Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Özgür Araz, Yavuz Selim Dayı, Muhammed Hayrettin Şahin, Levent Güngör ve Ayhan Bağdat’ı, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırdı. Mahkeme, ayrıca 5 sanığın ‘Cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan ayrı ayrı 200’er yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Diğer sanıklar Mehmet Türkmen Seyhan ve Fatih Alkan hakkında ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, ayrıca sanıklar Seyhan ve Alkan’ı, ‘Cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan da 166’şar yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşma sonrası kararı duyan sanık yakınları sinir krizi geçirdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'ni, 6. Motorlu Piyade Alayı'nda görev yapan subay, uzman çavuş ve erler ile bu unsurları komuta etmek için Kara Harp Akademilerinden görevlendirilen subayların işgal girişiminde bulunduğu belirtilerek, Lojistik Destek Merkezi'ne giden sanıkların vatandaşlar tarafından zorla binadan çıkarıldıkları anlatılmıştı.
Sanıkların merkezi ele geçirerek darbe girişimi sonrası 10 bin kişinin 3 öğün yemek ihtiyacını karşılamayı hedeflediklerinin kaydedildiği iddianamede, Hasdal Kışlası'nın yakınındaki Arıcılar Camisi'nden okunan selanın kışla içerisinden de duyulması üzerine, ana darbe iddianamesinin şüphelilerinden Albay Nebi Gazneli'nin, Albay Müslüm Kaya'ya "Halkı galeyana getiriyor, imamın sesini kesmemiz lazım" dediği yer almıştı. Ayrıca iddianamede, camiye giden askerlerin vatandaşlara dipçikle vurduğu, kalabalığın artması üzerine kışlaya dönmek zorunda kaldığı belirtilmişti.