İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanını ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandıkları davada 28 sanığın haklarında verilen hapis cezalarına ilişkin yaptıkları istinaf başvurularını karara bağladı.
Ceza Dairesinin kararında, yerel mahkemenin sanıklar hakkında verdiği kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu belirtildi.
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı aktarılan ceza dairesinin kararında, bu nedenle sanıkların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği kaydedildi.
Ceza dairesinin kararında, sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar verildiği aktarıldı.
Davanın geçmişi
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 29 Kasım 2017'de açıkladığı kararında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanını ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle sanıklar eski Yüzbaşı Emre Eryüz, eski Üsteğmenler Cemil Esen, Mehmet Ali Akyan, Uğur Can Bekhan ile eski astsubaylar Recep Özcan, Sinan Torunoğlu, Erkan Taşdemir ve Sadullah Gökçe'nin, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Fiilden sonraki davranış biçimleri, yargılama sürecinde pişmanlık gözlenmemesini göz önüne alan mahkeme, 8 sanığa takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına hükmetmişti.
Sanıklar Adem Erken, Alper Kamacı, Adli Aldemir, Cengiz Gümüş, Cihat Kucur, Eray Baytar, Fatih Kaya, Ferdi Erdoğdu, Gıyasettin Demir, İbrahim Donat, İbrahim Türkekul, Kadir Uyar, Muhammet Mustafa Şenel, Mümtaz Akyıldız, Ozan Gökbulak, Selami Göktürk, Serkan Bozkurt, Yavuz Türk, Yusuf Yaylaz ve Yüksel Özdemir'in "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıkların yargılama sırasında gözlemlenen tutum ve davranışlarını ve verilen cezanın gelecekleri üzerindeki etkisini göz önüne alarak, cezalarını müebbet hapis cezasına düşürmüştü.
Mahkeme heyeti, 28 sanığa "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından dava açılmış ise de "anayasayı ihlal" suçundan mahkumiyet kararı verildiğinden bahsedilen suçların "geçitli suç" kuralları çerçevesinde eridiği anlaşıldığından sanıklara bu suçlardan ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına hükmetmişti.
Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2018, 15:59