Osmanlı zamanında Anadolu’da yetişen evliyanın en büyüklerinden olup insanlara İslamiyet’in emir ve yasaklarını anlatarak onların dünyada ve ahirette saadet ve mutluluğa kavuşmalarına vesilen olan insanları Hakk’a davet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakikî saadete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i Aliyye” denilen büyük âlim ve velilerin otuz beşincisidir. 1826 yılında şimdiki Batman iline bağlı Zilan köyünde doğdu. Soy kütüğü Hazreti Hüseyin, Hazreti Fatıma ve Hazreti Ali yoluyla Allah Resulüne ulaşan Hâlid-i Zilan Hazretleri “Seyyid” olup, ceylan derisi üzerine yazılı ve Osmanlı padişahlarının tasdik ettikleri havi şecerelerinin çok yakın tarihe kadar ellerinde bulunduğu bilinmektedir.
Hazret-i Sultan 7 yaşından 10 yaşına kadar Zilan da amcası Şeyh Muhammed Zilan’dan ve cami imamından medrese eğitimi aldı. Hazreti Sultan köyün çocuklarını medresede toplayıp küçük yaşta olmasına rağmen çocuklara hatme ve teveccüh yaptırmıştır.
Bir asrı aşan irşad hayatında, dünya mevkiine ve zenginliğine meyletmedi. Gerek Güneydoğuda gerekse Anadolu’nun muhtelif yörelerinde bulunduğu zamanlarda hep insanların irşad ve İslami bağlılıklarına yardımcı oldu. Anadolu’daki sevenlerince “Hazreti Sultan” olarak isimlendirilen şeyh Seyyid Hâlid-i Zilan Hazretleri, küfürle ettiği mücadele kadar, cehalet ve koyu taassupla da mücadele etti. İnsanların dış görünümlerinden ziyade iç güzelliklerini esas aldı. Teferruat sayılacak şeylerle uğraşırdı.
Hazret-i Sultan günde 7 cüz Kur’an-ı Kerim okuyarak haftada bir hatim yapardı. Kur’an okumayı yani Allah (c.c.) ile kelam etmeyi çok severdi.
1938 yılında bazı olaylar nedeniyle Seyyid Hacı Hâlid-i Zilan hazretleri ailesi ile birlikte Siirt’ten Giresun’a mecburi ikametgah nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.
19 Aralık 1954 tarihinde bir Pazar sabahı, emanetini sahibine, yüceler yücesi Allah’a teslim etti.
Allah razı olsun yazanlardan bilgilendirenlerden. Himmetleri üzerimize olsun Mevlana Halidi Zilan Hazretlerinin.