Kadın üreme sistemine ait kanserler arasında meme kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen serviks (rahim ağzı) kanseri erken dönemde yakalandığında tam şifa ile sonuçlanan bir hastalık olduğunu belirten Güler, “Serviks kanseri, rahim ağzı dokusunun kötü huylu (malign) hücrelere dönüşümü sonrası ortaya çıkan bir kanserdir. Tüm kanserlerde olduğu gibi serviks kanseri de uzun yıllar süren gizli hastalık döneminde ortaya çıkar. Günümüzde erken tarama ve ciddi oranda bilinçlendirme kampanyalarına rağmen ancak hastaların yüzde 46’sına erken evrede tanı konabilmektedir. Tüm hastaları incelendiğinde 5 yıllık yaşam süresi rahim ağzı kanserinde yüzde 67’dir. Erken evre yani tanı anında etraf dokulara uzanmamış ve diğer organlara metastaz yapmamış olarak yakalanırsa 5 yıllık yaşam süresi, farklı bir deyişle hastalıktan kurtulma oranları yüzde 90’ı aşmaktadır. Bu da rahim ağzı kanserindeki tarama yöntemlerinin ve erken tanının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
Serviks kanserinde şikayetler ortaya çıktıktan sonra hastalığın yayıldığına dikkat çeken Güler, “İşte bu sebeple kanserleri erken dönemde tanımlamak için çeşitli testler uygulanmaktadır. Serviks kanserinin erken tanısındaki en önemli test smear testidir. Kişi, smear alınırken ağrı hissetmez. İşlem yaklaşık 1-2 dakika sürer. Smear ile alınan örnekler patolojik olarak incelenerek kanser veya kanser öncüsü hücrelerin olup olmadığı araştırılır. Smear testi ve bazı kadınlarda HPV testi bu virüsün ve neden olduğu hücre değişikliklerinin saptanmasına yardımcı olabilir. Bu bakımdan tüm kadınların doktorlarının tavsiyelerine göre düzenli smear testi yaptırmaları çok önemlidir” diye uyarıda bulundu.