ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARASLAN - Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Eyüp Kahveci, son 3 yılda 14 bin 373 nakil yapıldığını bildirdi.
Kahveci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kișinin tıbben yașamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesinin "organ bağışı" olarak tanımlandığını söyledi.
Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun'a göre, 18 yașından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkesin organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabileceğini belirten Eyüp Kahveci, organ naklinin canlıdan ve kadavradan olmak üzere iki şekilde yapılabildiğini aktardı.
Sağlıklı bir kişinin hayattayken bazı organlarının kendi rızasıyla başka bir kişiye nakledilmesiyle mümkün olan canlıdan organ naklinin böbrek ve karaciğer için geçerli olduğuna dikkati çeken Vakıf Başkanı Kahveci, beyin ölümü gerçekleşmiş kişinin organlarının alınarak ihtiyacı olan bir kişiye nakledilmesiyle yapılan kadavradan organ naklinin ise böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, kalp kapakları, kornea, yüz, el, kol ve bacaklar için geçerli olduğunu anlattı.
Beyin ölümü ile bitkisel hayatın birbirine karıştırılmaması gerektiğini dile getiren Kahveci, "Beyin ölümü gerçekleşmiş kişi kendi kendine nefes alamaz, tekrar hayata dönme şansı yoktur. Bu kişinin organları 24-36 saat içinde fonksiyonlarını yitirir. Solunumu ancak makine yardımı ile yapabilir. Kalp dışarıdan verilen desteklerle, ilaçlarla atmaya devam eder. Tüm desteklere rağmen 24-36 saat içinde kalp, akciğer gibi diğer organlar fonksiyonlarını kaybeder." bilgisini verdi.
Bitkisel hayattaki kişinin kendi kendine solunum yapabildiğini, nadiren de olsa bu kişilerin aylar ya da yıllar sonra iyileşebildiğini ifade eden Eyüp Kahveci, beyin ölümü tespiti yapılan kişinin ise tıbben "ölü" olarak kabul edildiğini hatırlattı.
"Toplam 25 bin 808 kişi bekleme listelerinde"Vakıf Başkanı Kahveci, Türkiye'de böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak ile kalp kapağı, kornea, kemik iliği, deri, yüz, el, kol ve bacak naklinin yapılabildiğini anlattı.
Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için birtakım klinik ön koşulların sağlanmış olması gerektiğine işaret eden Kahveci, "Tıbbi ölümün gerçekleştiğinde, biri nörolog veya nöroşirurjiyen, biri de anesteziyoloji ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy birliği ile karar verilir." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2016'da 3 bin 637'i canlıdan, 1269'u kadavradan olmak üzere 4 bin 906 nakil yapıldığını belirten Eyüp Kahveci, "22 akciğer, 3 bin 414 böbrek, 5 ince bağırsak, 68 kalp, 1391 karaciğer ve 6 pankreas nakli yapıldı." dedi.
Geçen yıl 3 bin 736'sı canlıdan, 1172'si kadavradan olmak üzere 4 bin 908 nakil gerçekleştirildiğini anlatan Kahveci, şu verileri paylaştı:
"2017 yılında 42 akciğer, 3 bin 342 böbrek, 76 kalp, 1446 karaciğer ve 2 ince bağırsak nakli yapıldı. Bu yıl Kasım ayına kadar ise 3 bin 511'i canlıdan ve 1048'i kadavradan olmak üzere 4 bin 559 nakil gerçekleştirildi. Bu nakiller içinde 37 akciğer, 3 bin 156 böbrek, 72 kalp, 1291 karaciğer ve 3 pankreas ameliyatı yapıldı.
Ayrıca, 9 Şubat 1994'ten Kasım 2018'e kadar 63 kişi akciğer, 22 bin 350 kişi böbrek, 5 kişi ince bağırsak, 1061 kişi kalp, 4 kişi kalp kapağı, 2 bin 135 kişi karaciğer, 284 kişi pankreas olmak üzere 25 bin 808 kişi bekleme listelerinde yer alıyor."
Eyüp Kahveci, organ naklinde en önemli unsurlardan birinin de zaman olduğuna dikkati çekerek, organın uygun koşullarda ve en kısa sürede nakil yapılacak merkeze ulaştırılmasının hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.