Kıl dönmesinin kuyruk sokumuna yerleşen, kıl köklerinin ters dönmesi ve kistleşmesiyle oluşan bir hastalık olduğunu belirten Op. Dr. Atak, ''Hastalarda çok ciddi sıkıntılara neden oluyor. Çünkü enfeksiyon ve apseler hastaların oturmasına, kalkmasına ve sosyal hayatını devam ettirmesine kesinlikle izin vermiyor. Bu tür hastalıklarda ameliyat yöntemleriyle bu bölgenin çıkarılması ve bu bölgeye kaydırılan parçalarla onarılmasıyla hastaların uzun süre yatmasına, uzun süre iş yapamamasına, sosyal hayatından tamamen uzaklaşmasına neden olmakta'' dedi.

''Fenol tedavisini uyguladığımız 800'ün üstünde hasta var''

Uyguladıkları Fenol tedavisi hakkında bilgi veren Op. Dr. Atak, ''Bizim uyguladığımız kıl dönmesi tedavisi 'Fenol Yöntemi' adını verdiğimiz bir yöntem. Bu yöntemi uyguladığımız 800'ün üstünde hasta var. Yaklaşık 4 senedir kontrollerle bu hastaları takip ediyoruz. Hastalar, yıllık kontrollerde nüks var mı yok mu? diye tekrar geliyor. Şuanda mevcut rakamlara göre yüzde 83'e yakın başarı oranı var. 100 hastadan 83'ü ameliyatsız şekilde kıl dönmesinden kurtulabiliyor. Bizim için çok önemli bir rakam. En iyi ameliyat oranlarında bile başarılar yaklaşık yüzde 93'dedir. Konforlu ve ameliyatsız dediğimiz bu yöntemin bu kadar başarılı olması bizim için mutluluk verici'' şeklinde konuştu.

''Ameliyatsız yöntemler, ameliyatlı yöntemlere göre oldukça üstün''

Fenol tedavisinin avantajları açıklayan Op. Dr. Atak, ''Klasik ameliyatlarda bu bölgenin çıkarılması ve bu bölgeye bir doku kaydırılmasıyla ya da açık bırakılmasıyla devam eden ameliyatlardır. Açık bırakma yönteminde hastaların yaklaşık 6 ay boyunca ıstırap verici pansumanlar yaptırması gerektirir. Diğer kaydırma yönetimi ile hastaların 2 ile 3 aydan önce normal iş veya sosyal hayata geri dönmesini engellemektedir. Bu nedenle ameliyatsız yöntemler, ameliyatlı yöntemlere göre oldukça üstün, avantajları olan, insanların direkt hayatlarına geri döndükleri, bisiklete bindikleri, basketbol oynayabildikleri ve istedikleri sosyal faaliyetleri tamamıyla gerçekleştirebildikleri hem de bunları 1 gün sonra yapabildikleri tedavi yöntemi. Bu yüzden oldukça başarılı bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. İşlem 15 dakika sürüyor. Hasta ile odamızda oturarak konuşuyoruz. İşlem yaptırıp yaptırmam arasında neredeyse hiçbir fark yok diyebilirim. Ufak bir sizi şeklinde ağrı oluyor'' ifadelerini kullandı.

''Her 10 erkekten 1'inde mevcut bir hastalık''

Kıl dönmesi erkeklerde daha sık görülen bir hastalık olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Atak, ''Her 10 erkekten 1'inde mevcut bir hastalık. Ortalama olarak Türkiye nüfusuna vurursak yaklaşık 4 ile 5 milyon kıl dönmesi hastası mevcut. Uzun süre oturarak iş yapanlar; mühendisler, mimarlar, uzun yol ve taksi şoförlerinde bu bölgedeki basıncın artmasından dolayı bu hastalığı, meslek hastalığı olarak nitelendirebiliriz. Bunlar çok sık gördüğümüz meslek gruplarıdır. Öğrenciler de bu dahil. Genellikle 18-30 yaş arasında gözüküyor, buda bize öğrenci yaş grubunu ifade ediyor. Bu yaş grubunda oldukça sık görülen bir hastalık. Hastalar genç olduğu için sosyal ve spor faaliyetlerini direkt etkileyen bir hastalık'' açıklamasında bulundu.

''Tedavi için utanmadan hekimlere başvurulması gerekiyor''

Tüm makat hastalıklarında ameliyatsız tedavilerin mümkün olduğunu dile getiren Op. Dr. Atak, ''Bu tedavileri olabilmeniz için utanmadan hekimlere başvurmanız gerekiyor. Utanmanız, sizin hastalığınızı bir sonraki evreye ve bu nedenle ameliyatlı döneme geçirmek zorunda bırakabilir. O yüzden utanmadan lütfen herkes bu konuda hekimlere gidip muayene olsunlar. İkinci olarak bununla ilgili çok ciddi suistimaller var. İnternette ortamında Sağlık Bakanlığı'nın onayı olmayan ilaçların satıldığı web siteleri var. Lütfen bunlara inanmayın. Bunlar ticari kaygılarla yapılmış olan işlemlerdir'' diye konuştu.