İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, Zeytinburnu Veliefendi’de, kentsel dönüşüm kapsamında, 36 bin metrekare alan üzerinde 20 bloktan oluşan, bin 262 konutluk ve 77 ticari birimden oluşan “Locamahal” projesinin temelini 2017’de attı. Aralık 2020’de anahtar teslimi yapılması planlanan, Zeytinburnu Belediyesi ile iş birliği içinde başlatılan proje, planlanan hızda ilerleyemedi. Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki yeni İBB yönetimi işbaşına geldiğinde, projeyi, yüzde 66 seviyelerinde olması gerekirken, yüzde 44 fiziki ilerlemeyle devraldı. Yeni İBB yönetimi, inşaatların fiziki ilerlemesini hızlandırdığı gibi, karşılarına çıkan hukuki, mali ve teknik birçok sorunu da çözdü. Bugün, proje kapsamında tamamlanan 690 konut ve 64 dükkan için hak sahiplerine anahtar teslimi için düzenlenen tören, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Törende İmamoğlu’na; CHP İstanbul milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İYİ Parti İBB Meclis Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt ve İBB üst yönetimi eşlik etti. Bir grup hak sahibi ile Zeytinburnu mahalle muhtarları da törendeki yerlerini aldı.
KURT: “TÜM YAPILARIN DÖNÜŞÜMÜNE TALİBİZ”
Törende ilk konuşmayı yapan Kurt, projenin geçmişi ve geldiği noktayla ilgili detaylı bilgiler paylaştı. Kentsel dönüşümün bazı noktalarda siyasete alet edilmek istendiğine vurgu yapan Kurt, bu şekilde vatandaşın kafasının karıştırıldığına dikkat çekti. Kentsel dönüşümün sadece yerel yönetimler ve kurumlar tarafından tamamlanamayacağının altını çizen Kurt, süreçte yaşanan maliyet artışlarının da önlerindeki en büyük sorunlardan biri olduğunu belirtti. KİPTAŞ’ın yeni dönüşüm projelerinden örnekler veren Kurt, “Merkezinde insan olan, çevreye duyarlı, yaptık, bölgeye değer katacak projeler hayata geçirdik. 17 Ağustos'un yıldönümünde, daha yapılması gereken çok şey olduğunu biliyoruz. Maalesef İstanbul, halen olası bir depreme hazır bir kent değil. Bu gerçekle yüzleşmeliyiz ve bu sürecin üstesinden gelebilmek için vatandaşımızı kesinlikle sürece paydaş etmeliyiz. Bu kapsamda, İBB şehircilik grubu şirketleri olarak, bundan yaklaşık 1,5 ay önce, ‘İstanbul Yenileniyor Platformu'nu hayata geçirdik. 1.500’ün üzerinde başvuru aldık. 37.500 bağımsız birim, 419 farklı bölgede ve 140 bin insanımızı etkiliyor. Birinci aşama çalışmalarımızı tamamladık. Vatandaşlarımızla birlikte belirleyeceğimiz kriterlerde anlaşırsak, tüm bu yapıların dönüşümüne talibiz ve tüm bu süreci de KİPTAŞ olarak garantör olarak biz yürüteceğiz” bilgilerini paylaştı.
ARISOY: “DEPREM SORUNUNU ORTAK AKILLA ÇÖZMEMİZ MÜMKÜN”
Törenin ikinci konuşmacısı Zeytinburnu Belediye Başkanı Arısoy oldu. “Bugün Zeytinburnu'muz için mutlu bir gün. 2013’ten bu yana verilen emeklerin karşılığı alınacak” diyen Arısoy, deprem sorununu, samimi diyalog içinde ve ortak akılla çözmenin mümkün olduğunu vurguladı. Arısoy, şunları söyledi:
“Neden 2013? Çünkü Zeytinburnu Belediyesi ile KİPTAŞ Genel Müdürlüğü arasında yetkiyi öngören protokol, 15 Mart 2013’te imzalanmıştır. Bugün burada bu güzel, bu mutlu an için vesile olan eski İBB Başkanımız Kadir Topbaş'ı rahmetle yad ediyorum. Yine geçmiş dönem belediye başkanımız Sayın Murat Aydın'a ve önceki dönem KİPTAŞ Genel Müdürü Sayın İsmet Yıldırım'a huzurlarınızda bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum. Ben, Genel Müdür’ümüzün bu projeyi tamamlaması hususunda gösterdiği gayrete şahit. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın desteğiyle ve KİPTAŞ'la birlikte bu projenin tamamlaması için büyük gayret gösterdik. Bu projenin tamamlanmasında gösterdiği gayretler, emekler dolayısıyla başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere, KİPTAŞ Genel Müdürümüze de çok teşekkür ediyorum. Hak sahiplerine hayırlı uğurlu olsun. Yenilenen her bir konut, Zeytinburnu için büyük kazanımdır” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU’NDAN 1999’DAN 2021’E “NÜFUS” VURGUSU
Anahtar teslimleri öncesinde konuşan İmamoğlu, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 22’nci yıldönümünü şahitlik etmiş biri olarak, yaşanan can ve mal kayıplarının tüm ülkeyi derinden sarstığını kaydetti. Dönemin kaosunun, çaresizliğinin dün gibi aklında olduğunu vurgulayan İmamoğlu, depremin, Türkiye’nin ve İstanbul’un en önemli gerçeği olduğunun altını çizdi. İstanbul’un, 1999 depremi sırasında, yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bugün yaşayanlarıyla, ne yazık ki büyük göç almış ve mültecilerle beraber yoğunlaşan nüfusuyla neredeyse 20 milyona yakın insanı kapsıyor İstanbul. Dolayısıyla İstanbul, bugün sorunu çok daha derin hissetmeli çok daha yüksek seviyede endişe duymalı, ‘Neredeyiz’ diye. Sürecin bir fotoğrafını çekip, ona göre planlamalarını yapmak zorundayız hep birlikte” dedi. 22 yıldan bu yana deprem olmamasını “şans” diye niteleyen İmamoğlu, bu durumun yaşadığımız dönemde ve ileride olumlu anlamda değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
“İSTANBUL’UN DEPREM ENVANTERİ ENDİŞE VERİCİ”
İstanbul’un deprem envanterinin mutluluk verici değil, endişe verici düzeyde olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “1,5 yıldır yaptığımız bina tespit çalışmalarıyla, yenilediğimiz çalışmalarla şunu görüyoruz: İstanbul'da her 3 binadan 1’i ne yazık ki depreme dayanıksız” bilgisini paylaştı. Deprem meselesinin İstanbul'un ve Türkiye'nin birinci sorunu haline gelmesini istediklerinin altını çizen İmamoğlu, bu kapsamda, devletin tüm kurumlarının, ilgili özel sektör paydaşlarıyla eşgüdümlü ve seferberlik ruhuyla harekete geçmesinin elzem olduğunu vurguladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla deprem özelinde uyumlu bir çalışma içinde olduklarını dile getiren İmamoğlu, “Hep beraber ayağa kaldırmalıyız bu meseleyi” dedi. Vatandaşın ve paydaş kurumların sorunla yüzleşerek hareket etmelerinin önemine dikkat çeken İmamoğlu, “Vatandaşımız, depremle mücadeleyi, çürük binada oturmak mı, oturmamak mı kısmından ziyade işin maddi tarafını önceliyorsa, vatandaşla bu süreci eğer halleşip, şeffaf bir biçimde çözemediysek, hala problemimiz var demektir” uyarısında bulundu.
“AFETİN FATURASINI BÜYÜTEN YİNE İNSANLAR”
Akdeniz’de yaşanan yangın, Karadeniz’de meydana gelen sel felaketlerini hatırlatan İmamoğlu, “2 günlük ziyaretimizde de ne acıdır ki gördük, yaşadık. Ne acıdır ki; aslında afetin faturasını büyüten yine insanlar. Yaptığı yanlışlar, yaptığı yapılaşma yanlışları, aldığı yanlış kararlar. Burada da tek nokta şu: Akıldan ve bilimden uzaklaşırsanız, popülist bir dünyaya dönük ya da birilerine yaranmaya dönük bazı yöneticilerin aldığı kararlar ne yazık ki büyük bedellere bizi yüzleştiriyor ve karşı karşıya getiriyor” diye konuştu. Doğduğu topraklar olan Trabzon Akçaabat’ta, 1989 yılında benzer bir sel felaketinin yaşandığını ve 100’ün üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini aktaran İmamoğlu, “Dere yatağında neyi var, neyi yoksa alıp denize götürmüştü. Aradan 30 sene geçti. Selin denize alıp götürdüğü yapıların en az 4-5 katı şu an o dere boyunda var. Bu kadar net. Yani biz, ders çıkarmıyor, ders almıyoruz. Kolay unutuyoruz. Bunları unutmamalıyız. Tedbirlerini alan insanlar, yöneticiler olmak zorunluluğumuz vardır. Bunun partisi yok. O insanların acılarını gördüğümüzde hangi partiden ölmüş, hangi partiden insan denize gitmiş diye düşünen mi var Allah aşkına? Yok. Onun için burada akıl birliğine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
“BU HIZLA GİDERSEK BİZE 80 SENE GEREK”
22 yılda çok güzel işlerin de yapıldığının altını çizen İmamoğlu, “Ama o hızla gidersek bize gereken seksen senedir. Sorunları hissedip hep beraber el ele, kol kola vererek çözüm bulduğumuz süreçleri, ortak akılla yönettiğimiz, akıldan ve bilimden uzaklaşmadığımız, tek başına kişinin bireylerin değil, ortak akılla süreçleri yönettiğimiz bir sürecin Türkiye'mizin ve İstanbul'umuzun her ortamında hakim olmasını diliyorum. Siyasetin değil, ortak aklın ve bilimin izinde yürümemizin daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu noktada, tüm paydaşların aynı duyguları paylaşmasını ve başarılı olmamızı diliyorum hem İstanbul’umuzun hem ülkemizin ve milletimizin huzuru ve bekası için” diye konuştu. Konuşmaların ardından İmamoğlu, CHP İstanbul milletvekili Kılınç ve Arısoy, hak sahibi 3 çifte sembolik olarak anahtarlarını sundu. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, törenin ardından örnek bir daireyi gezdi.
Projede; 20 Blokta 1.262 konut 71 dükkân, ticari blokta ise 6 adet dükkan olmak üzere toplam 77 ticari birim bulunuyor. Tüm arazide 3 bodrum katlı 1.581 adet araçlık kapalı otopark, 650 metre uzunluğunda bir parkur ve kapalı havuz, fitness salonu, sauna, hamam ve buhar odasının da bulunduğu bir sosyal tesis yer alıyor.
Güncelleme Tarihi: 17 Ağustos 2021, 14:21