Ameliyatları gerçekleştirip kısa sürede hastayı sağlığına kavuşturan Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Gürcün; hastanın yakınmalarının sebebinin bacağı besleyen atardamarlardaki damar sertliğine bağlı yaygın damar tıkanıklıkları olduğunu belirtti. Gürcün, “Damar sertliği, dünyada ölüm sebepleri arasında birinci sırada gelen ve vücuttaki atardamarları yaygın olarak etkileyen bir hastalıktır. Bacak atardamarlarında damar sertliğine bağlı dolaşım bozukluğu bulunan bir hastanın kalp ve beyin atardamarlarında da aynı problemin bulunma riski oldukça yüksektir. Bu tip hastalar Kalp Damar Cerrahisi’nin en problemli hasta gruplarından biridir. Bu ameliyatların zamanlaması ve önce hangi bölgeye müdahale edilmesi gerektiği son derece tartışmalıdır. Çünkü bir bölgeyi tedavi ederken diğer bölgede hayatı tehdit eden önemli bir problem çıkma riski yüksektir. Örneğin ilk olarak bacak ameliyatı yapılırsa, hasta bu ameliyat sırasında bir kalp krizi veya felç geçirebilir. Hangi bölgenin en büyük riski içerdiği, bu zamanlamanın kararlaştırılmasında önemli bir kriterdir. Eğer hastanın şikayetleri izin veriyorsa, bu ameliyatlar aşamalı olarak ve her bir ameliyatın arasında en az 1-2 ay olacak şekilde planlanır. Çünkü bu ameliyatların her biri son derece büyük ameliyatlardır” dedi.
Kalp Damar Cerrahisi kliniğine yatırılarak tetkikleri yapılan hastanın beyninin sağ tarafını besleyen sağ şah damarında da damar sertliğine bağlı yüzde 90 üzeri darlık saptandığını belirten Prof. Dr. Uğur Gürcün hastaya uygulanan tedavi sürecini sırasıyla şöyle anlattı: “Nöroloji bölümüyle yaptığımız değerlendirmede bacak operasyonu sırasında çok ciddi felç riskinin olduğu ve bu nedenle öncelikle şah damarına yönelik bir operasyonun yapılması gerektiğine karar verdik. Böylece bacak damarı ameliyatını erteleyip önce şah damarına yönelik, karotis endarterektomi denilen, şah damarındaki plağın temizlenmesi operasyonunu gerçekleştirdik. Bu operasyon sırasında, hastanın kalbini besleyen koroner atardamarlarında da damar sertliğine bağlı tıkanıklık lehine olabilecek ciddi bulgular gözlendi. Bunun üzerine Kardiyoloji bölümüyle birlikte yapılan değerlendirmede koroner damarların görüntülenmesi amacıyla koroner anjiografi yapılmasına karar verdik. Bu tetkikin sonucunda kalbi besleyen 3 koroner atardamarda da damar sertliğine bağlı ciddi hastalık olduğu ortaya çıktı. Bacak ameliyatı sırasında ölümcül bir kalp krizi geçirme riski olduğundan ameliyat planını tekrar değiştirdik ve bacak ameliyatını erteleyerek, şah damarı operasyonundan 1 hafta sonra bu kez koroner by-pass ameliyatını gerçekleştirdik. Bu ameliyatta hastanın 3 koroner damarı değiştirildi ve hasta kalp yönünden de güvence altına alınmış oldu. Normalde kalp ameliyatından sonra, bacak ameliyatı için ortalama 2 ay bekleme süresi önerilir. Ancak hastamızın özellikle sağ taraf olmak üzere, her iki bacağı ciddi risk altında olduğundan biz bu süreyi 2 hafta olarak planladık ve ilk şah damarı operasyonundan 3 hafta sonra bacak damarlarına yönelik operasyona aldık.“
Bu üç operasyon arasında en uzun süreyi bacak ameliyatının aldığını belirten Prof. Dr. Gürcün, ameliyatla ilgili şu bilgileri verdi: “Hastanın her 2 bacağa giden karın içindeki ana atardamarları tıkalı olduğundan, karın içindeki aort damarından her iki kasık atardamarına suni damarla by-pass yapıldı. Ardından her iki uyluk atardamarları da tıkalı olduğundan her iki kasık atardamarından her iki diz atardamarlarına yine suni damarlarla by-pass yapıldı. Bu operasyonun tıptaki ismi; Aortobifemoral by-pass + çift taraflı femoropopliteal by-pass’tır. Operasyon sonrası hastanın bacak dolaşımı hızla düzeldi ve yakınmaları ortadan kalktı. Daha önceki ameliyatların hayatiyetinden ziyade şiddetli bacak ağrılarına odaklanan hastamızı en çok bu son aşama mutlu etti“
75 yaşındaki hastanın 3 hafta içinde hem beyin, hem kalp, hem bacak olmak üzere 3 ciddi operasyon geçirerek sağlığına kavuştuğunu vurgulayan Prof. Dr. Uğur Gürcün, “ Böyle 3 ciddi ameliyatın 3 hafta içinde yapılması az rastlanan bir durum. Hastamız sağlığına kavuşmuş bir şekilde taburcu edildi. Hastanın tüm ameliyatlarında bulunan Asistan Dr. Hüseyin Erkan başta olmak üzere, emeği geçen tüm ekibe teşekkür ederim” sözleriyle açıklamalarına son verdi.