Euromonitor International, içlerinde Türkiye’nin de olduğu 40 ülkede, 1500 online perakende kanalında yürüttüğü araştırma ile koronavirüsten en çok etkilenen ürün gruplarını analiz ediyor. Gıda, tüketici sağlığı ve hijyen, ev temizliği, kişisel bakım ve güzellik gibi farklı Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) sektörlerinde sunulan ürünlerdeki değişim günlük olarak izlenebiliyor. Ülke bazında ürünlerin ulaşılabilirliği konusunda önemli veriler içeren araştırma kapsamında, ‘Stok Dışı’ yani stokta bulunmayan ürünlerin oranları da ölçüldü. Buna göre Türkiye, dünya genelinde Çin’in ardından stok dışı ürün yüzdesi en düşük ülke oldu. 1-7 Nisan 2020 tarihlerinde “stoklarımızda kalmadı” denilen ürünlerin oranı Türkiye’de yüzde 1.1 seviyelerindeyken Çin’de yüzde 0.6 dolayında gerçekleşti.
PLAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, bu sonucun Türk sanayicisinin ve özellikle de KOBİ’lerin başarısının bir göstergesi olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünyanın bir çok ülkesinde ve Avrupa’da tüketiciye “Stokta ürün kalmadı” denilirken, Türk sanayicisinin ve fabrikalarımızın bu dönemde en çok ihtiyaç duyulan ürünleri üretmek için fedakarca çalışmaları sayesinde ülkemizde bu oran yüzde 1.1 seviyelerinde kaldı. ‘Out of Stock’ yani ‘Stok Dışı’ denilen tüketicinin ulaşamadığı ürün oranında Çin’den sonra en düşük yüzde Türkiye’de. ABD dahil dünyanın en büyük ekonomileri ve Avrupa genelinde ise çift haneleri görüyoruz. Gelişmiş ülkelerde boş kalan market rafları ülkemizde boş kalmıyor; mutfaklarımıza, evlerimize ihtiyaç duyulan ürünler girebiliyorsa bunu market ve üretici firma çalışanlarının cansiperane çalışmalarına borçluyuz. Gıdadan temizlik ve hijyen ürünlerine kadar birçok kategoride özel markalı üretim yapan ve bunları aralıksız market raflarına gönderen, bu başarıda çok büyük payları olan firmalarımızı da ayrıca kutlamak gerek. İngiltere, Almanya, İspanya, Fransa, Avusturya, Hollanda gibi Private Label oranlarının yüksek olduğu ülkelerde stok dışı üretim oranları çift haneli rakamlarda geziyor. Bu da firmalarımızın zor zamanlarda sorumluluk üstlenerek işlerinin başında olmaları ve canla başla çalışarak üretimlerine kesintisiz devam etmeleri sayesindedir.”
Yerli sanayinin önemine de dikkat çeken Özer, “Koronavirüs nedeniyle ilk günlerde yaşanan talep patlamasına rağmen üreticiler gece gündüz çalışarak rafları boş bırakmadı. Dünyada bizden önce salgınla karşılaşan ülkelerde ise market raflarının boş kaldığını gördük. Zaten salgınla ilgili yeteri kadar endişe içinde olan halkımız, en azından marketlerde arayacağı ürünleri bulmakla ilgili bir endişeye girmedi. Yerli sanayicimiz, bu durumu bir “topluma karşı sorumluluk” olarak görerek cansiperane şekilde çalışmalarına devam ettiler. Yaşadığımız bu zorlu günlerin, yerli sanayinin önemini bir kez daha ön plana çıkardığını düşünüyoruz. Daha önce de vurguladığımız gibi halkımız panik yapmamalı ve sadece ihtiyaçları kadar ürün almalı. Bu ülkenin yerli sanayicileri üretimlerini kararlılıkla sürdüreceklerdir” diye konuştu.