TARIM

En büyük ulusların bile, üst düzey tarım politikasına önem vermedikleri takdirde, uzun vadede hayatta kalmaları zordur. İnsanlık düzenli yerleşime tarım sayesinde geçmiştir. Hatırlarsanız Evergreen adlı 400 metrelik dev gemi Süveyş kanalında yan yatıyordu. Kimse sorgulamıyordu? Bu geminin içinde ne vardı? Ve neden bu kadar önemli bir deniz geçidinin tam merkezinde yan yatıyordu. Eğer bu kimyasal denize dökülseydi acaba dünyada bir kaç zengin kişinin tarlasından hariç zehirsiz mahsul yiyebilecek miydik? Türkiye dahil bazı ulusal devletler bu olaya istihbarat anlamında müdahale etmeseydi yaşanan doğa felaketinin boyutu ne olurdu? Ülkemiz bu sene buğdayın rekoltesinin diğer senelere göre yüksek geldiği bir yazı yaşıyor. Ama tuhaf bir şekilde buğday tarlalarımız yanıyor. Ay çiçek tarlalarımızı kurtlar istila ediyor. Peki neler oluyor? Öncelikle söylemek istediğim, günümüzde insanlık gıda konusunda çok büyük imtihanın içindedir. Bizi hastalığa iten nişasta bazlı şekerler, glikoz, fruktoz, market ürünlerinin bir çoğunda kullanılmaktadır. G.D.O,lu bir çok ürün ekmeğimize kadar yer bulmuştur. Ama bununla da yetinmediler. İnsanlığı açlığa mahkum etmeye kararlı bir yapı sürekli çalışıyor. Bir çok bürokrat ve düşünür ‘gıdaya hakim olan dünyaya hakim olur’ der. Yani korona ile insanlığı nasıl yönlendirebileceklerini test ettiler. Buna bir de gıdayı eklediklerinde, hastalık ve açlıkla onların istedikleri kontrol edilen insan modeline geçmiş olacağız. Hollanda da hükümet bazı bölgelerde ekin ekmeye sınır koydu. Buna hayvan yetiştirmekte dahil edildi. Çiftçiler ayaklandı . Küresel şirket ve ülkelerin bir çok verimli arazileri topladıklarını biliyorum. Çin Ukrayna’dan bir ülke kadar verimli arazi satın aldı. Evet paranın yenmediğini bir gün dünya olarak anladığımızda iş işten geçmiş olacak. Ancak suyuna ve tarımına de hakim olanın ayakta kalacağı bir çağa doğru hızla ilerliyoruz. Ülkemiz bu konuda bir çok ülkeye göre şanslı olsa da henüz tarım konusunda kapasitemizin yüzde 25 inden fazlasını kullanamıyoruz. GAP projesiyle bir bazı adımlar atılsa da tam olarak yıllarca bu proje tam anlamıyla faaliyete geçememiştir. Eğer bir an önce tarımsal anlamda daha sistematik ve düzenli bir yapıya sahip olup topraklarımızı kullanabilirsek ileride oluşacak krizi fırsata çevirebildiğimiz gibi halkımızı da bu küresel oyuncuların oyuncağı etmemiş oluruz. Oyun hem çok detaylı ve stratejik. Bize düşen oyunu okuyup oyuna göre hamleler yapmaktır. Selam ve muhabbetle..

YORUM EKLE

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0