Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bahçeşehir Üniversitesi iş birliğinde “Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe Endüstri 4.0 Entegrasyonu” projesini başlattı. Proje ile dünyanın 5. büyük tedarikçisi olan Türk hazır giyim sektörünün 500 milyar dolarlık küresel ticaretteki yüzde 3,4’lük payını artırmasına ve yüksek katma değerli ihracatta öncü olmasına katkı amaçlanıyor.
Projenin yol haritasının belirlendiği ilk toplantı, UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, Yeşim Tekstil CEO’su ve bir önceki dönemin UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı olan Şenol Şankaya’nın yanında proje içinde yer alan 15 firmanın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, yeni proje ile UHKİB’in bilgi üreten ve sektöre rol gösteren bir rehber olma özelliğini sürdüreceğine dikkat çekti.
İhracat başarısı, dijital dönüşüm ile doğru orantılı
Tüm dünyada sanayi ve ihracat başarısı ile dijital dönüşüm sürecindeki başarı arasındaki doğru orantıya dikkat çeken Gündemir “Türkiye de bu anlamda bir yol ayrımında. Dijital teknolojilerin yerleştirilmesinden iş gücü yetkinliklerinin artırılmasına, eğitimden kurumsal kültüre, Sanayi 4.0’ın dokunduğu her alanda hazır giyim sektöründe yapılması gereken çalışmaların önemi ortada. Projemiz ile sektörümüzdeki dönüşüme katkı sağlayacağız. Ve sektörün lider firmaları da dünya ekonomisinde gelecekte de söz sahibi olma konumunu korumuş ve sürekli gelişim içinde rekabetçi yapılarını sürdürmüş olacak” dedi.
Made in Turkey sözünün arkasında duran bir karakter
UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, yeni dönem yol haritasının markalaşma, sürdürülebilirlik ve insan gücü olarak üç bileşenden oluştuğunu söyledi. Gündemir, “Dünyada Made in Turkey etiketi, tasarımı, kalitesi, satış sonrası desteği ile verdiği sözün arkasında duran bir karakteri ifade ediyor. Projemizde bu etiketin daha geniş kitlelere ulaşması birincil önceliğimiz olacak. Aynı şekilde üyelerimizin değişen trendler doğrultusunda yapay zekayı daha fazla kullanmalarını ve verimlilik artışını sağlayacak projeler üretecek, başarılı uygulama örnekleri ile sürekli sektörde iyileştirmeye öncülük edeceğiz. Yol haritamızın en önemli bileşeni olan insan gücünde eğitimlerle inovasyon kültürünü yaygınlaştıracağız” dedi.
Bu yıl hedef 570 milyon dolar ihracat
Konuşmasında sektör ihracatına ilişkin bilgi ve hedefleri de paylaşan Gündemir, şunları söyledi: “Ocak-Nisan döneminde Türk hazır giyim sektörü ihracatı yüzde 10,8 artışla yaklaşık 6 milyar dolar olurken, UHKİB ihracatı yüzde 16,5 artışla 215 milyon dolara çıktı. İhracat artış oranında ülke ortalamasının 6 puan üzerinde olmaktan gururluyuz. Yine nisan ayında Türkiye geneli hazır giyim ihracatında kg başına ortalama değer 14,69 dolar iken, UHKİB’in kg değeri 21,76 dolar düzeyinde oldu. UHKİB’in bu başarısında firmalarımızın engin tecrübesi var. İhracatımızda AB ülkeleri yüzde 86 paya sahip. Bu demek oluyor ki Avrupa kıtasının talep ettiği teknik ve sağlık standartlarını tam olarak karşılıyor, tasarım ve hızlı-hatasız servis yeteneğimiz ile fark yaratıyoruz. En çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında İspanya, Almanya, Birleşik Krallık, Belçika ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerin yer alması tesadüf değil. Bu yıl sonunda ihracat hedefimizi 570 milyon dolar olarak belirledik. Bunun için mevcut pazarlarımızdaki rekabetçi yapımızı korumanın yanında, dünyanın en büyük hazır giyim pazarı olan ABD gibi hedef ülkelere de odaklanacağız. Yine Rusya’da kaybedilen pazar payını geri alacak, aynı şekilde dünyanın en büyük üçüncü hazır giyim pazarı Japonya’da payımızın artması için etkinlikler düzenleyeceğiz.”
Teknoloji, değişkenlikleri yönetme kabiliyetidir
Dünyada özellikle moda alanındaki gelişmelerin iş yapış modellerini de değişime zorladığını ifade eden Gündemir “Firmaların çok hızlı bir şekilde tüketicinin ihtiyacına göre tedarik zincirlerini organize etmesi gerekiyor. Yeni yapıda maliyet ve satış fiyatı arasındaki kırılıma dikkat etmek lazım. Mağazaların satış fiyatlarını bizler biliyoruz. Minimum üç çarpanla başlayıp daha yükseklere çıkan matematikler var ama ürün bedeli sadece bunun üçte biri. Diğer masraflar ve stok politikaları da ürün bedeli kadar önemli. Bu modellerde sadece ürün fiyatı söz konusu olmadığı zaman Türkiye Uzakdoğu’ya göre avantajlı duruma geçecektir. Yüksek teknoloji sadece elektronik ya da robotlaşma değildir. Bu değişkenlikleri yönetebilme kabiliyetidir” diye konuştu.
Proje 16 Eylül tarihine dek sürecek
Proje başlangıç toplantısında katılımcıları bilgilendiren Bahçeşehir Üniversitesinden Doç. Dr. Ahmet Başkese de projenin 16 Eylül tarihine kadar devam edeceğini ifade etti. Proje içerisinde yer alan firmaların endüstri 4.0 olgunluk seviyesinin de değerlendirileceğini belirten Doç. Dr. Başkese, ilk etapta kapsamlı bir firma, sektör, swot ve ihtiyaç analizinin yapılacağını söyledi. Projenin Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklendiğini de hatırlatan Doç. Dr. Ahmet Başkese, proje paydaşı şirketlerin rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerinin şirket ve sektör bazında analizinin yapılacağını da sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2018, 09:55