“En zor günde Galatasaray’a verilen destek çekildi”
2016 ile 2017 yıllarını karşılaştırdıklarında sponsorluk ve reklam gelirleri, yayın hakkı gelirleri aşağı yukarı aynı olduğunu belirten Dursun Özbek, “Loca, VIP ve kombine satışlarında yaklaşık 20 milyon TL'lik düşüş var. Şöyle tarif edebiliriz; 'takım UEFA'dan ceza aldı; cezasına mukabil UEFA yarışlarına gidemedi. Gidemediği için de Galatasaray maçlarına gitmeyelim... Ne loca, ne VIP, ne kombine alalım... ' Galatasaray zor günlerinde yalnız mı kalmalı? Galatasaray bu cezayı almış; belki en çok ihtiyacı olduğu günde Galatasaray'a verilen destek çekildi. Yönetim olarak en azından bu sene böyle bir şey yaşamamamız lazım. Kötü günde, iyi günde her şartta Galatasaray'ın yanında olmamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Futbolculara ödediğimiz ve mağazacılıktan gelen maliyetler 299 milyon TL”
Satışların maliyetinin 2016’ya oranla yüzde 13 düştüğünü söyleyen Özbek, “Sporcu ücretlerindeki giderler; 2015-16'da 40 küsur oyuncu vardı. Bunların bir kısmını göndermek suretiyle 18-19 milyon TL'lik bir ücret azalması söz konusudur. Diğer giderlerde çok fazla farklılıklar yok. 2016'de 344 milyon TL olan satışlarımızın maliyeti; yani futbolculara ödediğimiz ve mağazacılıktan gelen maliyetler 299 milyon TL seviyesine düşmüştür” ifadelerini kullandı.
“Kur farkından kaynaklanan yaklaşık 12 milyon TL'lik fark aynı kalıyor”
Pazarlama, satış, dağıtım ve yönetim giderleri gibi çok fazla yıllara sarih olarak değişmeyen giderlerinin olduğunu vurgulayan Özbek, “Fakat bir diğer gider kalemi olan esas faaliyet giderleri dediğimiz kısımda şöyle bir sapma var. Ticari faaliyetlerimizde de kur farkı söz konusu. Sporculara ödenen döviz bazında yapılan kontratların kur farkından kaynaklanan yaklaşık 12 milyon TL'lik fark aynı kalıyor. Fakat 12.5 milyon TL'lik bir giderimiz var ki o da açılan davalara ayırdığımız karşılıklar. sözleşmesini feshettiğimiz, davalık olduğumuz konularla ilgili karşılık ayırmak zorundayız. Vergi uzlaşmasına gittik bildiğiniz gibi; defalarca belirttim. 7 milyon TL oradan buna bir karşılık ayırmak zorundayız” dedi.
“Ek gelir temin edecek gelir kaynakları açalım”
Kulübün en önemli zarar kalemlerinden birinin finansman giderleri olduğunu belirten Özbek, “Aşağı yukarı 9 aylık zaman zarfında 60 milyon TL faiz ve komisyon giderimiz var. 51 milyon TL ise kur farkı giderimiz var. Vergilerin taksitlendirilmesinden gelen de 2.5 milyon TL gibi faiz farkı var. Aşağı yukarı 120 milyon TL'lik bir finansman giderimiz var. Bu yeni bir şey değil. Yönetime geldiğimizden bu yana söyledim. 120 milyon civarında faiz ve kur farkı ödediğimizi söyledim. Karşımıza bu çıkınca şaşırmamamız lazım. Neden bu kadar zarar ediyoruz? Baştan bu yana savunduğum hususlardan bir; bizim özellikle faiz sarmalından çıkmamız lazım. Bütün faaliyetlerimi ve projelerimi bunun üzerine konuşlandırmaya çalışıyorum. Ne yaparsanız yapın; 9 ayda 120 milyon TL ödüyorsanız; bunun içinden çıkmak mümkün değil. Onun için projeler yapalım, ek gelir temin edecek gelir kaynakları açalım diyorum” açıklamasında bulundu.
“240 milyon TL zarar söz konusu”
Kulübün zararları hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Özbek, şunları söyledi:
“Şu ana kadar; 240 milyon TL; 9 aylık, şubat sonu itibarıyla bir hayli yüksek zarar söz konusu. Bu zararın özellikle 2018 Mayıs ayında devam etmesi söz konusu olamaz. Halka açık bir şirketiz. Dolayısıyla gereğinin yapılmasına ihtiyaç var. Süratle banka borçlarının tasfiye edilmesi, finansal maliyetinin sıfıra yakın gelmesi mecburiyeti var. Özetle; bakıldığında satışlardaki 150 milyon TL'lik farklık, UEFA'nın verdiği cezadan kaynaklanan gelirlerin düşmesi, üzerine bankalara ödenen faiz ve kur farkını koyun. İşte zarar burada. Hep söyledim; tekrar aynı şeyi söylüyorum. Galatasaray kendi kaynakları ile son derece rahat yönetilebilecek, rahat müsabakalara çıkabilecek bir takım olmasına rağmen bu faiz ve kur farkı sarmalında devamlı zarar eden ve kötü sona doğru giden bir kulüp haline geldi. Onun için hepinizin desteğini istiyorum değerli Galatasaraylılar. Benim misyonum; yönetimin misyonu Galatasaray'ı bu durumdan çıkarmak. Bugüne kadar verdiğiniz desteğe çok teşekkür ediyor; bundan sonra da desteklerinizin devamını rica ediyorum."
“Burası Ali Sami Yen'in koltuğu”
Galatasaray ile ilgili konuların konuşması gereken yerin divan kurulu olduğunu belirten Özbek, “Geçtiğimiz genel kurulda da 51 konuşmacı vardı. Çıktılar, konuştular, tenkit ettiler, yorumlar yaptılar. Seçildiğimiz günden bu yana ben ve yönetim tenkitlere her zaman açığız. Yorumları her zaman dikkatli biçimde dinleyip gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Fakat bir husus var ki bu Divan Kurulu'nda tartışılması lazım. 51 konuşmacının bazılarının üsluplarını takdirlerinize sunuyorum. Allah aşkınıza, Galatasaraylılık aşkına bu üsluplara bir dikkat edin. Tenkit ettikleri, söyledikleri benim hakkımda değil. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı ve yönetimini nasıl ve hangi tip konuşmalarla tenkit ettiklerini ve yorumladıklarını gördünüz. Burası Ali Sami Yen'in koltuğu, burası Galatasaray Spor Kulübü. 112 yıllık bir çınar. En yüksek makama böyle bir alaycı küfre varacak aşağılayıcı konuşma duymadım, görmedim. Sizi göreve davet ediyorum; bu konuşmaların hepsini reddediyorum. Lütfen bu konunun üzerine eğilelim. Galatasaray'da giderek bozulan bu yapıyı düzeltmek sizin elinizdedir” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 13 Nisan 2017, 00:28