İsrail’in bir çıkarı olmasaydı acaba kara kaşımıza kara gözümüzün hatırına mı yerine getirirdi bu şartları?

   Tüm bunlara cevap ararken kafamızda ki tablonun şekli belli aslında. Millet temiz bir siyaset istiyor.

Urfa’dan milletvekili bulunmayan muhalefet partisi CHP nin Urfa’ya milletvekilleriyle yaptığı çıkartma hüsranla sonuçlandı. Hastanelerde hasta ziyaretinde bulunarak sözde hasta dertlerini dinlemeye çalışan provokatör görünümlü milletvekilleri hasta yakınlarından hak ettikleri tepkiyi görünce orayı terk etmişti iki gün önce.

   Halk uyandı uyanmasına ama gerektiği yerde tavrını koymayı bilmiyor aslında.

Hükümetin yaptığı alkışlanır hizmetler adeta belediyelerdeki yolsuzlukların üstünü örtüyor ve halk buna tepkisiz kalıyor adeta.

   Özür dilerim yolsuzluğun tanımı değişmişti dimi ya? Kılıfına uydurularak yapılan olağanüstü haklı kazanç diyebiliriz biz buna.

   Hükümetin yaptığı tüm icraatların gölgesinde kalıyor şehirlerdeki belediyelerdeki hatır gönül işleri.

   Aklımın almadığı bir soru da şu aslında!

   Belediyelerde yapılan yolsuzlukları dillendiren muhalefet encümen üyeleri yolsuzlukları haksızlıkları dillendirmek yerine neden suç duyurusunda bulunmazlar savcılıklara?

   Herkes bir şekilde işine bakıyor arkadaş.

   Bir diğer mesele ise Suriyelilere verilecek vatandaşlıklarla alakalı.

   1915'te tehcir ettiğimiz Ermeniler şimdi Suriyeli mülteci olarak vatandaşlık alacak.

   Muhacir olan onlar Ensar olan biz.

Eğer söz konusu muhacirlere ev sahipliği yapmak ise bunu Türk milleti ve Peygamberimizin ümmeti olan bizler en güzel bir şekilde yerine getirecektir. Bundan hiç endişem yok.

   Ama Türk halkı ikinci plana atılmaktan rahatsız aslında.

   Yıllarca TOKİ çekilişlerine katılan ve çıktığında gözyaşlarıyla sevinen Türklere inat çekiliş olmadan Ev verilmesine tepkilidir aslında benim Türk halkım.

   Yıllardır atanamayan ve atanamadığı için intihar eden, evlenip çoluk çocuğa karışamayan öğretmenlere nispet yaparcasına Suriyeli öğretmenlerin öğretmenlik yapmasına tepkilidir benim Türk halkım.

   Üniversiteye girmek için yıllarca çalışan ve bu uğurda tonla para akıtan gençlere inat sınavsız üniversite kapılarının Suriyelilere açılmasına tepkili aslında benim Türk halkım.

   Uludere’de öldürülen kaçakçılara 150 bin lira tazminat ödenirken şehit ailelerine 88 bin lira tazminat verilmesine tepkili aslında benim Türk halkım.

    Bu ve bunun gibi onlarca örnek varken zaman bu soru işaretlerini giderme zamanı beyler. İnsanların kafasında oluşan bu girdaplar giderilmeli diyorum.

   Yoksa iş sadece Ensarlık yapmak ise en kralını yaparız.

   Asırlardır Muhacir olmayı becerememiş olan bu ULU TÜRK MİLLETİNE kimse Ensarlığı öğretmeye kalkmasın arkadaş.

   NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE