ŞANLIURFA (AA) - Tarihte "dünya kültür ve medeniyetinin merkezi" kabul edilen ve arkeoloji literatüründe "Bereketli Hilal" olarak adlandırılan bölgede bulunan Şanlıurfa'ya ilgi artarak devam ediyor.
Hazreti İbrahim, Hazreti Lut, Hazreti Yakup, Hazreti Eyyüb, Hazreti Elyesa ve Hazreti Şuayb'a ev sahipliği yaptığı rivayeti dolayısıyla "Peygamberler Şehri" diye anılan kent, dünyanın önemli inanç merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Yılın her döneminde dünyanın dört bir yanından turist çeken Şanlıurfa'nın hemen hemen her cadde ve sokağında yabancı ziyaretçilere rastlanıyor.
Yerli ve yabancı ziyaretçi yoğunluğu ise daha çok "Hazreti İbrahim'in doğduğu ve dönemin hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer" olarak rivayet edilen Balıklıgöl yerleşkesi ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Göbeklitepe'de görülüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin ardından yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan tarihi ören yeri, özellikle hafta sonları binlerce kişiyi ağırlıyor.
Tarihi ve turistik güzellikleriyle öne çıkan kente artan ilgi dolayısıyla, rezervasyonsuz gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler konaklama sıkıntısıyla karşılaşıyor.
"Oteller dolu"İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin geçen yıl 1 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırladığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Valiliğin katkılarıyla şehrin turizm potansiyelinin artırılmasına yönelik her türlü adımın atıldığını vurgulayan Aslan, kente dünyanın ve Türkiye'nin her tarafından yoğun ilgi olduğunu ifade etti.
Geçen yıl Türkiye'de en çok merak edilen mekanların başında Göbeklitepe'nin geldiğinin tespit edildiğini anlatan Aslan, şöyle konuştu:
"Şu ana kadar yaşadığımız bu doluluklar, yoğunluk, istatistikler, turist talepleri, doğru işlerin yapıldığını gösteriyor. Otellerimiz şu an dolu. Ekim, kasım aylarında da yine rezervasyonlarımız çok iyi durumda. Kent için 'ölü sezon' olarak nitelendirdiğimiz kasım, aralıktaki rezervasyonlar bile Şanlıurfa'da turizmin, yılın belirli aylarından çıkıp tamamına yayıldığını göstermesi açısından çok önemli. Gastronomisi, el sanatları, Göbeklitepe'si, Türkiye'nin en büyük müze kompleksi, Halfeti'si, Harran'ı gibi turistik alanlarını değerlendirdiğimiz zaman Şanlıurfa'nın 12 ay, 365 gün gezilebilecek bir yer olduğunu görüyoruz."
"Rezervasyon gerekiyor"Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Müslüm Çoban da bölgenin bu yıl turizm alanında çok ciddi ivme yakaladığını söyledi.
Bölgedeki herhangi bir kente gelen ziyaretçinin genelde komşu illeri de ziyaret ettiğini belirten Çoban, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kentte ziyaretçilerin yer bulmak için 1-2 ay öncesinden rezervasyon yaptırması gerekiyor. Turizmde en önemli olan otel. Onu ayarladıktan sonra ulaşım da rehber de güzergah da çok daha kolay ayarlanabiliyor. Planını erken yapan insanlarımız bölgeye gelince yer problemi yaşamaz. Şu an kent merkezlerinde yıldızlı ve yıldızsız birçok otel dolmuş durumda. Hatta turistlerimiz, şehir merkezinde yer olmadığı için bazı büyük ilçelerde konaklıyor. Bölgemizde daha fazla konaklama tesisine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz."
"Yoğunluk artarak devam ediyor"Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Meslek Komitesi Başkanı Kamil Türkmen ise bölgedeki turizm hareketliliğinin bahar aylarıyla adeta zirveye ulaştığını kaydetti.
Kentteki turist yoğunluğunun artarak devam ettiğine dikkati çeken Türkmen, "Şu anda bölgemize gelmek için bizi arayan çok sayıda yerli ve yabancı turist var. Kesinlikle önce kalma planı yapılması gerekiyor." dedi.
Türkmen, kentte otellerdeki doluluk oranının yüzde 100'e ulaştığını söyledi.
Kentteki 5 yıldızlı bir otelin genel müdürü Mehmet Alataş ise nisanın kendileri açısından oldukça verimli geçtiğini dile getirdi.
Alataş, "Bu yıl aşırı yoğunluk söz konusu. Özellikle ramazanın da mayısa denk gelmesi dolayısıyla bütün yoğunluk nisanda birikmiş durumda. Şanlıurfa hava şartları dolayısıyla yılın 12 ayında turizm yapılabilecek potansiyele sahip. Bu yoğunluğu 12 aya yayarsak, misafirler otel bulamama gibi zor bir durumda kalmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Rauf Maltaş
