ANKARA (AA) - Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, "Gelecekte besin alerjili çocuklar hayatlarını, yanlışlıkla alerjik bir yiyecek veya alerjik bir maddeye maruz kalma korkusuyla geçirmek durumunda kalmayacaklar." dedi.
Prof. Dr. Şekerel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haziran ayının ilk haftasında Portekiz'in Lizbon şehrinde gerçekleştirilen ve 8 bin 500'e yakın alerji ve immünoloji uzmanının katıldığı "Avrupa Alerji Kongresi"nde alerjilerle ilgili yeni tedavi yöntemlerinin tartışıldığını söyledi.
Alerji ve immünoloji alanlarında da tıbbın her alanında olduğu gibi hızlı ilerlemelerin ve gelişmelerin olduğunu ifade eden Şekerel, bu durumun özellikle besin alerjileri alanında çok daha fazla görüldüğünü dile getirdi.
Avrupa Alerji Kongresi'nde de teşhis ve tedavideki yeni yöntem ve arayışların enine boyuna tartışıldığını anlatan Bülent Şekerel, "Güncel teşhis ve tedaviye ulaşmak herkesin hakkıdır. Bir çocuğun alerjiden etkilenmesi durumunda, bir alerji immünoloji uzmanı ile görüşmenin yapılması gerekiyor. Daha önce alerji teşhisi için kullanılan birçok test, yerini başka testlere bıraktı. Yeni testler teşhiste daha etkili, daha kesin ve özgün sonuçlar veriyor." diye konuştu.
"Çocuklar alerjilerini aşabilir"Prof. Dr. Şekerel, alerjisi olan çocukların ailelerine yönelik, "Çocuklar alerjilerini aşabilirler. Ebeveynler birçok besin alerjili çocuğun zamanla alerjilerinden kurtulabileceğini bilmeli ve umutlarını yüksek tutmalıdırlar. Bu, özellikle süt ve yumurta gibi en sık görülen besin alerjileri için söz konusudur." ifadelerini kullandı.
Besin alerjisinin tedavisinde alerji uzmanının, çocuğun yediği besinlere verdiği tepkilere ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme aldığını aktaran Şekerel, şöyle konuştu:
"Alerji öyküsünü dinleyen hekim, çocuğun hangi gıdalara alerjisi olduğunu tam olarak belirlemek için yapılması gereken alerji testlerine karar verecektir. Ebeveynler bu konuyu alerji uzmanlarının yönlendirmesine bırakması gerekiyor. Besin alerjileri arttıkça bu konudaki bilgilerimiz, deneyimlerimiz de artıyor. Bugün henüz rutin uygulamaya girmemişse de besin alerjisine yönelik son 10 yılda önemli ölçüde araştırma gerçekleşti. Sonuçlar da oldukça yüz güldürücü duruyor ve yakın zamanda yeni tedavi seçeneklerine sahip olacağımızı gösteriyor. Gelecekte besin alerjili çocuklar hayatlarını, yanlışlıkla alerjik bir yiyecek veya alerjik maddeye maruz kalma korkusuyla geçirmek durumunda kalmayacaklar."
"Besin alerjilerine en çok bebeklerde rastlanıyor"Dünya nüfusunun yüzde 2'sinde besin alerjisi olduğunun kabul gördüğünü anlatan Bülent Şekerel, "Besin alerjisine en çok bebeklerde rastlanıyor ve bebeklik döneminde bu oran yüzde 6'lara kadar çıkabiliyor. Besin alerjisi olan bebeklerin çoğunluğu 1-2 yıl içinde bu alerjilerden tamamıyla kurtulabiliyor. Ergen ve yetişkin çağda bu oran yüzde 1'e iniyor. Besin alerjisi çoğunlukla bebeklik döneminde başlasa da her yaşta görülebiliyor." şeklinde konuştu.
Alerjiye neden olan besinlerin başında inek sütü, yumurta, kuruyemişler, yer fıstığı, susam, buğday, mercimek, soya, balık ve kabuklu deniz ürünlerinin geldiğini anlatan Şekerel, besin alerjilerinin ülkeler ve coğrafyalar arasında farklılık gösterdiğini de belirtti.
Prof. Dr. Şekerel, besin alerjisindeki artışı durdurabilmek için alerjik besinlere bebeklik dönemi olan 4 ile 8 ay arası başlanılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bebeğe alerjik besinleri erken bir aşamada verin. Bu beslenme bebeğin bağışıklık sisteminin alerjik besinleri tolere etmesi, öğrenmesi için çok önemli bir dönem olarak kabul ediliyor. Bazı özel alerjilerde bebeğe anne sütü aracılığıyla alerjik besinlerin geçmesinin engellenmesi gerekiyor. Bu durumda annenin o besinleri diyetinden çıkarması istenebilir. Ancak bu konuda şüphe ile hareket edilmemesi gerekir. Bu alerjinin mutlaka bilimsel yöntemlerle kanıtlanması gerekiyor. Bu konuda konunun uzmanından, yani mutlaka bir çocuk alerji immünoloji uzmanından görüş alınması tavsiye ediliyor."