Medical Park İzmir Hastanesi, obezite cerrahisi ile ideal kilolarına kavuşturduğu hastalarına yönelik eğitim çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Murat Sözbilen, Psikiyatri Uzmanı Dr. Tarkan Amuk ve Diyetisyen Ceren Semerci geçtiğimiz yıllarda obezite tedavisi gören hastalarıyla bir araya gelerek bilgilendirme yaptı. Etkinliğin açılışında konuşan ve obezite hastalığının dünyaca kabul edilmiş bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Sözbilen, “Biz hastane olarak 113 obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi ameliyatı gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi obezite tüm dünyada kabul edilen bir hastalık. Yurtdışında, Amerika'da, Avrupa'da artık bebeklik döneminden itibaren önlemler alınmaya başlandı. Bebeklerin beslenme programlarını düzenleyerek ileriki yaşlarda obeziteyi nasıl engellerizi savunmaya çalışıyorlar” dedi.
Vücudun basit bir dengesi olduğunu anlatan Sözbilen, “Aldığımız kalori ve verdiğimiz kalori arasındaki dengeyi tutturmak zorundayız. Bu şekilde beden bütünlüğümüzü korur ve diğer organlarımızı sağlıklı bir halde daha uzun ömürlü kullanmaya devam ederiz” diye konuştu.
“Ekip çalışması gerekli”
Ayrıca obezite cerrahisinin bir süreç olduğunu da belirten Sözbilen, “Verdiğimiz ve aldığımız kalori dengesini etkileyen çok fazla faktör var. Ameliyat öncesi, aldığımız kalorilerin değerlendirilmesi, verdiğimiz kalorilerin vücudun ne ölçüde kullandığı, hangi organlarımızda hasar olduğu, hangilerinde olmadığı, hangilerinin eksik çalıştığı gibi birçok faktör var. Bunların da sadece bir ameliyatla değil multidisipliner bir çalışmayla götürülmesi gerekiyor. Bunların farkında olan ve olmayan hastalar var. Bize bazı hastalar geliyor. Hocam benim midemi küçültün diyor. Böyle bir şey yok. Bu süreçte bunları etkileyen çok fazla faktör var. Bu süreçte, fizyolojik denge, psikolojik denge, ortamsal bozukluklar var. Bu faktörlerin hepsini bir araya getirmek için bir ekip çalışmasının olması lazım” dedi.
“Anlık duygu psikolojik bir hastalık değil”
Obezite cerrahisi sonrası kısa süreli pişmanlıkların psikolojik bir sorun olmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Tarkan Amuk ise “Örneğin o gün lahmacun yiyen birini gördüğümüz zaman keşke ameliyat olmasaydım, ben de lahmacunumu yeseydim gibi bir duyguya kapılabilir. Bu genel olarak ameliyattan sonraki memnuniyetinizi değiştirmez. Biz de her ağlayan depresyondadır diye bir tabir vardır ya da biraz mutsuz olduğunda biri hemen bu depresyonda denir. Depresyon böyle bir şey değildir. Psikolojik hastalıklar da böyle bir şey değildir. Bazı şeylerin hastalık olabilmesi için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Pozitif düşünce hayatınızı değiştirir”
Obezite cerrahisi sonrası hastaların hayata, kendilerine, insanlara bakış açılarını değiştirmeleri gerektiğini söyleyen Amuk, “İlk olarak duygularınızı içinize atmayın. Duygularınızı içinize atmadıkça kendinizi daha rahat hissedeceksiniz. İkinci olarak hayır demeyi bileceksiniz. Başkalarını üzmeyelim, kırmayalım dedikçe bütün yük sizin omuzlarınızda olacaktır. Sonra o mutsuzlukla bir şeyleri fazla yiyerek tekrar obez olmaya başlıyorsunuz. En önemlilerinden bir tanesi de bizim davranışlarımızı düşüncelerimiz belirler. Bu düşünce biz de bir duygu bırakır biz ona göre davranırız. Düşünce olumlu olursa davranış da olumlu olur. Düşünce olumsuz olduğu zaman davranış da olumsuz olur. Bu yüzden sizler de kafanızdaki olumsuz düşünceleri olumluya çevirdikçe bütün yaşam şekliniz insanlarla ilişkiniz ve hayat tarzınız da değişecektir” dedi.
Diyetisten Ceren Semerci de obezite cerrahisi sonrası beslenme ve fiziksel aktiviteler hakkında önemli bilgiler verdi. Sağlıklı beslenmenin en önemli basamağının bunu yaşam tarzı haline getirmek olduğunu anlatan Semerci, “Sağlıklı beslenme denince akla ilk olarak 4 yapraklı yonca gelir. Burada bizim 4 tane besin grubumuz var: ilk grup süt ve süt ürünleri, İkinci grup et, yumurta ve kuru baklagiller, üçüncü grup sebze ve meyveler, dördüncü grupta ise ekmek ve tahıllar yer almaktadır. Sağlıklı beslenme için de işte bu dört guruptan azar azar beslenmemiz gerekiyor” dedi.