ORDU (AA) - Türkiye Okçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Gazoz, oğlu Mete Gazoz'un bu dönemde Türk okçuluğunda öncü rol üstlendiğini söyledi.
Yıldızlar, Gençler Açık Hava Türkiye Okçuluk Şampiyonası için Ordu'ya gelen Metin Gazoz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'yi dünya arenasında kadınlarda Yasemin Ecem Anagöz, erkeklerde ise Mete Gazoz'un en iyi şekilde temsil ettiğini söyledi.
Okçuluğun Türkiye'de milli spor olma yolunda gittiğini kaydeden Gazoz, "Kanada denildiğinde buz hokeyi, golf denildiğinde Amerika, futbol dendiğinde İngiltere, okçuluk dendiğinde ise akla Türkiye geliyor. O yüzden de okçuluk ülkemizde milli bir spor olma yolunda ilerliyor." ifadelerini kullandı.
Gazoz, Türkiye'nin her köşesinde, başta Gençlik ve Spor ile Milli Eğitim il müdürlüklerince olmak üzere birçok okçuluk faaliyeti yapıldığına işaret ederek, bunda Türkiye Okçuluk Federasyonu, Okçular Vakfı ve ilgili Bakanlığın çok büyük katkısı olduğunu aktardı.
Okçuluk adına güzel gelişmeler olduğuna dikkati çeken Gazoz, şöyle devam etti:
"Ülkenin her yerinde Türk okçuluğu adı altında çok güzel çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalarımıza veliler de çok büyük önem veriyor. Her yıl bu spora katılan kişi sayısı da artıyor. Türkiye'de okçuluğa çok büyük ilgi var. Çocuk sokakta gezeceğine gelsin, ok atsın. Ok atmak çok basit. Sporcu olmak ve derece almak belki zordur ama bu bir ok atmakla başlıyor."
Gazoz, kendisinin 35 yıldır okçulukla uğraştığını, spora ortaokul birinci sınıfta başladığını anlatarak, "Şu anda federasyonun yönetim kurulu üyesiyim. Bu sporun birçok dalında, birçok yerinde görev aldım ve ter döktüm. Oğlum Mete de bu esnada hep yanımızda oldu ve yetişti." diye konuştu.
"5 yaşında Mete'ye ok attırmaya başladım"Mesleğinin beden eğitimi öğretmenliği olduğunu ifade eden Metin Gazoz, şöyle konuştu:
"Oğlum Mete'ye 3 yaşında yay çektirmeye, 5 yaşında ise ok attırmaya başladım. 9 yaşında yarışmalara girmeye başladı. Bu süreçte boş durmayarak sırt kas grupları güçlensin diye Mete'yi yüzmeye, takım sporunda koordinasyonu gelişsin diye basketbola, psikolojik olarak da kendini geliştirsin diye resim ve müzik kursuna gönderdim. 8. sınıfta iken A takıma girmeye hak kazandı ve dünya ikincisi oldu. O dönemden bu yana Mete birçok uluslararası şampiyonada madalyalar kazandı. Bu, ailemiz, federasyonumuz ve ülkemiz adına çok büyük bir gurur ve onurdur."
Mete Gazoz'un şimdiye kadar elde ettiği başarıların tesadüfi olmadığının altını çizen Metin Gazoz, her şeyin planlı ve programlı çalışmaya bağlı olduğunu söyledi.
"Tokyo'da kendisinden birincilik bekliyorum"Gazoz, Türk sporunda idol sporculara değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halter Naim Süleymanoğlu, güreş ise Hamza Yerlikaya ile öne çıkmıştır. Okçulukta da bu işin bayraktarlığını Mete Gazoz yapıyor. İdol bir sporcu. Mete aynı zamanda dünya okçuluğunda da idol olma yolunda ilerliyor. 2018'de yılın en iyi erkek sporcusu seçildi. Ülkemizden de oylama yapıldı ama bunu dünya okçuları da seçti. Dünya çapında yapılan oylamada eğer oy alıyorsa demek ki izleniyor ve değer veriliyor."
Baba Metin Gazoz, oğlunun eve pek gelemediğini belirterek, "Yılın 365 gününün sadece 20 günü evde. Kamp ve yurt dışı yarışmalarından dolayı evde çok görüşemiyoruz. Sahalarda daha sık görüşebiliyoruz." şeklinde görüş belirtti.
Milli okçu Mete Gazoz'un 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda altın madalya kazanacağına inandığını dile getiren Gazoz, "Tokyo'ya gidebilmesi için önce ferdi ve takım kotaları alacak. Ondan sonra kısmetse kendisini Tokyo'da göreceğiz. Ben inşallah kendisinden birincilik bekliyorum. Mete de hep birinci olacağını söylüyor. İnşallah bu sefer olacak." diye konuştu.