1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde sembol haline gelen Taksim Meydanı’nda sağlık çalışanlarını adına açıklamalarda bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, pandemi nedeniyle toplum sağlığını korumak için hayatlarını hiçe sayan sağlık çalışanlarını hatırlatarak sağlık emekçilerine vaat edilen özlük haklarını sordu.
‘KAYBETTİĞİMİZ MESLEKTAŞLARIMIZIN ANISINA SARILIYORUZ’
Koronavirüs pandemisini göğüsleyerek gece gündüz toplum sağlığı için çalışan sağlık emekçilerine değinen Özlem Akarken, “Bugün hüzünlüyüz! Küresel salgınla temaslı birçok mesai arkadaşımız olduğu gibi bir can kurtarmak için mesleğinin gereğini yapıp bu salgında kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısına sarılıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SEÇİM MEYDANLARINDA SÖZ VERDİĞİNİZ HAKLARIMIZI İSTİYORUZ’
Sağlık emekçilerinin pek çok alanda özlük haklarının verilmediğini, ihtiyaç olduğu halde ek gösterge düzenlenmesi yapılmadığı, sağlık tazminatı konusunda adım atılmadığını ama en önemlisi pandemi ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının haklarının verilmediğini belirten SAHİM-SEN Genel Başkanı Akarken, “Bizler bu meydanda dün olduğu gibi bugünde seçim meydanlarında sözünü aldığımız sağlıkta şiddetin sona erdirilmesini ve bu konuda daha caydırıcı yasaların çıkartılmasını, 3 bin 600 ek gösterge için ek gösterge düzenlemesinin yapılmasını, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında mülakatın kalkmasını, bir kereye mahsus yardımcı hizmetler sınıfındaki arkadaşlarımızın eğitim öğretime göre unvanlarının sınavsız olarak düzenlemesini, haksız adaletsiz bir sistem olan ek ödemelerin gözden geçirilmesini, meslek gruplarına göre sağlık tazminatı verilmesini, sabit ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, yıpranmanın geriye dönük olmasını, müdür şef yönetici gibi kadroların liyakate göre atanmasını, muayene sürelerinde 15 dakika gibi gerçekle uyuşmayan otomatik sistemin değişmesini, emeklilikte yaşa takılanlara çözüm üretilmesini, yargı kararıyla ödenen artırımlı nöbet ücretlerinin yeni yargı kararına istinaden geriye dönük istenmemesini böylece çalışanların mağdur edilmemesini, kamuda çalışıp bayram ikramiyesi alamayan tek kesim memurlar olduğu için bayram ikramiyesi ödenmesini, 4-B sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi ve 4-B 4-D’nin atama sorunlarının çözülmesini, yemek hizmeti verilmesi yerine yemek bedelinin ödenmesini ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı Teknik Hizmetler Sınıfı Yardımcı Hizmetler Sınıfı nöbet ücretlerinin iyileştirilmesini, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapanların özlük haklarının düzenlenmesini istiyoruz. Hamile ve engelli sağlık çalışanlarının pandemi süresince idari izinli sayılması gerekirken, filyasyon ekiplerinde çalışan hekim dışı personel Ocak ayından günümüze performans ücretlerini alamıyor. 669 sayılı Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Asker Hastanesi personellerinin alınan kadro ve unvanlarının geri verilmesini, özlük hakları içinde yer alan lojman hakkının verilmesini, COVID 19 ile mücadelede vefat eden sağlık kurum çalışanlarına sağlık şehidi olmasını, Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sağlık Bakanımızdan, Milletvekillerimizden talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘SELAM OLSUN HAK MÜCADELESİNDE YANIMIZDA OLANA’
Sağlık Hizmetleri Sendikası olarak gün ayrıştırma, ötekileştirme günü değildir diyerek siyasilere seslenen Özlem Akarken, “Sağlık Hizmetleri Sendikası olarak diyoruz ki; Gün tek yumruk olma günüdür, gün birlik beraberlik günüdür, gün ayrıştırıp, ötekileştirme günü değildir! Gün emekçiye hakkını verme günüdür. Gün para değil, ödül değil, refah düzeyi için verilen sözlerin tutulma günüdür. Selam olsun hak mücadelesinde yanımızda olana, selam olsun Ne Mutlu Türküm Diyene” diyerek sözlerini sonlandırdı.