Ölüm Gerçeği

         Cenazelerden ibret alınması gerekirken,  anlaşılan kimsenin bir ibrete ve ders almaya ihtiyacı yok sanırım. Yani o kadar mükemmeliz. Herkesin yerinde olmak istediği Mustafa Koç’un kadere ve yazıya  inananlar için zamanında ama sevenleri ve ailesi için zamansız ölümü bu dünyanın ne kadar boş olduğunu, Mustafa Koç’un yerinde olmak isteyenlerin bile haline şükrettiğini göstermiş oldu.

         Hafta içinde Cumhurbaşkanına hakaret eden ana muhalefet liderinin Cumhurbaşkanıyla karşılaşması medyaya ilginç bir şekilde yansıdı.

        Neyi paylaşamıyoruz? Neyin peşindeyiz?

      Mademki o kadar çekineceksin mademki söylediğin sözlerden pişmanlık duymayacaksın o zaman tavrını da net olacaksın. Ama kendileri de biliyor yapmış olduklarının yanlış olduğunu ve etik olmadığını.

          Cumhurbaşkanına saldırarak bu ülkede pirim yapılamayacağını 13 senedir hala anlamayan bir ana muhalefet lideri yapılan icraatları baltalamak yerine takdir edip PKK’ya net tavır koysaydı daha fazla pirim yapardı.

     Hükümette olan partiye mensup bir kişinin giydiği gömlek markası laf olur ayakkabı fiyatı sorulur haftalarca yazılı görsel medyada gündemde olur. Fakat hakkında açılan sayısını hatırlayamadığım manevi tazminat davalarının faturası ana muhalefet partisi liderinin cebinden çıkmaz ve partiye fatura edilir.

     Sayın Devlet Bahçeli’nin hastane sonrası bir otelde dinlenmesi gayet normal ama kral dairesinde üç günlük faturanın on bin lira olması ayrıca bu faturanın parti tarafından ödenecek olması hiç de normal değil.

İşin ilginç tarafı bunlar yazılı ve görsel medyada hiç kendine yer bulmadı ve geçiştirildi.

     Kimse bu durumda medyanın Sayın Cumhurbaşkanına hizmet ettiğini söylemesin kimse bana bu ülkede diktatörlüğün varlığından bahsetmesin.

             Bu ülkede bazı yayın organlarından kovulan popülerliğini kaybetmiş köşe yazarlarının toplandığı bir gazete eğer Cumhurbaşkanına, Başbakana hakaret ediyorsa, mahremiyete saygı göstermeyip ailelerine dil uzatıyorsa ve kendi milletinin yüzde elli ikisini koyuna benzetiyor, beyinsiz diye addediyorsa ve bu gazete bunlara rağmen 13 yıldır hala yayındaysa kimse diktatörlükten bahsetmesin.

     ‘’Surda bir gedik açıldı fethin başlangıcı hayırlı olsun’’ derken PKK direnişinden zevk ve haz duyan bir cemaat lideri ve ona bağlı bir medyayı düşünün devletin katliam yaptığını iddia ediyor akademisyenlere sahip çıkıyor ve bir okula atılan bombayı gayet masum gösteriyor.

     Bu medya organı bu ülkede hala yayındaysa ülkemizde demokrasinin işletilmesi konusundaki çaba gözden kaçmamalı diye düşünüyorum.

     Ulusalcıyız, Atatürkçüyüz diyen bir parti düşünün PKK’ nın siyasi uzantısı olan bir partiye taziye ziyaretine gidiyor.

Demokrasinin savunucuları olduklarını her defasında söyleyenlerin aslında içten içe bir ihanete basamak olduklarının farkındalar mı acaba?

     1913 de Balkan savaşı esnasında Enver Paşa’nın Edirne Kırklareli ’yi geri alma konusunda da aynı ihanet, aynı senaryo vardı. Enver almasında kim alırsa alsın, olmadı Bulgar da kalsın mantığı ile işleyen medya ve zihniyet şu anda da CHP ile MHP ve bir takım medya organlarıyla varlığını sürdürmekte.

     Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasında, AK Parti Hükümette olmasında kim olursa olsun mantığı yanlış bir mantıktır.

      Milletin iradesine saygı, gün gelecek baki olmayan o koltuklarda sizleri misafir edecek azizim. O yüzden milletin iradesinin üstünde bir gücün varlığına inanmak yerine devletine milletine ve bayrağına bağlı, devletinin yanında olan bir politika güdülmeli.

     Ülke sorunları ecnebi masalarında değil meclis çatısı altında saygı sevgi çerçevesinde çözülmeli.

Devletin dağıtacak kadar nimeti

Korkutacak kadar kudreti olmalı.

Yoksa devlet diye bir şey olmaz

        Ülkemin yüzde ellisi devletimin şefkatli yönünü de, diklenmeden dik duruşunu da benimsemiş bir kere.

   

     Ne güzel demiş Üstat

     Bugünü düşünürüm..Dün geçti,yarın var mı?

     Gençliğe de güvenmem ölen hep ihtiyar mı?

         Evet, yarın ölecekmişiz gibi yaşamayı, insanları sevmeyi, anlamayı, kalp kırmamayı öğrenmeliyiz. Vakit geç olmadan sevdiklerinize iki kelime söylemekten asla vazgeçmeyin.

     ‘’Seni Seviyorum’’

YORUM EKLE

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0