakya’da 1 lira 65 kuruş, Birleşik Krallık, Estonya, Polonya 1 lira 70 kuruş, ABD’de 1 lira 72 kuruş, Çek Cumhuriyeti, İrlanda, İspanya 1 lira 76 kuruş, Brezilya’da 1 lira 76 kuruş, Belçika’da, Danimarka’da, Fransa, Hırvatistan’da ve Avrupa Birliği (AB) ortalamasında 1 lira 82 kuruş, Hollanda ve Almanya’da 1 lira 93 kuruş, İtalya ve Avusturya’da 1 lira 99 kuruş fiyata satılmaktadır.”
1 litre çiğ süt satan üreticinin karşılığında 1,5 kilogram yem alabilmesi için üreticide en düşük süt fiyatının 2 lira 6 kuruş olması gerektiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Süt fiyatları Ulusal Süt Konseyi tarafından 5-6 aylık dönemlerde belirleniyor. En son Şubat-Haziran dönemi için brüt 1 lira 53 kuruş olarak uygulandı. Üreticinin bu dönemde eline 1 lira 39 kuruş geçti. Üretici fiyatları sabitken yem fiyatlarında önemli oranda zamlar meydana geldi. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Ortamda sanki girdiler artmamış gibi bir hava var. Kimse ‘bu artışlar üreticiyi zorluyor, bir araya gelelim, fiyatları yeniden revize edelim’ demiyor. Yem artışına bağlı gelir kaybı nasıl telafi edilecek? Bütün bunların yeni dönemde net bir şekilde ortaya konması lazım. En kısa zamanda yeni fiyat belirlemek için bir araya gelinmeli, önümüzdeki dönem için tatmin edici bir fiyat belirlenmelidir.
Yem fiyatlarındaki artışın çiğ sütte üreticiyi zorladığı açıkça görünüyor. Sütte istikrar yem ve diğer girdi maliyetlerine bağlıdır. Yem piyasasına etkin bir şekilde müdahale edilmelidir. Yem fiyatları belli bir seviyeyi aştığında Tarım Kredi ve diğer örgütler devreye sokulmalı, artış önlenmelidir.”
-“Yeni dönemde yeni politikalar belirlenmelidir”
Yapısal sorunlara yönelik tedbir alınması için etkin ve uygulanabilir politikalar izlenmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Yemde piyasa üretici lehine düzenlenmelidir.
Bölgeler arası süt hareketlerinin bölge çiğ süt fiyatlarını olumsuz etkilemesinin önüne geçilmelidir.
Kaliteye göre fiyatlandırma sistemi oluşturulmalı, süt sanayicilerinin üreticiye zorla yem satması önlenmelidir.
Piyasa fiyatlarında yaşanan olumsuz gelişmelere bağlı damızlık hayvan kesimini önleyici tedbirler alınmalıdır.
Buzağı kayıpları belirlenecek ülkesel eylem planı çerçevesinde önlenmelidir.
Kaba yemde kalite standartları belirlenmelidir.
Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele edilmelidir.
Birçok hastalıkta ülkesel eradikasyonun sağlanmalıdır.
Sanayicinin süt bırakmasını ve taşeronların etkinliğini önleyecek tedbirler alınmalıdır.
Üreticilerin besleme ve sürü yönetimi başta olmak üzere birçok konuda eğitimlerinin sağlanması konularına öncelik verilmelidir.”