VARAN (II) BUSKİ’DEKİ KOKUŞMUŞLUK HER YERİ SARMIŞ!

Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden en önemlisi olarak nitelendirilen ve bütçesi 1,5 milyar olan Buski'de sular durulmuyor.

Hatırlarsanız geçen sene ManşetX Gazetesi’nde 'Buski nasıl batırıldı?'' diye bir köşe yazı kaleme almıştım.

Bu yazı sonrasında bir çok kişi, başka illerden bile beni aradılar.

Özet olarak bana söylenen konuların ortak paydasında 'Necmi Bey, İçişleri Bakanlığı’ndan müfettişler Buski'ye bir girseler bir daha çıkamazlar. Her yerde usülsüz ve yolsuzluk işlerinin yapıldığını onlar da görecektir.' iddialarında bulundular.

Gerçi benim yazdığım ve 30 Ağustos 2020 yılında ManşetX Gazetemizde manşetten yayınladığımız köşe yazısı sonrası Buski ile ilgili hiç bir şeyin yapılmaması ve dava açılmaması da hayret edilecek bir başka konudur.

Ben inanıyorum ki bu saten sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu konuyla ilgili soruşturmaların ivedikle başlatılacağını ve devleti zarara uğratan her kim kamu görevlisi veya siyasetçi varsa gerekli cezaların verileceğini düşünüyorum.

Malum yine İçişleri Bakanlığı tarafından Bursa Büyükşehir Belediyesi hakkında bazı imar çalışmaları ve gizli tutulan bazı konularla ilgili soruşturma açılmıştı.

Zaten bize gelen bilgilere göre önümüzdeki günlerde Buski’deki usulsuzlükler ve yolsuzluklarla ilgili gerekli soruşturmalar ivedikle açılacak. Ayrıca görevini kötüye kullanan kişi ve kişilerle ilgili TC. Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden gerekli davaların da mahkemede olacağı haberi geldi.

Ayrıca geçen sene yazdığım bu köşe yazısı sonrası benimle ilgili hakaret ettiğim gerekçesi ile başta Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç olamak üzere orada mühendis olarak çalışan Bülent Çakmak isimli kişi de hakkımda suç duyurusunda bulunmuşlardı.

Öncelikle ben hiç bir köşe yazımı birilerine hakaret ederek ya da hakaret etme maksadıyla yazmadım!

Yazmam da!

Ben sadece gündeme getirdiğim konularla ilgili değerlendirme yaparım ve bazı sorular sorarım.

Kişi veya kurumlar bu konularla ilgili sorulara ve haberlere cevap verir ya da vermez, takdir onlarındır.

Yine bu kişiler kendisine hakaret ettiğim gerekçesi ile dava açacaklarına benim sorduğum sorulara cevap verseler kamuoyu da aydınlanmış olacaktır. Fakat malesef bu kişiler benim sorduğum sorulara cevap vermeyerek kaçmayı tercih etmişlerdir.

Ne hikmetse ManşetX Gazetemizde yayınladığım köşe yazısını haber yapan değerli meslektaşım Alim Şahin ile ilgili de malesef Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç ve Bülent Çakmak dava açtı. Ama Buski’deki usulsuzlükleri ortaya çıkartan ve şahit olarak köşe yazımda da yazdığım Sedat Güzel hakkında ise kimse şikayetçi olmadı!

Bu konu enteresan değil mi?

Mütahit firmada çalışan Sedat Güzel bağıra bağıra diyor ki ‘’Buski’de yolsuzlular var, ihale alımı başta olmak üzere, yapılan işlerin bazılarında yapılmayan işler yapıldı.’’ Fakat mütahit firmaların ve Buski yetkililerin anlaşarak bu dosyaları imzalayıp devleti zarara sokturuları ve milyon liraların kayıp olduğu söyleniyor.

Ve bu çok ciddi konularla ilgili önceden mütahit firmada kontol teknikeri olarak çalışan Sedat Güzel'den neden şikayetci olunmuyor?

Sorunun cevabını sizlere bırakıyorum.

Bu arda benimle ve Alim Şahin ile ilgili hakaret suçundan şikayetçi olan Güngör Güneç ve Bülent Çamak'ın yaptıkları şikayet hakkında da TC Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya gerek yoktur kararı verildi.

Bir kez daha gördük ki Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafsız hakim ve savcılarının bizlerin de kamu adına yaptığımız olaylardan dolayı önümüzü açıyorlar. Buradan onalara için çok teşekkür ediyorum.

Şayet bu soruşturma için dava açılsaydı bu ikinci köşe yazımı belki de sizlere ulaştırmayacaktım.

Aslında bizlerin bu yazılarımızı başta ifade özgürlüğü ,basın özgürlüğü ve Anayasamızın 26.maddesinde yer alan ''Herkes,düşünce ve kanaatlerini söz,yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu oları açıklama’’ hakkımızdan dolayı gündeme getirmekteyiz.

Yine bizler gazeteci olarak bilmeyenler için bazı notları da sizere aktarayım.

Bizler basında yayınlanan bilginin tüm yönleri ile doğruluğunun ortaya koyması gerekmediğini bilgi anlamında fikir olarak değerlendirme ve habeleri gündeme getirebiliriz.

Şimdi gelelim geçen sene yazdığım bu önemli köşe yazısıyla ilgili bazı bölümlerini hatırlatmak için ''Buski Nasıl Batırıldı?'' yazımdan bir kısmını sizlere aktarıyorum.

''Peki şimdi gelelim bana gelen bilgilerde ‘’Buski ile ilgili ne gibi usulsüz veya yanlış işler yapılmıştır?’ sorusunun cevabına?

Öncelikle aşağıda yazacağım konuların hepsinin önemli iddialar olduğunu ifade etmek isterim.

Zaten bu yazdığım iddialar araştırılırsa başta Buski kurumunun iç denetim merkezi olan Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın hemen gereğini yapacağını düşünüyorum. Gerçi burada da bazı olayların kapatıldığı ve gereğinin yapılmadığı söyleyenlerin de olduğunu aktaralım.

Gelelim Buski’de nasıl alengirli işlerin döndüğüne ????

İşte bana gelen bazı iddilara göre Buski’de başta üst düzey yöneticiler Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları ,Buski Yönetim Kurulu Üyeleri ve bazı Daire Başkanlarının nepotizm (akrabalarını işe alma ve adam kayırma ) batağına saplanması, bazı emekli kişilerin yine usulsüz şekilde özel kurumlardan gösterilerek çalıştırılması, özel istisnayi kadrolara özel kalemlere akrabaların alınması,yine işe gitmeden sadece bankamatik personeli olarak birilerinin bulunması, bazı personellere özellikle emeklikleri gelenlere mobinglerin yapılması,yine kimi personelin Buski lojmanları kendi tekelinde görmesi ,bazı müteahhit firmalar ile akraba ilişkilerinin olması sebeiyle bazı ihalelerin onlara verilmesi ,yine Buski’nin ihaleye verdiği milyonlarca liralık ihalelerde iddialara göre Buski kontrol mühendisleri, Buski teknikerlerinin akçeli işlere karıştıkları ve en önemli hususlardan birisi ise Buski’yi Fetö’nün yönettiği iddialarıdır.

Tabi bu yazdığım iddiaları kafama göre yazmadım. Bu iddialardan önemli bir tanesini de kadim bir okurum bana ulaştırdı.

Kendisi Buski’de 2002 yılından bu zaman kadar bazı müteahhit ve müşavir firmalarda çalışan inşaat teknikeri Sedat Güzel’di.

Kendisi en son Buski’nin verdiği Avrupa Yatırım Bankası’ndan alınan 100 Milyonluk kredili ihaleyi alan Ar-Tem Müşavirlik Firması’nın da Kontrol İnşaat Teknikeri olarak 2015 yılından 2017 yılına kadar yaklaşık 2 yıl görev yapmış bir teknik personeldi.

İşte Buski’nin ihalesini verdiği ve bu ihaleyi alan Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda inşaat teknikeri Sedat Güzel, çalışırken bazı olaylardan rahatsızlık duymaya başlamış.

Bu rahatsızlıklardan dolayı Buski’de çalışan bazı kontrol mühendislerleri ve bazı yine kontrol tekniklerlerinin de içerisinde olduğu ihalenin yüklenici firması olan Ohitan İnşaat’ın teknik personellerinin de içeresinde olduğu bazı usulsüzlükler yapıldığına şahit olur.

Hatta kendisi de bu 100 milyonluk ihaleyi alan projede yüklenici firmanın yani Ohitan İnşaat Firması’nı denetleyen kontrol teknikeri olduğu için her ay verilen hakedişlerle ilgili imza atarken bazı eksikliklerin olmasına rağmen Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kotrol müdendisi olan Kayhan Çelenk’in kendisine yaptığı baskı ile imza attığını ve kendisine kumpas kurduklarını fark eder.

Bu konuya örnek olarak Buski’nin ihalesini alan yüklenici firma olan Ohitan İnşaat Firması’nın yaptığı kanal çalışmalarında en büyük girdi maliyeti oluşturulan PALPLANŞ işlerinin yapılmamasına rağmen kendi dosyalarında yapıldı diye imza atıldığını söyler.

İşte bu yaşanan olaylardan sonra Buski’nin o dönemki 100 Milyonluk Avrupa Yatırım Bankası’ndan parasını ödediği ihaleyi alal yüklenici firma Ohitan İnşaat Firması’nı denetleyen Ar-Tem Müşavirlik’te inşaat teknikeri olan Sedat Güzel, artık bu yapılan yanlışları ve devlete zarara uğratan bu olaylara ortak olmamak için konuyu Buski’nin iç denetimi olan Teftiş Kurulu Başkanlığı’na belgeler eşliğinde dilekçe yazarak konunun bütün detaylarıyla araştırılmasını ister.

İşte bu yaşana olaylardan sonra Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kontrol inşaat teknikeri olarak çalışan Sedat Güzel’in işine son verilir.

Gerçekten yukarda verilen iddiaları ve yolsuzları duyunca insanın aklı almıyor.

Nasıl oluyor da bir kamu kurumunda bu türde olaylar hala olabiliyor sorusu akıllara geliyor.

Peki bu dilekçe sonrası başka kimlere ne gibi işlemler yapıldı?

Buski’nin kontrol Mühendisi Onur Aydın ve Ar-Tem Firması’nın kontrol mühendisi Kayhan Çelenk’in, görevlerine Teftiş Kurulu Kararı ile son verildi.

Ayırca Buski’de kontrol müdendisi olarak çalışan Bülent Çakmak’ın buradaki sıkıntılı olaylardan dolayı Buski Kontrol Teknisyeni (Sürveyan ) Ahmet Duman’la birlikte başka bir göreve verildiler.

Yine bu konuda Buski Teftiş Kurulu Başkanlığı kararı ile Gürbağ Holding’e bağlı olan Ohitan İnşaat Firması suçlu bulunarak 1 Milyon lira para cezası verilir.

Benim yaptığım araştırmalar sonucunda özellikle Buski’de Avrupa Yatırım Bankası Kredisi ile alınan 100 milyon ve üstü ihaleleri alan firmalarla ilgili sıkıntı olabileceğini düşünüyorum.

Bu kapsamda Buski’nin bu çapta ihalelerini alan bir elin parmaklarını geçmeyen bazı firmalar var.

İşte onlardan bazıları Gürbağ Holding (Ohitan Firması), Altınbaş İnşaat, Yüner İnşaat, Güven İnşaat ve nedense müşavirlik firması ise Ar-Tem ve Kuzu Grup bu işleri almışlardır.

Nedeni ise yukarda anlattığım bu kötü olaylardan sonra iddialara göre başta bazı Buski üst düzey yöneticileri ve bazı daire başkanları ve kontrol mühendisleri ve kontrol tekniklerinin bu olaylara karıştığı iddia edilmekte.

Zaten yine iddialara göre bu kadar büyük ihaleleri başta Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın onayı olmadan yapılamayacağı söyleniyor.''

Şimdi bu yazımızdan sonra Buski içersinde yaşanılan bu usülsüzlük ve yolsuzluk sonrasında konunun neden savcılığa iletilmemesinden dolayı yargılamanın yapılması gerekmektedir.

Bekleyip konuyu izlemeye devam edeceğiz...

Şimdi gelelim iddialara göre Buski ile ilgili gündeme gelen diğer sorularımıza?

-Buskide iddialara göre işe gitmeden maaş alan kaç kişi var?

-Buski kurumunda yönetici ve daire başkanı olan kişilerinden kimlerim akrabaları işe alındı ve çalışıyor?

-Yine Buski'de hangi Ak Parti Bursa Milletvekili'nin çocuğu işe alındı?

-Buskide yurt dışında Fetö'cu okullarından mezun olan biriside sahte diploma ile yılladır maaş aldığı söylenen kişiler ile ilgili ne gibi işlem yaptınız?

-Yine Buski ihalelerini devamlı alan iddilara göre Gürbag Holding,Altınbaş İnşaat,Yüner İnşaat ve Güven İnşaatın öncesinde ihaleye fesat karıştırma ve yapılmayan işlerin Buski çalışanları tarafından yapıldı gösterilerek hak edişleri alarak devleti zarara uğrattınız mı?

- Yine Buski'de bazı ihaleyi alan Yüner İnşaatın Proje Müdürünün Mustafa Aksu olduğu bu kişi ise Buski Genel Müdürü Güngör Güleç'in damadı olması tesadüf mü?

- Yine yukarıda saydığım Gürbağ Holding,Altınbaş İnşaat,Yüner İnşaat ve Güven İnşaat'ın Buski'nin yılladır özellikle Avrupa Yatırım Bankası Kresi ile alınan milyon tl'lik ihaleleri nasıl aldığını ve ihalede yazılan tüm işleri gerekli şekilde yapıldı mı sorusuna cevap bekliyoruz!

Şayet bu sorduğum sorularla ilgili gerekli açıklama yapılmazsa önümüzdeki günlerle bazı bilgi ve belgelerle başka konularıda gündeme getirerek kamuoyunu aydınlatmaya dvam edeceğiz.

Bizi izlemeye devam edin.

YORUM EKLE

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0