Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Bakanlıkta yapılan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, 10-11 Aralık'ta düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'ne ilişkin bir soru üzerine, "Sadece yarınki zirvede değil AB'den her zaman stratejik ve aklıselim davranmasını bekliyoruz. Var olan sorunların çözümüne de katkı yapmasını isteriz ama bunun için AB'nin dürüst bir ara bulucu rolünü üstlenmesi lazım." yanıtını verdi.
Son dönemde Türkiye'nin diplomasiye önemli fırsatlar verdiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Birincisinde (Oruç Reis) geminin çıkışını geciktirdik, ikincisinde bakım için gemi Antalya Limanı'na geldi. Bu süreçlerin iyi değerlendirilmesini istedik ama bu süreçlerde Yunanistan'ın ve Rum kesiminin kışkırtıcı adımlarını gördük. Olumsuz tavırlarını gördük. Böyle bir süreçte AB, Yunanistan'ı ve Rum kesimini masaya getirebilirdi, maalesef olmadı." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın kışkırtıcı tavırlarının özellikle 20 Ekim'den bu yana devam ettiğine dikkati çekerek, "Şöyle bir baktım, 11 tane NAVTEX, 12 tane NOTAM yayınlamışlar. Biliyorsunuz NAVTEX denizdeki faaliyetler için, NOTAM da hava sahasındaki faaliyetler için yayınlanır. Ayrıca silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmek için kışkırtıcı adımlarda bulundu." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, tüm bu süreçlerde bile çok sabırlı davrandığını vurgulayan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın diyaloğa yanaşmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"İstikşafi görüşmelere gemi faaliyetlerini sürdürdükçe gitmeyeceklerini söylediler. Bu arada, NATO'nun ayrıştırıcı toplantılarına da son dönemlerde katılmaz oldular. Şimdi kim diyalogdan kaçıyor? Yunanistan, 'Oruç Reis gemisi orada olduğu sürece toplantılara gelmeyeceğiz' demişti. 29 Ekim'de Oruç Reis faaliyetlerini o bölgede sonlandırdı, tamamladı geldi, Antalya Limanı'nda ama (Yunanistan) hala başka bahaneler buluyor."
AB'nin bu gerçekleri görmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "'Tek taraflı olarak hep kışkırtan taraf Türkiye'dir, Türkiye olumsuz tavırlarını sürdürüyor' gibi açıklamalar görüyoruz. Bu doğru değil. Burada adil ve dürüst olmaları gerekiyor. Sadece yarınki toplantıda değil, biz her zaman aklıselim bir şekilde, onlar da stratejik düşünürse olumlu hava yaratarak ilişkilerimizi geliştiririz. Sorunları da ancak yine diyalog ve diplomasiyle çözebiliriz." diye konuştu.
Szijjarto: Avrupa'nın güvenliği önemli ölçüde Türkiye'nin elinde
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye çok teşekkür etmesi gerektiğini kaydeden Szijjarto da "Zira Türkiye 4 milyon göçmeni ağırlıyor. Türkiye bunu yapmasa, Balkanlar üzerinden öylesine büyük kitleler halinde yüz binlerce yasa dışı göçmen Macaristan'ın güney sınırlarında belirecektir." dedi.
Szijjarto, ülkesinin sınırlarını koruduklarını, bunun için bir çit kurduklarını ve askerlerin görev yaptığını belirterek ülkesinin güney sınırında böyle bir durumla karşılaşmamalarının daha iyi olduğunu söyledi.
Uluslararası iş birliğinin herkesin kendi evinde mutlu olmasına katkıda bulunması gerektiğine dikkati çeken Szijjarto, uluslararası destekle yeni göç dalgalarının önlenmesine ve herkesin kendi evine dönmesine yardımcı olunması gerektiğine işaret etti.
Szijjarto, bunun güvenlik ve ekonomik boyutlarının da olduğunu belirterek "İster beğensinler, ister beğenmesinler. Avrupa'nın güvenliği önemli ölçüde Türkiye'nin elindedir." dedi.
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıları desteklemek için AB'nin taahhüt ettiği 6 milyar avroluk desteğin ödenmesini doğru bulduklarını kaydeden Szijjarto, bunun bir kısmının ödendiğini ancak 6 milyar avro olmadığını belirtti.
Szijjarto, Türkiye'nin göçmenleri tutması için AB'nin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğine işaret ederek "Avrupa'nın güvenliğini riske atmamalı ve anlaşmayla üstlenilenlere uymak lazım." şeklinde konuştu.