Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü ele geçirmeye çalışan darbecilere karşı mücadele verirken yaralanan müştekiler, olay günü yaşadıklarını anlattı.
Evren Yürekli, çalıştığı mağazadaki televizyondan darbe girişimini öğrendiğini, TRT'de okunan korsan darbe bildirisinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği söylenmesine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine meydanlara çıktığını belirtti.
Ankara Emniyet Müdürlüğüne yaklaştığı esnada yolun tıkandığını ve bölgede askerlerin olduğunu ifade eden müşteki Yürekli, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Askerlere silahlarını bırakmalarını söyledik. Bunun ardından askerlere 'Diz çökün, ateş edin' emri verildi. Uzak ve karanlık olduğu için emri kimin verdiğini görmedim. Silahı ateşleyenler direkt bizim üzerimize ateş ettiler. Bu sırada emniyet de bombalanmaya başladı. Ben bacağımdan yaraladığımı fark etmedim. Yaralı arkadaşları ambulansa bindirmeye çalıştım. Bir süre sonra bacağımda sızı hissettim, vurulduğumu fark ettim. Sanıklardan şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum."
"Darbeci askerler vatandaşa doğru ateş ettiler"
Müştekilerden Burhan Özkaya da 15 Temmuz 2016'da Yenimahalle'de akraba ziyaretinde olduğunu, bu sırada savaş uçaklarının alçak uçuşa başladığını ancak buna anlam veremediğini belirtti.
Bir süre sonra evine geçtiğini, kendisini arayan akrabasının MİT'e atış yapıldığını söylediğini kaydeden Özkaya, televizyondan da Boğaz Köprüsü'nün kapatılmasına ilişkin haberleri gördüğünü ve böylece FETÖ'nün darbe girişiminden haberdar olduğunu dile getirdi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşları ile Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiğini bildiren Özkaya, şu ifadeleri kullandı:
"Hipodrom Caddesi'nde giderken trafiğin sıkıştığını ve emniyet binasından alev yükseldiğini fark ettim. Böyle olunca aracımızı park edip yaya olarak emniyete yaklaştım. Yolda insanlar vardı ve emniyet binasından silah sesleri geliyordu. Ben ve arkadaşlarım hızlıca emniyetin Konya yoluna bakan kapısından içeri girdik. Bahçede zırhlı araçlarla burun buruna geldik. Orada tekbir getirenler, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' sloganları atanlar, 'Asker kışlaya' diye bağıranlar vardı. Yaklaşık 10 dakika sonra zırhlı aracın üzerindeki otomatik tüfekle gökyüzü tarandı. Vatandaş buna rağmen dışarı çıkmadı.
Daha sonra da zırhlı aracın önündeki darbeci askerler vatandaşa doğru ateş ettiler. Benim de sol bacağımdan bir G-3 mermisi girdi. Sürünerek Konya yoluna çıktım. Yaralandığımı anlayan vatandaşlar sivil araç ile beni hastaneye götürdüler."
Sanıklardan şikayetçi olan 15 Temmuz gazisi Özkaya, davaya müdahillik talebinde bulundu.
"Zırhlı araçlarla yol kapatılmıştı"
Murat Onuş da darbe girişimini televizyondan öğrendikten sonra karşı koymak için Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiğini anlattı.
Müşteki Onuş, "Akköprü'de yol kesilmişti, zırhlı araçlarla yol kapatılmıştı. Havaya ateş ediyorlardı. Vatandaşların geri çekilmediğini gören darbeciler orada bulunanlara ateş etti. İlk başta yaralananlara yardım ettim. Üçüncü ateş açıldığında ben de omzumdan yaralandım." diye konuştu.
Sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade eden Onuş, davaya müdahil olmak istediğini söyledi.
Diğer müştekilerin de beyanlarını alan mahkeme, duruşmayı yarına bıraktı.
Güncelleme Tarihi: 16 Nisan 2018, 13:50