Yazısına çok çarpıcı bir başlıkla başlayan Uzman Sosyolog Gökçe Er, adeta aşka, ilişkilere ışık tuttu. Köşe yazısında mesleki deneyimlerine, hastaları ile yaptığı seanslara da değinen Gökçe Er şiir tadındaki mistik yazısı ile dikkatleri üstüne çekti.
Uzman Sosyolog ve Aile Danışmanı Gökçe Er'in tartışmaları da beraberinde getiren o yazısı;
NARSİSTİK MAKYAJLA AŞK BÜYÜSÜ
Sizlere bir yazı dizisi hazırlamak istedim.
Çünkü biliyorum ki bu yazacaklarımı pek çoğunuz yaşadı veya yaşıyor.
Peki bu nasıl bir büyü?
Orada neler oluyor da bu narsistik tuzağa düşüyoruz.
Narsisizm nedir?
Çeşitleri ve görüldüğü alanlar nerelerdir?
Bu yapıyı kimi kaynaklar narsisizm olarak verir kimisi narsizm der, ikisi de geçerlidir; ben her iki kavramı da kullanıyor olacağım. Neye narsistik örüntü neye narsistik kişilik bozukluğu diyeceğimize de bu yazı dizisinde karar vereceğiz. İnsanların hayatını cehenneme çeviren bu kişilikleri örneklerle görüp, kendimizi ve ruh sağlımızı korumak için de ipuçları edineceksiniz.
Buyrunuz başlayalım. Alev Hanım 40 yaşlarında iyi eğitim görmüş meslek sahibi biri. Yaklaşık bir yıldır yaşadığı ilişkisinde neler olup bittiğini anlatıyor (Her türlü isim, yaş, meslek temsilidir).
“Çok farklı bir enerjisi vardı. Benimle çok ilgili ve sevecendi. Onunlayken ayaklarım yerden kesiliyordu adeta. Bana sürekli ne kadar eşsiz ve yetenekli olduğumdan bahsediyordu. Tuhaf bir hisle hep onu görmek ve onunla olmak istiyordum. Ancak çok yoğun biri olduğu için görüşmelerimiz birkaç hafta sonra daha seyrekleşmeye başladı. Anlıyordum onu, hemen telefonlarıma ve mesajlarıma dönemiyordu; ama beni sevdiğini biliyordum. Bazen benim için özel olan günleri de unutabiliyordu ama yoğun çalışıyordu. Üstelik çok yardımsever olduğu için her yere yetişmek zorunda kalıyordu”
Sonra ne olmuştu da Alev Hanım’da huzursuzlanmalar baş gösterdi peki?
“Şimdi kendimi çok berbat hissediyorum. İlişkimiz zamanla sönmeye başladı onunla. Nedense içimde heyecan gibi bir şey sürekli kalbimin hızlı çarpmasına ve beni huzursuz etmeye neden oluyor. Beni görmezden geliyor. Hep çok yoğun olduğundan bahsederken, başkalarına vakit ayırıyor. Mesela benim doğum günümü defalarca sordu ve hatta “aman unutmayayım da bir şeyler yaparız” dahi dedi; ama unuttu. Bir gün sonra denk geldik de “doğum günün kutlu olsun” dedi. Muhtemelen instagramda doğum günü fotomu gördüğü için hatırladı. Sonrası daha da beter. Yani sonraki üç hafta boyunca konser, doğum günü, düğün hepsini gezdi ve fotoğraflar ekledi. Birkaç kez konuyu açmak istedim; ancak çok saçma şeyler anlattı. Söylediklerinden tatmin olmadığım gibi nedensiz bir suçluluk da hissettim. Görüşmelerimiz daha da seyrekleşti. “İlişkimize bir yatırım yapmıyoruz, iletişimimiz de çok kopuk; ayrılmaya doğru gidiyoruz galiba” dedim iki üç defa. “Hayda, ne alakası var canım. Niye ayrılalım? Sen de durup durup bunları mı kuruyorsun kafanda. Sana ne kadar kıymet verdiğimi görmüyor musun, üstelik o davetleri de anlattım. Gitmek zorunda bırakıldım bir şekilde” karşılığını aldım. Evet açıklamalar yapıyordu kendince ama bir tuhaflık hep içimi kemiriyordu. Neredeyse iki ay olmuştu görüşmeyeli, ben de mesaj yazdım görüşmek istediğime dair. Güzel bir akşam geçirdik. Ne olduğuna anlam veremiyordum çünkü ne desem çok alakasız yerlerden lafları alıp bana suçlu ve değersiz hissettiriyordu. Kelimelerinde hiçbir kabalık yoktu ve hatta bunları söylerken de sevecen bir ses tonu kullanıyordu. Yani kafam allak bullak olmuştu. Ta ki… şey!”
Ta ki, ne?
Birden fotoğraflardan laf açıldı ve benim paylaşımlarımı beğenmediğini, ortak kadın arkadaşlarımızın paylaşımlarını beğendiğini söyledim. Aniden yükseldi, ilk kez bağırdı bana ve alenen suçladı. “Sen ne demek istiyorsun? Kimi çocuğum yaşında kimi iş arkadaşım” dedi. “Tamam anladım. Niye bu kadar büyük tepki verdin ki” dedim. Çok gerildik. İlk kez olmuştu bu. O nazik adam gitmiş, yerine bir şeytan gelmişti. Benim de içime bir kurt düştü ve araştırmaya başladım”.
Alev ne ile karşı karşıya kaldığını farkında değildi. Araştırmaya başlamasıyla, her şey daha anlamlı hale geldi onun için. Aynı zamanda da ürkütücü…
Orada ne oldu ve Alev’in öğrendiği ne idi? Devamı sonraki yazı dizimizde olacak.