Gayrettepe-Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metrosu'nun hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Yaklaşık 2 yıllık inşaat süresi sonunda metro hattımızın tünelinde inşallah bugün ışığı görüyoruz. Bu metro hattının devreye girmesiyle İstanbul Havalimanı'nın ulaşım sorunu tamamen çözülmüş olacaktır. Ayrıca İstanbul, şehrin kuzey aksı yönünde diğer tüm ulaşım hatlarıyla bağlantılı çok önemli ve verimli bir toplu taşıma alternatifine kavuşacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, metro hattının ray döşeme, sinyalizasyon ve diğer işlemlerinin de süratle tamamlanıp hedeflenen süreden önce hizmete girmesini dileyerek, şöyle devam etti:
"Her işimizde olduğu gibi bu metro hattında da yerli ve milli imkanları kullanmaya öncelik verdik. Bu projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen bakanlığımızı, yüklenici ve alt yüklenici firmaları mühendisinden işçisine, herkesi tebrik ediyorum. Kendi alanında dünyanın en büyüklerinden olan İstanbul Havalimanı'nı şehir merkezine bağlayan bu metro hattıyla İstanbul'un dünya şehri özelliğini biraz daha güçlendiriyoruz. Koronavirüs salgını sebebiyle dünyada siyasi ve ekonomik güç dengelerinin yeniden oluşacağının konuşulduğu bir dönemde, bu proje Türkiye'ye çok büyük bir avantaj kazandıracaktır."
İstanbul'un turizmden kültüre, finanstan teknolojiye, eğitimden sağlığa her alanda küresel merkez haline getirilmesi yolunda kararlılıkla ilerleneceğini belirten Erdoğan, "Ülkemizi son 18 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, temel hizmet ve altyapı yatırımlarıyla getirdiğimiz seviyenin önemini son 2 ayda bir kez daha gördük." dedi.
"Koronavirüs, vesaire bizi durdurmuyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Yeşilköy ve Sancaktepe'deki sağlık tesislerinin son teftişini yaptığını ifade ederek, şunları söyledi:
"İnşallah bayram sonuna kadar açılışlarını yapacağız. Hadımköy'de Sultan Abdülhamit'ten kalma tarihi bir eserin restorasyonunu yaparak Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi olarak sizlere kazandıracağız. Durmak yok, koronavirüs, vesaire bizi durdurmuyor. Yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Nasıl dağları deliyorsak, yerin altında da yine aynı şekilde buraları delmek suretiyle önümüzde engel tanımıyoruz ve hedeflerimize ulaşıyoruz. Gelişmiş devletlerin dahi çaresiz kaldığı salgın sürecini Türkiye olarak kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde dostlarımıza da destek vererek yaşadık. Dün terörle mücadelede, sınırlarımızı savunmada, demokrasimizi güçlendirmede, kalkınmamızı hızlandırmada gösterdiğimiz başarıyı bugün salgın hastalıkla mücadelede tekrarladık. İnşallah bu salgının da üstesinden gelecek ve çok daha büyük bir sıçrayışla yolumuza devam edeceğiz. Bugün tünel ışığını görme törenini yaptığımız metro hattı gibi yatırımlar, gelecekteki büyük atılımın yeni manivelaları olacaktır."
Türkiye'nin 314 kilometresi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 471 kilometresi belediyeler tarafından yapılan 785 kilometre şehir içi raylı sistem uzunluğuna sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı envanterinde halen inşası süren 151 kilometre, projesi tamamlanan 244 kilometre ve etüt proje aşamasında 208 kilometre olmak üzere toplam 921 kilometrelik şehir içi raylı sistem hattı bulunduğunu ve bunların devam ettirileceğini kaydetti.
Başladıkları her yeni projenin, süren inşaatlarda katettikleri her bir mesafenin kendilerine çok büyük heyecan verdiğini dile getiren Erdoğan, "Rabbime bize daha önce yüzlerce, binlerce örneğini yaşadığımız bu sevinci bugün bir kez daha yaşattığı için hamdediyorum. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle inşallah son nefesimize kadar bu hizmet yarışını, çıtayı sürekli daha yükseğe taşıyarak devam ettireceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, İstanbul'un, şehirlerden bir şehir olmadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu şehrin anlamını kavramak için sadece gözünüzle silüetine bakmanız yetmez. Ancak tüm kalbinizle kucaklarsanız bu şehre nüfuz edebilirsiniz. Biz, 40 yıldır bu şehrin hizmetindeyiz. 1994 yılından beri büyükşehir belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak İstanbul'u hak ettiği seviyeye çıkarmanın gayreti içindeyiz. Yıllarca bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla bu şehri geliştirmek için çalıştık, çalışıyoruz ve çalışacağız. Verdiğimiz emeklerin ve ortaya çıkan sonuçların en büyük şahidi İstanbul halkıdır.
Nasıl bir İstanbul devraldığımız ve şehri nereye getirdiğimizi görmek için sadece adil bir vicdan, bakan bir göz, duyan bir kulak, hakkı konuşan bir dil yeterlidir. İstanbul'un gücüne ve potansiyeline inanmayan hiç kimsenin bu şehre layık olduğu hizmeti verebilme imkanı yoktur. Bu şehrin her zerresine sinmiş olan medeniyetimizden, tarihimizden, kültürümüzden, inancımızdan nasibini almayanlar İstanbul ile gerçek anlamda bütünleşemez. Aşkınan çalışan yorulmaz sözünde olduğu gibi İstanbul'a hizmet etmek, eser kazandırmak, yatırım yapmak, imkandan önce inanç meselesidir. Şartların zorluğu, sadece mücadele azminin yükselmesini gerektirir. İstanbul, mazeret değil, hizmet bekler."
"Geçmişte Cleveland'a gidiyorlardı bundan sonra İstanbul'a gelecekler"
Bunun için hangi kurumun görev alanında olduğuna bakmaksızın, İstanbul'un tüm acil ihtiyaçlarını karşıladıklarını, yatırımlarını aksatmadıklarını belirten Erdoğan, havalimanından hastanesine, yolundan temizliğine, parkından metrosuna kadar İstanbul'un her talebine çözüm ürettiklerini söyledi.
Şimdi yeni bazı dedikoduların üretilmeye başlandığını dile getiren Erdoğan, "Ne Sancaktepe'nin ne Yeşilköy'de yapılan hastanelerin, bunlara ihtiyaç yok. Çünkü bunların ufku çok ama çok dar. Biz, sağlık turizmini çok önemsiyoruz. Bunlara sorun; Sancaktepe'nin yanında herhangi bir havalimanı var mı? İnanın bilmezler. Orada Samandıra'da geçmişte askeri bir havaalanı vardı. Aynı şekilde Yeşilköy, burada da zaten havalimanının bir ucuna bunu inşa ediyoruz. Burada millet bahçemizi yine yapacağız. Fakat bizim burada başka hesabımız var. Nedir o? Sağlık turizmine yönelik bu her iki yere de yurt dışından gelenler uçaklarla, ambulans uçaklarla gelecekler, buralarda tedavilerini yapıp ondan sonra uğurlayacağız. Bu, bizim için yeni bir açılımdır. Bu yeni açılımla beraber Türkiye bu noktada sağlık üssü olma görevini yapacaktır. Hani, geçmişte Türkiye'den Cleveland'a gidiyorlardı ya inanıyorum ki bundan sonra da İstanbul'a gelecekler." ifadesini kullandı.
"Burada gördüğümüz ışık, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin de müjdecisi olacaktır"
Türkiye'nin şehir hastaneleri ile zaten nam saldığını aktaran Erdoğan, Başakşehir hastanesinin birinci etabının bittiğini, ikinci etabını da önümüzdeki haftalarda bitireceklerini, o da bitmek suretiyle 2500 yatağı aşkın kapasitesiyle dev bir şehir hastanesini İstanbul'a ayrıca kazandıracaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde devam edecek hamlelerinin, İstanbul'u dünyanın merkez şehirleri arasında en önlere çıkarma hedeflerine kendilerini ulaştıracağını ifade etti.
Metro hattı tünelinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Burada gördüğümüz ışık, sadece metro hattının tünel inşaatının bitiminin değil, inşallah Türkiye'nin aydınlık geleceğinin de müjdecisi olacaktır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Tüm İstanbullulara, tüm ülke halkına tekrar ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun diyorum. Koronavirüs belasından da inşallah kurtulacağız, hiç endişe etmeyin. Ama benim sizlerden özellikle ricam şu; bazı sıkıntılar size veriyor olabiliriz ama bunlara tahammül edersek, inşallah bu koronavirüs belasından çok daha kısa zamanda kurtulacağımıza inanıyorum. Aynı durumu ben kendi şahsımda, ailemde de şu anda sizler gibi yaşıyorum ve hep birlikte aldığımız tedbirlere uyarsak, inanıyorum ki çok kısa zamanda biz dünya ülkelerine göre bu işi çabuk aşacağız. Sizleri eğer sıkıntıya düşürüyorsak, sizden özellikle özür diliyorum ama ben diyorum ki gelin sabredelim ve bir an önce de inşallah sahil-i selamete çıkalım." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tünel ışığını görmek için direktif verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da kazı işlemini gerçekleştiren tünel açma makinası TBM'in (Tunnel Boring Machine) özellikleri hakkında bilgi verdi.
Erdoğan, TBM'nin çalışması öncesinde tünelde adeta dolunay gibi bir görüntünün oluştuğunu dile getirerek, halk arasında TBM için "köstebek" ifadesinin çok kullanıldığını, TBM'yi anlatırken bu noktada biraz zorlandıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Karaismailoğlu'na "Şu anda 70 metre yerin altındasınız değil mi?" diye sordu. Bakan Karaismailoğlu, "Aynen, burası Gayrettepe Sayın Cumhurbaşkanım. Tam E-5-Zincirlikuyu Kavşağı'nın altındayız. Bu istasyonla birlikte Hacıosman-Yenikapı Metro Hattı ile entegrasyonu olan bir istasyonumuz olacak." yanıtını verdi.
Tüneldeki çatlama anını büyük bir ilgiyle izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TBM, köstebek göründü. Maşallah." diyerek, bu tarihi anı alkışladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sırada yaptığı konuşmada, "Hep söylerim ya Ferhat-Şirin meselesi. Aşık olduğunuz zaman işte dağ falan dayanmıyor. Aynı şekilde 70 metre yerin altında, bütün bu tünelleri TBM'lerle, köstebeklerle delerek, maksudumuza ulaşıyoruz. Aşık olunca her şey olur. Bittiği anda bu projemizden, binler, on binler, milyonlar inşallah Gayrettepe'den İstanbul Havaalanı'na kadar huzur içinde ulaşacaklar." dedi.
TBM'nin içinden çıkan işçiler de daha sonra tünelin üzerine Türk Bayrağı astı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine "Kendilerini böyle riske etmesinler." dedi. Bakan Karaismailoğlu, her türlü iş güvenliğinin alındığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle tünel inşaatında emeği geçenlere, işçi, mimar ve mühendislere teşekkür ederek, kutladı.