Kurtuluş Savaşımızın tüm şehitlerini, gazilerini ve kahraman komutanlarını saygıyla anıyoruz. Bugün başta özgürlüğümüz olmak üzere her şeyimizi onlara borçluyuz.
Bir büyük komutan ve bir avuç arkadaşı milli mücadeleyi örgütleyip, Anadolu halkının inancını kazanıp, gücünü de yanına alarak; yapılamaz denileni başarmış ve 20. yüzyılın ilk bağımsızlık savaşını kazanmıştır. Kurtuluş Savaşını kazanan ordumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları olarak tarihe geçmiştir. İşte bu umut ateşinin yandığı, kalbinin attığı yer Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. TBMM, Dünyada bir ulusun kurtuluş savaşını yöneten ilk meclistir. Başta Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın büyük komutanları, savaş şartlarında bile ortak akla, toplumsal uzlaşıya ve ulus iradesine bağlı kalmıştır. Bu yönüyle Türkiye Büyük Millet Meclisi saltanata ve düşman işgaline direnişin merkezi, ulusal gücün ve cesaretin simgesidir.
Bugün yaşadığımız sorunların çözümü 23 Nisan 1920 ruhundadır; ulusal birliğimizi korur, inançla çalışır ve yine iyi yönetilirsek olumsuz her durumun üstesinden rahatlıkla geliriz. Yeter ki ülkemizin geleceği olan gençler ve çocuklar laik, demokratik ve bilimsel eğitimle yetişsin, hukuk devleti ilkesinden ve ulus iradesine bağlılıktan ödün verilmesin.
Büyük Liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, öyle bir ufka sahiptir ki; ulusal egemenliğimizin ilan edildiği bu özel günü, tüm dünya çocuklarının bayramı olarak ilan etmiştir. Dünyada çocuklar için evrensel bir bayram ilan eden ilk ve tek ülke olduğumuz için kıvanç ve onur duyuyoruz. Çocuklarımız Cumhuriyet’i ve devrimleri yaşatacak ve çağdaş uygarlık seviyesine taşıyacak gücümüzdür, aydınlık geleceğe dair umutlarımızdır.
20. yüzyılın ilk bağımsızlık mücadelesini vererek üniter devletini kuran ulusumuz; laik, demokratik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyetini korumaya ve yaşatmaya devam edecektir, kimse bizi yolumuzdan geri döndüremez!
Yaşasın Mustafa Kemal ATATÜRK.
Yaşasın Ulusal Egemenliğimiz.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.