Devlet Bahçeli: Teröristlerin hesaba çekilmesi en acil hukuk ihtiyacıdır

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Teröristler Hatay’daki sözde kutsal ateşi selamlamışlar ve yangınların sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Yaptıkları her türlü kötülük ve menfur eylemlerden dolayı hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır." dedi.

Devlet Bahçeli: Teröristlerin hesaba çekilmesi en acil hukuk ihtiyacıdır
banner98

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Hatay ve Kahramanmaraş’ta insanları evsiz bırakan, tarım arazilerini çöle çeviren, ağaçları yakıp yıkan, bitkileri, hayvanları katleden yangının son zamanların en trajik olayları arasında yer aldığını ifade etti.

Devamında Osmaniye ve Trabzon’da da orman yangınlarının görülmesinin büyük bir kayıp ve üzüntüye yol açtığını belirten Bahçeli, yangınların nasıl çıktığıyla ilgili araştırma ve incelemelerin doğal mecrasında devam ettiğini söyledi.

"Ağacımıza, doğamıza, insanımıza kim ya da kimler sabotaj yapmışsa bulunup en ağır şekilde cezalandırılmaları ertelenemez bir hedeftir." diyen Bahçeli, "Bilindiği üzere, bölücü terör örgütü 2019 yılında 'ateşin çocukları insiyatifi'nin kurulduğunu, bu hain grubun çakmak ve kibritle mücadele edeceğini duyurmuştu. Bu teröristler Hatay’daki sözde kutsal ateşi de selamlamışlar ve yangınların sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Ateşin böyle nesebi gayri sahih çocukları var mı bilemeyiz. Fakat bildiğimiz bir şey varsa o da şudur: Bunlar iblisin çocukları, ifritin çaşıtları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları oldukları esasen meçhul olan bu şerefsizlerin kısa sürede yakalanıp yaktıkları kadar yakılmaları, dahası yaptıkları her türlü kötülük ve menfur eylemlerden dolayı hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır." değerlendirmesini yaptı. 

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Dün emzikli bebeklerimize kurşun sıktılar, bugün ormanları yakıp canlıları ateşte kavurdular. Dün sözde öz yönetim ilanlarıyla vatanımızın bir bölümünü işgale kalktılar, bugün ağaçlarımıza, kuşlarımıza, yeşil bitki örtümüze nefret saçtılar. Dün masum insanlarımızı, Mehmetlerimizi, polislerimizi, korucularımızı katlettiler, bugün de aynı yerdeler. Hazin gelişmeler karşısında aydın müsveddelerinin tepkilerini duyanınız oldu mu? Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin haktan ve hakikatten yana tavrını göreniniz oldu mu? Savaşa hayır bildirileri hazırlayıp çözülmeye, çürümeye ve çöküşe boyun eğmemizi isteyen aklı ve kalbi esirleşmiş iş birlikçi güruhun itirazına tesadüf edeniniz oldu mu? Peki, terörist Demirtaş’ın hakkındaki iddiaları göğsüne asacağı şeref madalyası gibi gören CHP Genel Başkanı’ndan ses çıktı mı? Bırakınız büyüğünü, en küçük bir sitem işitildi mi? Kılıçdaroğlu, şereften ne anlıyor, şeref deyince aklına ve hatırına ne geliyor? Hayata ve doğaya kast eden hainlerin elebaşı Demirtaş’la ilgili nazlı nazlı kahvaltı rezervasyonu yapanlar, evlerinin kapılarını açmak için hazır kıta bekleyenler, sorarım sizlere, nasılsınız, iyi misiniz? 

Terör seviciler, terörist hayranları, eğip bükmeden, istismar ve inkara yeltenmeden şu soruma da cevap vermelidirler: Geçtiğimiz hafta, Ağrı Doğubayazıt’ta şehit düşen ve gelecek ay evlenecek olan Çorum İskilipli Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Dokumacı’nın muhterem annesine, babasına, hatta al bayrağa sarılı tabutuna kapanıp ağlayan nişanlısı Hatice Karagöz evladımıza ne diyecekler? Ne anlatacaklar? Onların gözlerinin içine hangi cesaretle bakabilecekler? Teröriste terörist diyemeyen bize göre teröristtir. Hainlere arka çıkan, kol kanat geren, bununla yetinmeyip siyasi iş birliğe heves eden kim varsa dökülen kanda, yanan ormanda, yıkılan umutlarda payları ve parmak izleri olan namertlerdir."

Bahçeli, bütün imkanlar seferber edilerek facianın yaralarının sarılacağına, zarar ve ziyanların gecikmeye mahal bırakmadan telafi edileceğine inandığını belirterek, "Unutmayınız, tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek toprağımız vardır; topraklarımız susuz kalsa da hamd olsun sulayacak kanımız vardır." dedi.

"Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var"

Devlet Bahçeli, konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kendisine yönelik "erken seçim çağrısı yapma" önerisini anımsattı.

"CHP Genel Başkanı’nın seçim isteği de sipariştir, aynı zamanda hezeyandır." diyen Bahçeli, "kaçış sendromu" yaşayan Kılıçdaroğlu'nun düne kadar "erken seçime karşı olduğunu" söylediğine işaret etti.

"Sayın Kılıçdaroğlu ülkemi ve milletimi canımdan aziz biliyor, her şeyden çok seviyorum. Bunu senin teyit ve tayin etmen ne haddindir ne hakkındır. Ancak senden ve zihniyetinden hiç mi hiç hazmetmiyorum." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Seçime gidip ne yapacaksın, nereye ulaşacaksın, sana kimler ne söyledi? Neyi vaat ettiler? Ankara’dan bir Bişkek mi çıkarmayı düşünüyorsun? Buna mı hazırlanıyorsun? Osman Kavala’ya duyduğun sempatinin altında yatan asıl neden Sorosçuların desteğini mi almak?" sorularını yöneltti. 

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz erken seçim talebini söyleyenden daha çok söyletenleri yani sahibinin sesini ve kimliğini merak ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, sen ki, KKTC’deki Kapalı Maraş bölgesine bile yabancısın, sanki ilk kez duymuş gibisin, sana bakıp bakıp üzülüyorum, hep çalışmadığın yerlerden sorularla karşılaşıyorsun. Kılıçdaroğlu’na diyorum ki seçimi falan boşver, altının para ettiği bir dönemdeyiz, söz gümüşse sukut altındır, sükut et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var, beklemesini bil. Sakın ha tedbiri elden bırakma, davetsiz gelen döşeksiz oturur. Kulağına küpe olsun, elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Hele biraz sabret; gurkun cücüğü güzün sayılır. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme; işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Göz var izan vardır, bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, genel seçimlerin zamanında yapılmasından, sandığın 2023 yılının Haziran ayında kurulmasından yanadır. Bu tutarlılığımızı ve kararlılığımızı muhafaza edeceğiz. Erken seçim tartışması boşuna emek ve nefes israfıdır." 

Türkiye'nin 2023 hedeflerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarını inşa ederek, yapısal reformları hayata geçirerek ulaşacağını dile getiren Bahçeli, anket aldatmalarını milletin iradesinin yıkıp geçeceğini kaydetti. 

Bahçeli, "Cumhur İttifakı; inanmış gönüllerin mecmuuyla, yüksek ülkülerin muazzam heyecanıyla, millete adanmış milli ve yerli duruşun manevi hikmetiyle yoluna ve yolculuğuna sonuna kadar devam edecektir. 
Kim aday olursa olsun, hangi partiler zilletin çatısı altına sığınırsa sığınsın, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolar yaparsa yapsın, nafiledir, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak, geleceğin rotası Cumhur İttifakı’nın fedakarlıklarıyla çizilecektir. MHP, sözünün eridir. 2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır, Türk milleti Cumhur İttifakı’yla kutlu yarınlara yürüyecektir. Hiç kimse ülkemizin hızını kesemeyecek, ekonomide yıkım ve kriz çığırtkanlığı yapanlara, yalan ve umutsuzluk aşılayanlara aziz millet varlığı icazet vermeyecektir. Türkiye salgını da bertaraf edecek, etrafındaki çemberi de yaracaktır." değerlendirmesinde bulundu. 

"Masada çözüm aramak cinayetlerin meşrulaşması demektir"

Bahçeli, Ermenistan'ın Azerbaycan'da sivillere yönelik saldıralarına ilişkin, şöyle konuştu:

"Terörist devlet Ermenistan Dağlık Karabağ’dan çekilmeden, işgal ettiği toprakları hak sahibi Azerbaycan’a teslim etmeden silahları indirmek, ateşi dindirmek, masalarda çözüm aramak cinayetlerin, rezaletlerin ve zulmetin meşrulaşması demektir. Bakü’yü hedef yapanların, Erivan’ın da bir gece ansızın bedel ödeyeceğini ne akıllarından ne de kabus dolu anılarından çıkarmamaları hayatları ve güvenlikleri açısından en makul davranıştır." 

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0