Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Hakkı Seydioğulları, sosyal medyada yapılan bazı paylaşımların uyuşturucu kullanımını özendirici etkisinin olduğunu belirterek, "Suç olabileceğini değerlendirmiyorlar, isimlerini gizledikleri için tespit edilebileceklerini düşünmüyorlar. Nick name, sahte isim kullanarak bu paylaşımları yapıyorlar. Ama biz bunları tespit ediyoruz, işlem yapıyoruz." dedi.
Seydioğulları, 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü öncesinde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla uyuşturucu ticaretinin yapıldığı Balkan rotası üzerinde bulunduğunu belirten Seydioğulları, uyuşturucunun geçtiği güzergahta da kaldığını ifade etti.
Emniyet Genel Müdürlüğünde uyuşturucuyla mücadelenin daha etkin sürdürülebilmesi amacıyla kurumsallaşma yolunda bazı adımlar atıldığını kaydeden Seydioğulları, 2015'in sonunda Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının kurulduğunu anlattı.
"Arzla mücadelede narkotik birimleri lokomotif"
Seydioğulları, Türkiye'nin uyuşturucu tehdidinden korunması için birçok paydaş kurumla birlikte hareket ettiklerinin altını çizerek, "Arzla mücadelede Emniyet Genel Müdürlüğünün, narkotik birimlerimizin bir lokomotif görevi olduğunu söyleyebilirim. Başarılı faaliyetlerimiz, sadece Türk kamuoyunda değil dünya kamuoyu tarafından da takdir edilmekte. Yeni süreçte özellikle narkotim yapılanması ile sokaklarımızda görülen uyuşturucu kaçakçılığının, ticaretinin ve suçlarının engellenmesine yönelik yoğun faaliyetlerimizi sürdürüyoruz." dedi.
Narkotimlerin şu anda 51 ilde faaliyette olduğunu, yıl sonuna kadar bunun 81 ile yaygınlaştırılacağını belirten Seydioğulları, gerekli görülen bazı dış ilçelerde de narkotimlerin kurulması yoluna gidileceğini bildirdi.
Operasyonlar ve vatandaşlardan gelen tepkiler bakımından narkotimlerin olumlu sonuçlarının olduğunu vurgulayan Seydioğulları, emniyet birimlerince 2017'de 108 binin üzerinde uyuşturucu operasyonu düzenlendiğini, bunların yüzde 30'unun narkotik birimlerince yapılan planlı operasyonlar olduğunu kaydetti.
Seydioğulları, BİMER ve CİMER üzerinden gönderilen mesajlara bakıldığında da vatandaşların uyuşturucu konusunda geçmişe oranla kendilerini ve çocuklarını daha güvende hissettiklerinin anlaşıldığını ifade etti.
İnternet ortamındaki uyuşturucu tehdidi
Türk Ceza Kanunu'na göre uyuşturucu kullanımını kolaylaştırmak için malzeme temin etme ve özendiren yayın ve paylaşım yapmanın suç olduğunu kaydeden Seydioğulları, geçen yıl kasım ayında ülke genelinde yapılan "Narko-net" operasyonunun bu yıl da devam ettiğini söyledi.
Seydioğulları, şunları söyledi:
"Özellikle bazı şarkı sözleri içerisinde geçen özendirici mahiyetteki paylaşımları biz dikkate aldık. Adli makamlar da dikkate aldı. Ailelere çocuklarının yaptıkları paylaşımlara, çocuklarının takip ettikleri sosyal medya gruplarına dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. Açık veya kapalı bazı sosyal paylaşım grupları var. O sorun değil, takip ediyoruz. Hem kendi personelimizle hem de Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızla ortaklaşa. Suç olabileceğini değerlendirmiyorlar, isimlerini gizledikleri için tespit edilebileceklerini düşünmüyorlar. Nick name, sahte isim kullanarak bu paylaşımları yapıyorlar. Ama biz bunları tespit ediyoruz, işlem yapıyoruz."
Özendirme suçunun oluşması için mağduriyetin oluşmasının aramadığını vurgulayan Seydioğulları, "Bu seçimlik bir suç. Bu suçun oluşması için böyle bir müracaatçı gerekmiyor. Mühim olan, paylaşımın adli merciler tarafından 'doğru bu özendiriyor' olarak kabul edilmesi. Günümüz internet teknolojisinin yaygınlaşması, iletişim kanallarının internete kayması sebebiyle sosyal medyanın uyuşturucu kullanımı konusunda etkisinin olduğunu, bilimsel çalışmalar gerekir belki ama, söyleyebiliriz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
10 bine yakın kişi tutuklandı
Seydioğulları, bu yıl başından itibaren emniyetin tüm birimleri tarafından 62 bin 320 uyuşturucu operasyonu gerçekleştirildiğini, söz konusu operasyonlarda gözaltına alınan 85 bin şüpheliden 9 bin 700'ünün tutuklandığını bildirdi.
Söz konusu operasyonlarda 16 ton 500 kilo esrar, 3 ton 800 kilo hibrit esrar ve 7 ton eroin yakalandığını belirten Seydioğulları, ekim alanlarına yönelik sıkı takip sonucu, uyuşturucu satıcılarının ithal esrara yöneldiğini, bu uyuşturucu madde yakalamalarında da artış olduğunu anlattı.
"2018'de şu ana kadar yaptığımız eroin yakalaması, 2016'da tüm kolluk birimlerimiz tarafından yapılan eroin yakalamasından fazla diyebilirim." bilgisini paylaşan Seydioğulları, captagon hap yakalamalarındaki düşüşü ise uyuşturucu üretiminin yoğun olduğu Suriye'ye yönelik Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarına bağladıklarını söyledi.
Geçen yıl tüm kolluk birimlerince toplam 30 milyona yakın captagon hap ele geçirildiğini anımsatan Seydioğulları, şu anda 7 milyon, geçen yıl aynı dönemde ise 15-16 milyon adet captagon hap yakalandığını, TSK'nın harekatları sonucu üretim yerlerinin Suriye'nin doğusuna kaydığını bildirdi.
Güncelleme Tarihi: 25 Haziran 2018, 16:54