İncelemelerinin ardından İdlib’deki faaliyetlerin sevk ve idare edildiği Hatay'daki 2’nci Ordu Taktik Komuta Yeri’ne geçen Bakan Akar, burada 2’nci Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla’dan brifing aldı. Brifing sonrası Bakan Akar başkanlığında son gelişmelerin ve sahadaki durumun ele alındığı toplantı gerçekleştirildi.
Uzun süren toplantı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Bakan Akar, İdlib’de dünyanın sessiz kaldığı insanlık dramını sona erdirmek için Türkiye'nin yoğun çaba harcadığını belirtti.
BM Sözleşmesi'nin 51’inci maddesinde yer alan “Meşru Müdafaa Hakkı” ile Adana, Astana ve Soçi Mutabakatları çerçevesinde ateşkesi sağlamak, göçü önlemek, bölgede yaşanan insanlık dramını sona erdirerek Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının, halkın ve hudutların güvenliğini sağlamak için İdlib’deki faaliyetleri yerine getirdiklerini ifade eden Bakan Akar, “Karşılıklı mutabakatlardan doğan tüm sorumluluklarımız garantör ülke olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
27 Şubat’taki hain saldırı sonrasında başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı kapsamında birçok hedefin etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Bakan Akar, “Akan kanın durdurulmasını, bölgeye barış, huzur ve istikrarın bir an önce getirilmesini amaçlıyoruz. Bu konuda da son derece kararlıyız.” dedi. Türkiye ve Rusya arasındaki yapıcı iş birliğinin devam ettiğini dile getiren Bakan Akar, şunları söyledi:
"5 Mart’ta Moskova’da imzalanan mutabakatla ateşkes sağlandı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, barışa giden yolda İdlib’de siyasi çözümle ilgili önemli bir adım atıldı. Bu ateşkesle rejimin ülkemizin ve bölgenin güvenliğini tehlikeye atan ve insanlık dramına sebep olan saldırılarını durdurması sağlandı. Mutabakat kapsamında 15 Mart’tan itibaren M4 karayolunda ortak devriyelere başlayacağız. Karayolu boyunca tesis edilecek güvenli koridorun usul ve esasları üzerinde çalışmaya başladık. Bu kapsamda hafta başında bir Rus askeri heyeti Ankara’ya gelecek. Beklentimiz, ateşkesin kalıcı olması, akan kanın durdurulması, yüzde 81’i kadın ve çocuk olan, yerlerinden yurtlarından edilen 1 milyonun üzerinde masum insanın dönüşleri için ortamın sağlanmasıdır.”
Bölgede barış ve istikrarın hakim olması için gayret göstermeye devam edeceklerini ifade eden Bakan Akar, “Ateşkes ihlaline karşı caydırıcı bir güç olmaya devam edeceğiz. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana herhangi bir ihlal söz konusu olmadı. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ayrıca birliklerimize, gözlem noktalarımıza ve mevzilerimize yapılacak saldırılara karşı meşru müdafaa kapsamında en şiddetli karşılığı tereddüt etmeden vereceğimizi de herkesin bilmesini isteriz" dedi.
DIŞARIDAN UZMAN ÇAVUŞ ALINMAYACAK
Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele, hudut güvenliğinin yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü ifade eden Bakan Akar, TSK’nın etkinlik, güvenlik ve saygınlığının daha da artırılmasına yönelik çalışmaların da devam ettiğini belirtti.
Personel temini konusu üzerinde önemle durduklarını vurgulayan Bakan Akar, “Uzman çavuşluğun daha etkin, güçlü olması için dışarıdan uzman çavuş alınmayacak. Daha önce temin edilen sözleşmeli erbaş ve erlerden gerekli kriterleri sağlayan ve başarılı olanların uzman erbaşlığa geçişi sağlanacaktır.” diye konuştu. Bakan Akar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizin ve asil milletimizin egemenlik ve bağımsızlığı için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, hayatta olan gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine, asil ve vefakar milletimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum. İdlib başta olmak üzere karada, denizde ve havada yurt içinde ve sınır ötesinde zorlu hava ve arazi şartlarında görevlerini büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yürüten kahraman silah ve mesai arkadaşlarıma da sağlık, esenlik içinde kazasız, belasız, hayırlı, başarılı görevler dilerim.”
Bakan Akar ve komutanlar incelemelerinin ardından gece Hatay’dan ayrıldı.
