“Plaka resmi değil, sahte”

Ağalık plakasının sahte olduğunu belirten Çetin, “Sayın cumhurbaşkanı külliyeyi yaptırıp sırtına mı alıp götürüyor. Ben ağalık konağını alıp sırtımda mı götüreceğim? Edirne’nin gelişmesi için ve Edirne’nin bir şeyler yapabilmesi için bunlar şart değil mi? Ağalık konağı şart. Edirne için şart, benim için değil. Plaka diyorum, bir ağalık var ama sahte plaka var. Zor mu bu plakayı resmileştirmek. Ağa olduğun zaman sen bu plakayı takabilirsin ama resmiyeti yok. Ben bunu Edirne için istiyorum, kendim için istemiyorum. Ben bu ağalığı Edirne plakası olarak aldım ama plaka resmi değil sahte. Bana diyor ki tak, takmıyorum ve takmayacağım da. Tek bir şey söylüyorum plaka resmileşecek. Ya resmileşecek ya resmileşecek. Bu kadar net söylüyorum. Eğer devlet bana sahte bir şey yapmamı istiyorsa yapayım. Yapmıyorum kardeşim devlet men etmiş” diye konuştu.

“Ağalık konağı Edirne için şart”

Ağalık konağının Edirne için şart olduğunu belirten Çetin, “Ağalık konağı diyorum adama, Ahmet Çetin oda istiyormuş. Hayır oda istemiyorum, ağalık konağı istiyorum. Edirne Belediye Başkanı’na da Vali’sine de bir şey söylüyorum, Edirne’nin Kırkpınar ağalı varsa Kırkpınar ağalığının bir konağı da vardır. Sen müzikçilere konak veriyorsan, sen Türk Ocaklarına konak veriyorsan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı'da geleneği olan Kırkpınar ağalına da konak vermek zorundasın. Tahsis etmek zorundasın. Etmiyorsan bu senin ayıbındır kardeşim, ben de bu ayıbı dillendiririm. Ağalık konağı Edirne için şart. Başka ağaların buraya gelmesi için şart. Ağa geldi, ağanın misafirlerini nerede ağırlayacaksınız? Bu tarih Edirne’nin değil mi? 657 yıldır ağalık Edirne’de değil mi? Başka bir yerin mi? Hakkımda kötü yazan herkes için FETÖ'cüsünüz derim. Burası için bir şeyler yapmak için çalışıyorsam ve birileri bana çamur atıyorsa, ben de hakaretin en büyüğünü yaparım” dedi.

“Şimdi bu ağalık boş”

Kendinden sonra gelecek ağalar için bir şey yapmak istediğini belirten Çetin, “Ağalığı ben ömür boyu mu taşıyacağım? Hayır, başka bir kardeşim gelecek. Geldiği zaman içi hevesli gelsin. Boş bir ağalığa gelmesin, boş bir ortama gelmesin. Şimdi bu ağalık boş, boş. Plakası sahte, tak diyorlar. Ağalık konağı yok, VIP geçişi yok. Birileri diyor ki efendim biz Ankara’ya gidiyoruz, beraber gidiyoruz diyor. Ben senin yamağın mıyım? Pardon ben kimsenin yamağı değilim. Ben Kırkpınar ağası isem ağa gibi gideceğim ve ağa gibi davranacağım” ifadelerini kullandı.

“Çek de veririm, evrak da veririm”

İlk taksiti ödemediği iddialarına cevap veren Çetin, çekle yapılan ödemenin kabul edilmediğini ifade ederek, “Efendim Ahmet Çetin ilk taksiti ödeyemedi, babayı ödeyemedim. Hodri meydan, sen önce yapacağın görevi yap kardeşim. Yazıyı yazarken bana soracaksın, kimsin sen? Sonra benim kanuni hakkım, eski ağalar bakın çek veriyormuş. Ödemeyi çekle yapıyorlarmış. Çek götürdüm 1 milyon 500 bin lira hayır dediler, almayız. Niye almıyorsunuz kardeşim? Ben esnafım, çek de veririm evrak da veririm. Var mı itiraz? Ödemeyi yapıyor muyum? Yapıyorum. Niye almıyorsun? He gideceği yeri öğreneceğim çünkü. Kimin çektiğini bileceğim. Nakit verirsem kimin çektiğini bilmeyeceğim. Ben şimdi nakit yatırdım problem değil” açıklamasını yaptı.

“Ne Ankara’ya giderim ne de yerimden kıpırdarım”

3 temel konu üzerinde duran Çetin, “Ağalık konağı istiyorum ve hiç dönüş yok. VIP istiyorum, hiç dönüş yok. Plaka istiyorum, hiç dönüş yok. Bunlar olmazsa ne Ankara’ya giderim ne de yerimden kıpırdarım. Hiç kimsenin yamağı değilim. Kimse beni yanına çağıramaz. Çağıracak babayiğit de ancak gelir kendi gücünü gösterir. Madem ödenmemiş deniyorsa basın toplantısı yapsınlar, desinler ki ey arkadaşlar biz taksiti alamadık Ahmet Çetin’den. Yiyorsa yapsınlar” diye konuştu.