Vakit geldi; çember daralıyor. Havada barut kokusu var. Herkes elindeki gücü ve kozu kullanmaktan
kaçınmıyor. Taksimde meydana gelen patlamayla Gaziantep deki patlamanın arasında fark yok. Bir
sene önce Bursa da ceza infaz otobüsüne düzenlenen patlama da aynı izleri taşıyor. Biz anlamasak da
devletler verilen mesajları çok iyi biliyor. Birileri ukalaca arkasındaki güce güvenip, bizi savaşa
zorluyor. Hemen ardından Suriye ve Irak’ta başlattığımız hava harekatı resmen onlara verilen bir
cevaptı. Bizi adalar denizinde bir savaşa çekmek isteyenler cevabı ters bir cepheden aldıkları için
şoktalar. Bu harekatı beklemedikleri için, bir çok in patlatılıp terör örgütü ve uzantılarına büyük zarar
verilmiştir. Buna cesaret edebileceğimizi zannetmiyorlardı. Ama köseye sıkıştırılan kim olursa olsun,
düşmanı ne kadar güçlü olsa da bunu yapar.
Küreselcilerin parayı, yani ekonomiyi Çine taşıması, ABD için kabul edilebilir bişey değildi. ABD ve
NATO dünya da oluşan kendi çıkarlarını gütmeyen tüm ülkelere savaş açtı. Küresel güç olarak
kalabilmesi için bu sömürü düzenine ihtiyacı vardır. Aslında dün olduğu gibi bugünde istedikleri
pastanın büyük dilimini yemek. Bunun için parayla, silahın savaşı hiç olmadığı kadar büyüyecek. Ok
yaydan çıktı artık. Kimsenin kimseyi alttan alma gibi bir niyeti yok.
Yeni oluşan dünya düzeni şekillenirken oluşan boşluk, bir çok avantajın yanında riskleri de
beraberinde getiriyor. Türkiye bu yeni sistemin tam merkezinde yer alıyor. Üç kıtaya tekrardan hakim
olan bir Türk yüzyılı anlayışı bize verilen rol model olarak ortada duruyor. Küresel hakimiyet ve para
onlarda. Bana kalsa “içi doldurulmamış özünü yansıtmayan hiç bir oluşum sana ait değildir” derim.
Özlerimiz de yüzyıllardır var olan Türk kültürünü öncelikle çocuklarımıza, sonra da asimile olmuş tüm
Türk ülkelerine yeniden aşılamamız lazım. Asimile diyorum çünkü Rusya bu topraklara yüz seneden
fazla hakim. Yeniden diriliş ancak bu şekilde mümkün olabilir. Yoksa olumsuz bir güç değişiminden
sonra, yaptığımız en mükemmel silahlarla en mükemmel şekilde yine vurulan biz oluruz. Bizi yine
bizle vururlar. Nitekim yakın zamanda bunu gördük. Akdeniz’deki karbon yatakları için, yeni ipek yolu
için, bizi yeniden biçtikleri kalıba sokmak için, silah elindeki tüm kozu kullanacaktır. Uyanık olalım.
Selam ve muhabbetle...