Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince görülen 28 Şubat davasının bir bölümünü takip eden Kavakcı, adliye önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Davanın 101. celsesinde dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yaptığını belirten Kavakcı, Karadayı'nın daha önce yaptığı savunmaları tekrarladığını belirterek, savunmadan aldığı notları basın mensuplarıyla paylaştı.

Kavakcı, Karadayı'nın, 28 Şubat'tan askerin sorumlu tutulmasının TSK'yi yıpratma amacı taşıdığını savunduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Tabii biz biliyoruz ki o dönem için söz konusu olan, TSK'mizin yıpranması değil, tam tersine TSK'de görev alanların, maalesef görevlerini kötüye kullanmasıdır. Karadayı, 'Ülke çağ dışı bir yöne çekilmek isteniliyordu.', 'Din istismarı vardı.' diyor, sözde yolsuzluklardan bahsediyor ve '28 Şubat asla darbe değil.', 'İrtica vardı, laiklik tehdit altındaydı.' diyor, 'Din siyasete alet edildi.' diyor, 'Kışkırtma var.', 'Bu planlı bir algı operasyonuydu.' diyor. 'Biz hiçbir şey yapmadık ama duruma müdahale etmeye mecbur bırakıldık.' diyor. Karadayı, o dönem terörle mücadelede çok büyük adımlar atıldığına ve PKK'nın adeta ortadan kaldırıldığına yakın ifadeler kullanıyor. Dönemin başbakanının yurtdışına yaptığı ziyaretlerinden bahsediyor ve sebeplere bakılmadan sonuçlara bakılmamalı diyor. Adeta kendilerinin mecbur bırakıldığını ifade ediyor. Hiçbir yanlış yapılmadığını, demokrasi içerisinde hareket edildiğini ve hükümetin ve dönemin siyasetçilerinin hırslar üzerinden hareket ettiğini söylüyor.

Hepimizi biliyoruz ki 28 Şubat'ta halkın iradesine, milletin iradesine bir darbe yapıldı. Seçilmiş hükümet istifaya zorlandı. İnsanların hayatları, gelecekleri tehdit edildi, hayatları altüstü edildi, hayalleri sona erdirildi. Anlatılanlar tabii ki farklı. Bu konuda kararı yüce mahkeme verecek ancak gerçekler var. Biz de o dönemi yaşamış insanlar olarak adaletin tecelli edeceği günü sabırsızlıkla bekliyoruz."

28 Şubat davasını takip eden tüm vatandaşlara teşekkür eden Kavakcı, 28 Şubat sürecinin bir darbe olduğunu, Türkiye'de asla bir daha darbe yapılamayacağını, bunun 15 Temmuz'da açık şekilde görüldüğünü kaydetti.