11 ayın sultanı Ramazan ayının mağfiretindeyiz. Tüm İslam âlemi başta olmak üzere Ramazanın sonu olan cehennemden kurtuluşa hepimiz nail oluruz.

Tarımda gündemden düşmeyen et ve süt yangını hepimizin içerisini parçalıyor!

Kimsenin bu ateşi durdurma gibi derdi olmadığını da hep beraber yapılmayan veya yapılamayan hamlelerden anlayabiliyoruz.

Sorduğumuzda Tarım ve Orman Bakanı Sayın Yumaklı iyi niyetli, Bakan yardımcıları iyi niyetli, bürokratlar iyi niyetli burada iyi niyetli olmayan kim?  O zaman alın teri ile üretim yapmaya gayret gösteren her koşulda üretimden çekilmeyip her zorluğa göğüs geren bu çiftçi de iyi niyetli!

Kimin niyeti iyi değil?

Sorunlar neden çözülmek istenmiyor!

Neyi bekliyorsunuz!

Çiğ süt üreticisi kan ağlıyor! Kimsenin kolu kanadı ve icraatı yok. Buna karşın ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı hem ilgisiz! Bu ilgisizliğine karşın üreticinin bakanlığı değil de başkalarına bakanlık edermiş gibi hangi kişilere hitap ediyor?  Sorusunu sual edesimiz geldi. Kimse unutmasın bu çiftçi olmazsa sizde yoksunuz! İyi niyetle bu işler yürümez yürümüyor da. Hani bir meşhur atasözü ile vardır 'Lafla Peynir gemisi yürümez’ 10 ay geçti niye icraata geçemiyoruz.  Kimi, neyi bekliyoruz? Artık söz bitsin çiftçi icraat bekliyor!

Sayın Bakan çiğ süt fiyatlarını acilen güncellemelidir. Üretene üretim yapana sahip çıkmalıdır. 50 kuruşluk çiğ süt prim desteği ile bu işlerin olmadığını kendisi de artık görmelidir.  Çiğ süt fiyatlarını çözemez iseniz kırmızı eti zaten çözemezsiniz! Çiğ süt prim desteğinin acilen 2TL çıkarılması gereklidir. Madem çiğ süt fiyatlarına güncelleme yapılmıyor çiğ süt prim desteğinin litre başına 2tl yaparsanız bu üretici sizleri anlınızdan öper. Yarın geç olmadan kalan damızlık anneler kesime gitmeden bu yapılmalıdır. Aksi takdirde ne damızlık nede damızlık annelerden elde edilen çiğ sütü bulamayız! Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesi kısıtlı ya da para yok deniliyorsa ithalat bütçesine ayrılan rakamdan hem çiğ süt prim desteği 2TL den ödenir. Hem de hayvancılık destek miktarı artırılmasına gidilir.

Eğer bunları yapamıyorsak bu koltukları meşgul etmemek gereklidir. Hemen affınızı istemeniz alın teri ile üretim yapan çiftçinin çağrısına kulak vermeniz gerekir. Yoksa bu ülkede eti de sütü de bulamayacağız. Gerçi onu da ithal ederiz. Gün gelir para da olsa ithalat yaptığımız yapacağımız ülkeler vermiyorum der ise suçlu aramaya gerek yok!

Makam koltuklarında oturan iş yapmayan yanlış işler peşinde koşan ithalat lobileri ile çalışan herkes suçludur!