Dünya şampiyonu milli cimnastikçi Çolak: Şimdi sırada olimpiyatlar var

Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası'nda halka aletinde altın madalya kazanarak Türk cimnastik tarihine geçen Çolak, "Hedefim, Avrupa, dünya ve olimpiyatlarda madalya almaktır. İki hedefimi gerçekleştirdim. Şimdi sırada olimpiyatlar var." dedi.

Dünya şampiyonu milli cimnastikçi Çolak: Şimdi sırada olimpiyatlar var
banner98

ANKARA (AA) - Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası'nda halka aletinde altın madalya kazanarak Türk cimnastik tarihine geçen milli cimnastikçi İbrahim Çolak, Anadolu Ajansı (AA) Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.

Almanya'da düzenlenen Dünya Şampiyonası'ndaki başarısını Tokyo'ya taşımak istediğini dile getiren milli sporcu, "Her sporcunun hedefleri vardır. Olimpiyatlarda da şu an yaptığım performansın üzerine biraz daha koyup kendimi biraz daha geliştirebilirsem, orada da madalya alacağıma gönülden inanıyorum. Takım arkadaşlarımızla beraber çok başarılı olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Dünya şampiyonu sporcunun diğer sorulara verdiği cevaplar ise şöyle:

İbrahim Çolak kimdir? Spora nasıl başladı?

5 yaşında cimnastik sporuna başladım ve amcam Erkan Çolak'ın sayesinde başladım. Kendisi eski bir cimnastikçi. Ailem de onun sayesinde beni cimnastikle tanıştırmıştı. Severek yaptığım bir spor oldu. Yıllar geçtikçe daha çok sevmeye başladım. Bu yıl aldığımız bu dereceler tarihi dereceler oldu. Ben halka aletinde birinci oldum. Ahmet arkadaşım paralel aletinde ikinci oldu. Ferhat Arıcan ve Nazlı Savranbaşı da 6 alette elde ettiği puanlarla olimpiyatlara gitmeye hak kazandı. 4 kişi olimpiyatlara gitme hakkını kazandı. Bu, tarihimizde en kalabalık gittiğimiz olimpiyat oyunları olacak. O yüzden çok mutluyuz.

Spor sana ne kattı?

"Öncelikle öz güven kattı. Cesaret kattı. Spor sayesinde şu ana kadar 40-45 farklı ülkeye gitmişim. Bu, kişinin kendini geliştirmesi ve bakış açısını değiştirmesi için çok güzel bir avantaj aslında. Her ülkeden arkadaşlarımız var."

Sporda dönüm noktası yaşadığın anlar oldu mu?

Küçük yaşlarda başladığım için 3. sınıftayken, okul ve spor zor geliyordu. İkisini beraber götürmek zordu. O zaman bile yoğun bir programım vardı diyebilirim. Psikolojim bunu kaldırmamaya başladı. Haftanın 6 günü antrenman yapıyorduk. Aynı zamanda okul, ödevler, sınavlar hepsi üst üste gelince artık aileme yapmak istemediğimi söylemiştim ama onlar benim en büyük destekçim oldu. Yapmak istemediğimi söylediğimde beni motive ettiler. Ondan sonra spora dört elle sarılıp, severek yapmaya devam ettim. Onların bu söylemi beni bu noktaya getirdi. O zaman bırakmış olsam bugün farklı bir noktada olabilirdim. Bu ilkiydi.

İkincisi ise ilk geçirdiğim sakatlığımda ayak bileğim kırılmıştı. 5 hafta ayağım alçıda kaldı. Sporcu için sakatlık normal bir şey ama ilk kez yaşadığım için biraz fazla üzülmüştüm. Ben sadece spor aşığı biriyim. Ayağım alçılı halde günde 4-5 saat antrenman yaptım. Değneklerle gidip geldim. 5 hafta boyunca sıkı bir çalışma yaptım. Sadece belden yukarısını çalıştırabiliyordum. 5 hafta sonra alçı çıktıktan sonra vücudumu çok rahat kontrol edebiliyordum. Bu halka aleti için büyük bir avantaj. Bundan 2 ay sonra da Mersin'de Akdeniz Oyunları yapıldı ve ikinci olmuştum. Sakatlığımın gümüş madalya almamda büyük bir katkısı oldu.

Senin açından nasıl bir şampiyona geçti?

Biz yarışmalara giderken bayrağımızı en iyi şekilde temsil etmek için gidiyoruz. Bu yarışmaya da madalya almaya gidiyorduk. Olimpiyatlardan önceki son dünya şampiyonası ve seçme yarışması olacaktı. Çok iyi bir performans göstermemiz gerekiyordu. Ben yarışma günü biraz gergin, stresli ve heyecanlıydım. Alete elimi değdiğimde kendimi antrenmadaki gibi hissettim. Orada 10 tane hareket yapıyoruz ama bu hareketleri antrenmanda yüzlerce kez yapıyoruz. Hareketleri tane tane ve acele etmeden yapmaya çalıştım. Daha önceki tecrübelerimden dolayı iyi bir sonuç için mücadele ettim açıkçası. Hareketleri büyük hata yapmadan yaparsak her şampiyonada madalya almamız yüksek. Türk sporcular her madalya için bir aday. Olimpiyatta madalya alabileceğimizi de burada gösterdik.

Spor tarihine geçtin, neler söyleyeceksin?

"Daha önceki yarışmalarda da bu şansı elde etmiştim. Geçen yılki Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanmıştım. 2008 yılından sonra Avrupa Şampiyonası'nda kazanılan ilk madalya ve üstüne koyabileceğimizi gördüm. Avrupa Şampiyonası'nda, Türk tarihinde alınan en üst derece olmuştu. Dünya Şampiyonası'nda bu madalyayı almam hem tarihimizde ilk madalya oldu hem de benim dünya şampiyonası madalyam oldu. Hem altın madalya oldu hem de olimpiyatlara gitme hakkı kazandım."

Tek kelime tek cevap bölümü

Spor: Sağlık

Cimnastik: Avantaj

Forma: Türkiye

Paralel bar: Amuda kalkmak

Halka: Güç

Barfiks: Biraz korku

Kulplu beygir: Yetenek

Aile: Mutluluk

Salon: Çalışma

Kamp: Antrenman

Podyum: Heyecan

Bayrak: Türkiye

İstiklal Marşı: Gurur

Antrenör: İnanç

Gençlik: Umut

İzmir: Kordon

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0