“ABD üst yönetiminin bu büyükelçiyi orada bir dakika tutmaması gerekir”

Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: 

“Ankara’daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması daha sonra da ‘ben bunu devletim adına aldım’ gibi bir ifade kullanması düşündürücüdür. Eğer durum böyleyse ABD’deki üst düzey yönetimlerle konuşacak bir şeyimiz yok. Ama durum böyle değil de Büyükelçi kendi kafasından aldıysa ABD üst yönetiminin bu büyükelçiyi orada bir dakika tutmaması gerekir. ‘Sen Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl bozarsın, sana böyle bir yetkiyi bunu kim verdi’ demeleri gerekir. Benim büyükelçim böyle bir şey yapsa biz onu orada 1 saat orada tutmayız. Türkiye Cumhuriyetinin yargısının vermiş oluğu bir kararı, FETÖ ile ilgili diplomatik hiçbir yetkisi olmayan Amerikan Konsolosluğundaki bir Türkiye cumhuriyeti vatandaşının FETÖ ile ilişkilerinin tespit edilmesi ve bunu Türk polisinin tespit ederek yargıyla paylaşarak belgelemesi, bunun neticesinden bu kişinin önce gözaltına alınması, sonrasında yargılanmak suretiyle tutuklanmış olması, tutuklandıktan sonra içeride ikinci bir kişinin daha bu noktada olduğunun bildirilmesi, bütün bunlar İstanbul Başkonsolosluğunda bir şeylerin döndüğünü gösteriyor. ABD’nin burada bir şeyi değerlendirmesi lazım. Bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğuna nasıl sızdı? Bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğuna sızmadıysa bunları buraya kim soktu? Bunların üzerinde durulması lazım. Hiçbir devlet kendisini içeriden tehdit edecek bu tür ajanlara müsaade etmez. Türkiye Cumhuriyeti de dün Ukrayna’da söyledim; bir kabile devleti değildir."

“Onu ABD’nin Türkiye’deki temsilcisi olarak da görmüyoruz”

Türkiye Cumhuriyeti’nin asırlara uzanan bir devlet yönetimi olduğunu kaydeden Erdoğan, “Böyle bir şeye müsaade etmemiz mümkün değildir. Bu büyükelçi birtakım veda ziyaretlerinde bulunuyor ve Şu anda da bu büyükelçi gerek bakanlarımız gerek parlamento başkanımızı gerekse şahsım veda ziyaretini kabul etmedik, kabul etmiyoruz. Çünkü onu ABD’nin Türkiye’deki temsilcisi olarak da görmüyoruz” diye konuştu.