Friksiyon, yırtılma ve diğer faktörlerin etkisiyle deri ve deri altındaki dokularda meydana gelen lokalize doku zedelenmelerini bası yarası olarak değerlendirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Nermin Kelebek Girgin, “Bası yaraları kemik çıkıntıların bulunduğu bölgelerde, uzun süreli yineleyen bası durumlarında, deri altı kapillerlerinin kapanmasında, dolaşımın durması ile nekroz ve ülserasyon durumlarında ortaya çıkar” dedi.
Bası yaralarında kısıtlı fiziksel aktivite, azalmış duyusal algılama, metabolizmanın değişmesi, dolaşım bozuklukları, nemli ortam ile kötü deri hijyeninin risk faktörü oluşturduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Nermin Kelebek Girgin, bası yaralarının yaşam kalitesini düşürdüğünü, hastane kalış ve iyileşme süresini uzattığını dile getirirken, “Bası yarası tedavisi önlenmesinden daha pahalıdır ve eğitim çok önemlidir. Bası yarasının en iyi tedavisi oluşmasını önlemektir” şeklinde konuştu.