"İstinaf Mahkemesinin verdiği karar bizce hukuka uygun değil’’
Konu ile ilgili İHA muhabirine bilgi veren Kaçan’ın avukatı Ferhat Kılınç, İstinaf Mahkemesinden beklentilerinin, cezanın kaldırılması yönünde olduğunu söyledi. Kılınç, ‘’Çünkü müvekkilimiz başından beri haksız bir yargılamaya tabi tutulmuş. Yani aile içerisinde bir babanın çocuğuna yönelik makul sayılabilecek bir tepkiyi, çocuklar farklı bir şekilde mahkemeye yansıtarak onu bu dosyada kasten yaralama suçlamasıyla karşı karşıya getirdiler. Bizim mahkemeden ilk aşamada beklentimiz atılı suçlamalardan beraat etmesi yönündeydi ancak, mahkemeden bir şokla karşı karşıya kaldık. Ve Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinden müvekkilimize 15 ay gibi bir mahkumiyet hükmü ile karşılaştık. İşin tuhaf yanı, bu mahkumiyet hükmü hiçbir indirim veya erteleme ya da paraya çevrilme taleplerimiz de reddedildi. Bu yönüyle bizim İstinaf Mahkemesinden beklentimiz bu dosyanın bozulması yönündeydi ancak, geçen ay itibariyle İstinaf Mahkemesi bu kararını onadı. Bu karar haksız ve hukuka aykırı bir karar, yani bu bozma daha doğrusu talebimizin reddine yönelik vermiş olduğu karar bizce hukuka uygun değil’’ dedi.
‘’AYM ve AİHM’e gerekli başvuruları yapacağız’’
Başından beri bu yargılamanın müvekkilinin aile birliğine, çocuklarıyla olan ilişkisine bir müdahale olduğunu ifade ettiklerini aktaran Kılınç, şöyle devam etti:
‘’Bu konudaki değerlendirmemiz de halen geçerli çünkü verilen bu karar halen babayla çocuk arasında, çocuğuyla ilişkisi arasında bir noktada duruyor. Olumsuz bir noktada duruyor. Netice itibariyle baba da bu durumdan rahatsız oğlu da bu durumdan rahatsız. Biz bu nedenlerle yani bu karara karşı gerek Anayasa Mahkemesine gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gerekli başvurularımızı gerçekleştireceğiz. Bizim dava konusu olayımızın içeriği esası değerlendirildiğinde bir pet şişenin silah sayılmasının mümkün olmadığı görülecektir. Bu yönüyle biz mahkemenin cezalandırma saikiyle hareket ettiğini düşünüyoruz. Esasen olayın aslını gerçek maddi gerçeğin ortaya çıkartılması hususunda bir irade göstermediğini düşünüyoruz. Hukuk sadece yeni yasalardan ve normlardan ibaret değildir. Esas olan şey toplumun gelenek ve göreneklerinin de dikkate alınmasıdır. Şu anda müvekkilimiz Almanya’da ikamet ediyor. Bu cezanın kesinleşmiş olması nedeniyle Almanya’dan Türkiye’ye gelemeyecek, geldiğinde tutuklanacak.’’