KPMG Türkiye’nin hazırladığı ‘Sektörel Bakış 2020 – İlaç Raporu’nda ilaç sektöründe 2019 ve 2020 değerlendirildi. KPMG Türkiye İlaç ve Sağlık Sektör Lideri Hakan Orhan, ortalama yaşam süresindeki artışın da desteklediği sektörün, dünyada yaygınlaşan sosyal devlet kavramıyla, sürdürülebilirlik sorunu yaşamadan büyüdüğünü söyledi. Orhan, “Hızla artan teknolojik gelişmeler; sektörün kendi sınırlarının ötesine geçmesine yardım ederken yepyeni açılım alanları yaratıyor. Mesela Ar-Ge harcamaları üst seviyede olan sektör, verimliliklerini artırabilmek ve müşteri erişiminde optimum noktayı yakalayabilmek için büyük veri işleme ve blok zinciri kullanımlarını devreye alıyor. Sektör, sadece tedavi amaçlı ilaçlar alanında değil, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tüketici ürünlerinde büyüme kaydediyor. 2023’te 1,5 trilyon dolar sınırını aşması beklenen büyüme gelişmiş ekonomiler öncülüğünde sağlanacak. Brezilya, Çin ve Hindistan pazarları büyümeye katkı verecek” dedi.
Orhan, dünya genelinde reçeteli ilaç satışlarının yıllık yaklaşık yüzde 7 büyümeyle 2024’te 1,1 trilyon dolar büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Hakan Orhan, “En hızlı artış, katma değeri yüksek olan ‘yetim ilaçlar’ kategorisinde görülecek. Jenerik ilaç satışlarındaki artış görece sınırlı kalacak. Jenerik ilaçların 2019 yılında toplam reçeteli ilaç satışları içindeki yüzde 9,4 seviyesindeki payının 2024 yılında yüzde 7,4’e gerileyeceği; yüzde 16,0 olan yetim ilaçların payının ise yüzde 20,2’ye çıkacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.
KPMG Türkiye’nin ‘Sektörel Bakış 2020 – İlaç Raporu’ndan bazı başlıklar şöyle:
En çok kanser ilaçları için para ödeniyor
- Temel tedavi alanlarına göre ilaç satışlarında en yüksek pay büyük bir farkla onkoloji hastalıklarında. 2018 sonu itibarıyla yüzde 14,3’lük pazar payına sahip olan bu segmentin, 2024 pazar payı tahmini yüzde 19,4. Bu tahmin, 2024 itibarıyla ilaç için harcanan 5 TL’nin 1 TL’sinin kanser hastalıklarının tedavisine yönelik olacağına işaret ediyor.
- Teknoloji şirketlerinin iki katı Ar-Ge/Satış oranına sahip olan sektör, Ar-Ge harcamalarını geçtiğimiz yıllara kıyasla biraz daha sınırlasa da büyütmeye devam edecek. 2018’de reçeteli satışlara oranı yüzde 21,6 olan Ar-Ge harcamaları oranının 2024 yılında yüzde 18’e gerilemesi bekleniyor. Rakamsal olarak ise 2019’un toplam Ar-Ge harcama tutarı 182 milyar dolarken 2024 tahmini 213 milyar dolar olacak.
- Kanserden sonraki en büyük rakam anti diyabet ilaçlarında. Bu kapsamdaki ilaç satışlarının dört katından fazlasına ulaşacağını gösteriyor.
- 2018-2024 tahminlerinde pazar payı bileşik ortalama büyüme hızı itibarıyla (CAGR) onkoloji ilaçlarını geride bırakacağı öngörülen iki segment ise immünosupresanlar ve dermatoloji ilaçları.
Türkiye’de küresel rekabet kapasitesi var
- Türkiye ilaç sektörü, büyük potansiyeli ve yüksek teknolojili üretim kabiliyeti ile öne çıkıyor. Coğrafi konumu ve görece makul maliyet yapısı ile de küresel rekabete girebilecek kapasiteye sahip. Buna rağmen sektörel dış ticaret açığı ve Ar-Ge’ye yeterli kaynak ayrılamaması temel sorunlar olarak devam ediyor.
- 2019 yılında piyasaya 327 yeni reçeteli ürün girdi. Söz konusu ilaçlar içinde adet bazında en fazla paya sahip olan grup antibiyotikler olurken yeni ilaçların toplam satış hacmi içindeki payı 400 milyon TL olarak gerçekleşti. Pazara yeni giren eşdeğer ilaçların adedi ise 272 olarak kayda geçti.
- Türkiye ilaç pazarı 2019 yılının ilk üç çeyreğinde hastane ve eczane kanalında toplam yüzde 30,2 artışla 29,5 milyar TL’ye ulaşmıştır. Kutu ölçeğinde ise yüzde 1,3 büyüme ile 1,74 milyar kutu satışı gerçekleşmiştir. Sektördeki büyümenin temel kaynağı döviz kurlarına bağlı fiyat güncellemelerinden kaynaklanan fiyat artışları; bunu mevcut ürünlere olan talep artışı ve daha yüksek fiyatlı ürünlere olan artan eğilim ve pazara yeni giren ürünler takip ediyor.
Fiyat artışlarının etkisi
Türkiye’de sektörün pazar büyüklüğü 2019 Eylül itibariyle 29,5 milyar TL’ye adetsel hacim ise 1,7 milyar seviyesine ulaştı. Bu da sırasıyla pazarda yüzde 30 ve adette yüzde 1’lik büyüme anlamına geliyor. Tutar hacmi ile adet hacmi arasındaki önemli büyüme farkını 2019 yılında referans ilaçların ortalama fiyatlarının yüzde 30, eşdeğer ilaçların ortalama fiyatlarının ise yüzde 32 artmasıyla açıklamak mümkün.
Yerli üretimde satış hacmi büyüdü
- 2019’un ilk dokuz ayında ithal edilen ilaçların satış hacmi yıllık bazda yüzde 25 artarken, adetsel olarak yüzde 9 daraldı. Buna karşılık yerli üretimde satış hacmi yüzde 37 gibi önemli bir oranda artarken adetsel hacimde de yüzde 3’lük bir büyüme izlendi.
- Bu ayrışmada ithal ürünlerin fiyatlarının daha hızlı artmasının yanında yerli üretime yönelik eğilimin etkili olduğu görülüyor. İthal ilaçların fiyatları Eylül 2019 itibarıyla yıllık bazda ortalama yüzde 37 arttı. Türkiye’de üretilen ilaçların fiyat artışı ise yüzde 33 olarak gerçekleşti.
2015’ten bu yana en yüksek büyüme
Yurtiçi ekonomik aktivitede 2018’in ikinci ve 2019’un ilk yarısındaki ciddi durgunluğa rağmen ilaç sektörü göreceli olarak güçlü bir şekilde büyüme trendini koruyor. Türkiye’de ilaç sektörü geçen yıl yaklaşık yüzde 30 büyümeyle dikkat çekti. 2015 yılından bu yana yaşanan en hızlı büyümeyi gösteren bu oran, 2014-2019 ortalama büyümesini de yüzde 11,7 gibi çarpıcı bir seviyeye taşıdı. Sektörün, yerli üretimin artırılmasına yönelik motivasyondan aldığı güçle ve artan taleple birlikte büyüme trendini sürdürmesi bekleniyor. Üstelik TL’nin görece zayıflayan pozisyonu da ihracat hacmini destekleyerek bu trendin devamını sağlayacak bir temel oluşturuyor.
Biyoteknolojik ilaçlar revaçta
- Biyoteknoloji, sektörün en revaçta yatırım alanlarından. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu alana yönelik ilgi ve yatırımlar artış trendinde. Türkiye ilaç ithalatının yüzde 46’sını biyoteknolojik ürünlerin oluşturduğu düşünüldüğünde, konunun önemi daha da ortaya çıkıyor. Sektörde, bu alana yönelik ruhsatlandırmada yeni bir modelin çıkması beklentiler arasında.
- 2019’da biyoteknolojik ilaç kategorisinde 11 referans ve 4 biyobenzer olmak üzere toplam 15 ilaç pazara girdi. Geçen yılın ilk 9 ayında satışların toplam değeri 10 milyar TL’yi aştı.