Aynı zamanda Türkiye’nin virüsle mücadelede yardım etmeye ve iş birliği yapmaya hazır olduğunu da ifade etti.
Cumhurbaşkanımız, hızla ve erkenden etkili önlemler aldığımızın altını çizdi. Türkiye, virüsle mücadele etmek ve onu kontrol altında tutmak için sürecin en başında bir Bilim Kurulu oluşturdu. Test kitleri üretme, aşı ve ilaç geliştirme konusunda da çalışmalarımız sürüyor.
Cumhurbaşkanımız, dilimiz, dinimiz ve ülkelerimiz farklı olsa da bu virüsün bize ortak bir kadere sahip olduğumuzu hatırlattığını dile getirdi. Türkiye hem kendi içinde hem de dışarıda çalışmalarını sürdürüyor. Dostlarımızın ve müttefiklerimizin bu tehditle başa çıkmasına yardım etmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Cumhurbaşkanımız, hiçbir ülkenin korumacı ve tek taraflı politikalar uygulama lüksü olmadığının altını çizdi. Serbest, açık ve kurallara dayalı bir uluslararası ticaret sistemi, bu salgının olumsuz etkilerini azaltmayı sağlayacaktır. Kararlarımız, Dünya Ticaret Örgütü’nün ilkeleriyle aynı doğrultuda olmalıdır.
Bununla birlikte koronavirüs tanısının konması ve tedavi edilmesi sürecindeki deneyimlerimizi ve bilgilerimizi paylaşmalıyız. G20 ülkelerinin çok büyük bir sorumluluğu var ve bu sorumluluğun gerekliliklerini yerine getirip güven sağlamak için küresel bir iş birliği örneği göstermelidirler.
Küresel piyasalara güven vermek adına Merkez Bankaları arasındaki Swap anlaşmaları bütün G20 ülkelerini kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Her ülke kendi başına hareket ederse, bu krizin olumsuz ekonomik etkilerinden kaçınamayız. Hiçbir ülke bu zorluğun üstesinden tek başına gelemez.
Bu salgın karşısında birçok gelişmiş ülke ciddi anlamda zorluk çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mültecilerin ve yerlerinden edilmiş insanların yaşadığı savaş bölgeleri ile yüksek risk altındaki topluluklar için sorunların ele alınması hususunda G20’nin çalışma grupları oluşturmasını önerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 ülkelerine, koronavirüs tehdidinden kurtulana kadar etkili bir şekilde iş birliği yapmaları çağrısında bulundu.
İnsanlık ortak bir tehditle karşı karşıya ve Türkiye her zaman olduğu gibi, dayanışma ve iş birliği ruhuyla, birlikte hareket etmeye hazırdır.”