Koah Dünya Genelinde Ölüm Sebebi Olarak 3. Sırada

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Mirici, KOAH'un dünya genelinde ölüm sebepleri arasında 3. sırada olduğunu söyledi.

Koah Dünya Genelinde Ölüm Sebebi Olarak 3. Sırada
banner98
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Mirici, KOAH'un dünya genelinde ölüm sebepleri arasında 3. sırada olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün KOAH’ı önemsediğini belirten Mirici, “Ölüm sebepleri arasında ilk sırada kalp ve damar hastalıkları var, 2. sırada kanser ve 3. sırada KOAH var. Hatta KOAH kanser ile başa baş gidiyor diyebilirim. Korkutucu olan sadece ölüm sebebi olması değil, KOAH kronik bir hastalık ve yakalanan insanlar 20 yıl gibi uzun süre bu hastalıkla yaşıyor. Bu süreç içerisinde de KOAH, sağlık harcamalarını arttırıyor, iş gücü kaybına sebep oluyor, hayat kalitesini bozuyor” dedi.

Mirici, “Bir tiryaki yaklaşık 5 yıl keyifle sigarasını içer. Sonra bir sabah kalktığında öksürdüğünü ve balgam çıkardığını fark eder. Ama bu süreç o kadar yavaş gelişir ki, kişi bir anormallik olduğunu fark etmez, zanneder ki hayat böyledir, insan belli bir yaşa gelince öksürür ve balgam çıkarır. Aslında balgam çıkartmak ve öksürmek hiçbir durumda normal değildir. Vücudun refleks kontrol mekanizmasıdır, koruma mekanizmasıdır ve hastalığı hatırlatır. Yavaş yavaş ilerlediği için insan bu durumun doktora başvurulması gereken bir durum olduğunu da anlamaz. Aradan 15 sene geçip nefes daralmaya başladığında fark eder. Bu noktada öksürük ve balgam çıkarma gün boyu devam eden bir durum haline gelmiştir, hatta bazen yataktan kaldıran öksürük artık nefes darlığı ile birleşmiştir. Bu arada kişi yaşlanmıştır. Zanneder ki 45 yaşında merdiven çıkarken insanın nefesi daralabilir, ama bu normal bir durum değildir, kişi aslında hastadır. İnşaat işçileri ve madenciler gibi her türlü tozlu dumanlı ortamda çalışmak zorunda olanlar da KOAH'a adaydır. Bu sebeple bu şekilde çalışanlarında nefeslerinin ölçülmesi gerekiyor. Çalışanlara erkenden koruyucu tedbir almaları gerektiği söylenmeli. En basit tedbir maske ile çalışmaktır. Diğer bir yöntem ise sulu çalışmaktır. Yani yerden toz kalkmaması için yerleri, ya da çalıştıkları alanı ıslatarak çalışmaktır. Bu noktalara dikkat edilirse hem çevre ve hava kirliliği için, hem de hastalıklar için tedbir almış oluruz” diye konuştu.

Sigara bırakmak için mutlaka hekim yardımı almak gerektiğine dikkat çeken Mirici, “ Sigarayı bırakmak için çok kilit bir husus var; nikotin bağımlısı mısınız, değil misiniz? Eğer nikotin bağımlısı değilseniz, sigarayı kendi kendinize bırakmanız mümkündür, bu fırsatı kaçırmayın ve lütfen sigarayı bırakın. Ama nikotin bağımlısı iseniz, burada işin içine bir uzmanlık alanı giriyor. Bu noktada uzman kişilerden destek alabileceğiniz bir ünitede sigarayı bırakmalısınız. Ama şu beklenmemeli, bir sihirli değnek ya da bir ilaç yardımıyla size bir günde sigarayı bıraktıramazlar. Bu noktada ticari amaçla üretilen, satılan, reklamı yapılan çeşitli haplar, otlar, elektronik sigaralar, bantlar gibi bilimsel olarak ispatlanmamış yöntemler hakkında da hiçbir şey söyleyemiyoruz. Dolayısıyla zararlarını da bilmiyoruz, faydalarını da. İnsanların akciğerleri ya da herhangi bir organı bir su borusu gibi yıkanıp durulanamaz. Zaman içerisinde organlarımızdaki zararlar içimize işliyor. Bazı hastalıklarda içimize işleyen bu zarardan temizlenebilmek ve uzaklaşmak mümkünken, bazı hastalıklarda, özellikle kanser için bunu yapabilmek neredeyse imkansız gibi görünüyor. O sebeple sigaraya hiç başlamamak için çok fazla çalışma yapılıyor. Çünkü sigaraya başlama yaşı 11’e kadar indi. Bizim hala içmekte olanları değil, özellikle yeni başlayacak olanları korumamız gerekiyor. Nasıl boyumuz uzuyorsa, bir insanın solunum kapasitesi de, akciğerleri de doğumdan itibaren 25 yaşına kadar genişliyor. Ne yaparsak yapalım 25 yaşına geldiğimiz zaman akciğerler yaşlanma sürecine giriyor. Ama akciğerlerimize zarar vermezsek, akciğerlerimiz 120 yaşına kadar bize rahat bir solunum sunabilir. Eğer bir kişi 16 yaşında sigara içmeye başlarsa, 25 yaşına kadar devam edecek olan akciğer gelişimini durdurmuş olur ve erişkin bir ferdin ulaşması gereken akciğer kapasitesinin 3/4’ne ulaşabilir. Bu sebeple erken yaşta sigara içilmesinin cinayet gibi bir şey olduğunu düşünüyorum” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0