İZMİR (AA) - İzmir'de bir yıl önce dünyaya gelen kızına "Nefes" ismini veren "kistik fibrozis" hastası Serkan Yıldız, akciğer nakli olup, kızıyla beraber parkta zaman geçirmenin hayalini kuruyor.
Buca ilçesinde yaşayan ve grafik tasarım işiyle uğraşan, bir çocuk babası 39 yaşındaki Serkan Yıldız'a 2012 yılında Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde akciğer ve sindirim sistemini etkileyen "kistik fibrozis" hastalığı teşhisi konuldu.
Yıldız, ilaç tedavisi görürken bu süreçte Serap Yıldız'la hayatını birleştirdi. Bir süre çocukları olmayan çift, gördükleri tedavinin ardından geçen yıl bir çocuk sahibi oldu. Hastalığı arttığı için evde oksijen tüpüyle yaşamını sürdüren, rahat bir nefes almaya hasret Serkan, eşinin de oluruyla kızına "Nefes" ismini verdi.
Akciğer nakli olmayı bekleyen Yıldız, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kızıyla zaman geçiremiyor.
Kızını oksijen tüpüyle gidebildiği parkta uzaktan izleyebilen baba Yıldız'ın en büyük isteği ise akciğer nakli olduktan sonra onunla parkta oynamak.
"Sağlıklı, uzun soluklu ve derin nefes almayı çok özledim"Serkan Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce hiç ismini bile duymadığı "kistik fibrozis" hastalığı teşhisinin konulduğu günü hala unutamadığını, tedavisi olmayan hastalık nedeniyle yıllardır çok zor günler yaşadığını anlattı.
Eşinin ve ailesinin kendisine her zaman destek verdiğini belirten Yıldız, "Hayatımı sürekli oksijen tüpü ve makinasıyla sürdürmek zorundayım. Özgürlüğümü kısıtlıyor. Evden çıkmak istediğimde çok zor oluyor. Özellikle gece yatarken elektrik kesilip oksijen makinasının çalışmamasından çok korkuyorum." dedi.
Yıldız, akciğer nakli konusunda insanların yeterli bilgiye sahip olmadığını, bu nedenle toplumda akciğer nakli olmayı bekleyen hasta sayısının her geçen gün arttığını ifade etti.
Kızı Nefes'in kendisi için umudun simgesi olduğunu anlatan baba Yıldız, şunları kaydetti:
"Sağlıklı, uzun soluklu ve derin nefes almayı çok özledim. Hatta kızımın adını da bu nedenle 'Nefes' koydum. Eşim de çok beğendi bu ismi. Kızım en büyük umudum ve tutamağım. Akciğer nakli olduktan sonra kızımı elinden tutup parka getirip onunla zaman geçirmek istiyorum. Onunla çimlerde yuvarlanıp, salıncağa binmek istiyorum. Çocuğumu kucağıma alıp eşimle gezmek istiyorum. Herkesten beklentim organ nakli konusunda duyarlı olmaları ve organlarını bağışlamaları. Bu sayede benim gibi akciğer nakli bekleyen hastalar sağlıklarına kavuşur."
"Nefes'imiz babasına umut olacak"Serap Yıldız da eşini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını, bir gün eşinin mutlaka nakil olacağına inandığını söyledi.
Hayat arkadaşının akciğer nakli bekleyen hastalara örnek olduğunu vurgulayan Yıldız, "Çocuk sahibi olmayı başardık. Eşimin isteği üzerine kızımızın ismini 'Nefes' koyduk. Nefes'imiz babasına umut olacak, inanıyorum ki eşim en kısa sürede nakil olup sağlığına kavuşacak. Buradan herkese organlarını bağışlayıp, umut olmalarını istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de 77 hasta akciğer nakli olmayı bekliyor"EÜ Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pervin Korkmaz Ekren de Yıldız'ı 2015 yılından bu yana takip ettiğini, amaçlarının, akciğer nakli olup yaşam süresini arttırırken onun yeniden iş hayatına dönmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
EÜ Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalında Akciğer Nakli Sorumlu Uzmanı Ali Özdil ise akciğer naklinin Türkiye'de 2012 yılından bu yana yaygınlaştığını, ülke genelinde 77 hastanın nakil olmayı beklediğini belirterek, "Türkiye'de bu nakli yapan 4 merkez var. Bir tanesi de bizim hastanemiz. 10 hastamız nakil listesinde, kadavradan kendilerine uygun akciğerin nakil yapılmasını bekliyor. Serkan'a nakil yapmak için de tüm hazırlıkları tamamladık." şeklinde konuştu.
Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği Başkanı Kamil Hamidullah da 2009 yılında kendisinin de akciğer nakli olduğunu, derneklerine başvurmasıyla Serkan'ı tanıdığını söyledi.
Nakil bekleyen hastaların her zaman yanında olduklarını anlatan Hamidullah, herkesi organ bağışı konusunda duyarlı olmaya çağırdı.
Muhabir: Tezcan Ekizler