İç kulakta gelişen ve işitme kaybından yüz felcine kadar çok ciddi sorunlara yol açan kötü huylu tümör kısa sürede temizlenmezse genç kız hayatını kaybedecekti. Ancak tümör çok riskli bölgede yer almasının yanı sıra aşırı kanamaya meyilli olma özelliğine sahipti.
Küçücük bir parçanın alındığı biyopsi işleminde bile yaklaşık 1,5 litre kan kaybettiren endolenfatik kese tümörüne, teşhisin konulduğu kendi ülkeleri Azerbaycan dahil olmak üzere, 10 farklı ülkedeki uzmanlardan şifa arayan aile hep aynı yanıtı aldı: “Tümör çok riskli bir yerde, kızınızı ameliyat edemeyiz.” Başvurdukları doktorların ameliyat kararı vermeye cesaret edemedikleri, bunun yerine radyoterapi ile küçültmeyi önerdikleri tümör için ameliyat kararını veren ise bir Türk doktoru oldu: Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yunus Aydın. Yaklaşık 5 ay içinde gerçekleştirilen 5 ameliyat ve zorlu tedavi sürecinin ardından günlük yaşantısına sorunsuz devam eden Aytakın Gahramanov, “İki yıldır rutin kontrollerim için ailemle birlikte düzenli olarak Türkiye’ye geliyorum. Çok şükür hastalığım nüks etmedi. Aylarca süren tedavi sürecinde Prof. Dr. Yunus Aydın başta olmak üzere, hekimler ve sağlık personelleri adeta ailem oldular.” diye konuştu.
10 ÜLKEDEN OLUMSUZ YANIT ALDIK!
“Kızım Aytakın kulak ağrısından yakınmaya başlayınca önce ne olduğunu anlayamadık” diyen 53 yaşındaki Hikmet Gahramanov, kendi ülkeleri Azerbaycan’da yapılan MR sonucunda iç kulakta gelişen kötü huylu tümör teşhisinin konulduğunu söylüyor. Hikmet Gahramanov, kızının Azerbaycan’da ameliyat edilemeyeceği söylenince zaman kaybetmeden 10 ülkeye başvurduklarını belirterek, “Almanya, Rusya, Ukrayna, İran, İngiltere bu ülkelerden bazıları. Tüm hekimler ‘tümör çok riskli bölgede, kızınız ameliyattan sağ çıkamayabilir, tümörü çıkaramayız’ dediler. Sonra Azerbaycan’da yaşayan bir Türk arkadaşımız vesilesiyle Prof. Dr. Yunus Aydın’dan haberdar olduk, raporları kendisine gönderdik. Tam da umudumuz tükenirken ‘Ameliyat çok riskli ama tümörü temizleyeceğim’ yanıtını alınca, dünyalar adeta bizim oldu” dedi.
TÜMÖR BEYİN SAPINA BASKI YAPIYORDU
Hastanede yapılan tetkikler sonucunda; kulağın arkasında ortaya çıkan ve hızla büyüyen tümörün çevresindeki kemiği bile delip beyincik ile beyin sapına doğru büyüdüğü tespit edildi. Prof. Dr. Yunus Aydın, beyin sapına her geçen gün daha fazla baskı yapan tümörün genç kızın yüzünün sol tarafında felce ve işitme kaybına neden olduğunu belirterek, “Tümör ameliyatla alınamadığı takdirde Aytakın Gahramanov muhtemelen birkaç ay içinde hayatını kaybedecekti” diyor. “Biyopsi yapılmadan tedavi sürecine karar veremeyecektik. Tümörün bulunduğu yer aşırı kanamaya meyilli olduğu için aldığımız tüm önlemlere rağmen, biyopsi amacıyla açtığımız ufacık yerden bile genç kızımız 1,5 litreye yakın kan kaybetti” diyen Prof. Dr. Yunus Aydın, teşhis konulmasının ardından ameliyat planlamalarının yapıldığını ve hem girişimsel radyoloji hem de Kulak, Burun ve Boğaz uzmanlarıyla yakından çalıştıklarını kaydetti.
Aytakın’ın sol kulağının hemen arkasında ortaya çıkan ve kafatasının beşte biri büyüklüğüne ulaşan ‘endolenfatik kese tümörü’ için bugüne kadar dünya genelinde bildirilmiş sadece 200 hasta var. Prof. Dr. Yunus Aydın, “Literatüre baktığımızda, daha önce endolenfatik kese tümörünün ameliyat ile çıkarıldığı bir vaka olmadığını görüyoruz. Çok riskli bir tümör olması nedeniyle tedavi tümörün radyoterapi ile küçültülmesiyle sınırlı kalmış. Ameliyat olmasaydı sadece birkaç aylık ömrü kalmıştı genç kızımızın. Bu duruma kayıtsız kalamazdık” dedi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yunus Aydın, yaklaşık 5 ay süren tedavi döneminde Aytakın Gahramanov’a 5 önemli ameliyat yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Yunus Aydın, yerleştiği bölge ve aşırı kanamaya meyilli olması nedeniyle çok riskli olarak tanımladıkları tümörü tümüyle temizlemenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.