Bakan Yıldız, şu ana kadar yapılan çalışmalarla suyun miktarında ciddi bir dışarı tahliye olduğunu belirterek, “Tahminimiz bin 200, bin 300 ton civarında suyun kaldığı. Tabii burada çamur oranı, şırlan oranı bunların hepsi değerlendirilecek ve önemli bir tahkimat merkezi bir dört yol kavşağında yaklaşık 15-16 saat kadar uğraştık. 15-16 saatte 2 metre ilerlediğiniz yer var, 2 saatte 15-16 metre ilerlediğiniz yer var. O yüzden 1,5 - 2 metre civarında kömürün de aynı şekilde arttığını gördük. Böyle 15-16 civarında yerden 1,5 ila 2 metrelik bir kömürü alıp dışarı aktarıyoruz. Aktarma hızımız da hemen hemen 5,5-6 dakikada bir vagon çıkartmak şeklinde. Bu arada 6-7 metre civarında bir rayın yerden aynı şekilde söküldüğünü ve suyun basıncıyla beraber bir başka tarafa aktarıldığını gördük. O yüzden oradaki raylar da tekrar döşendi ve her çıkan metrede bir önceki toplantıda söylediğimiz gibi karşımızda daha farklı bir manzaranın olduğunu görüyoruz. İnşallah çalışacağız, gayret edeceğiz. Bu gayretlerimiz 24 saat devam edecek. Bir kısım TTK’nın, İstanbul İtfaiyesi’nin ve bazı ekiplerin değişimi sağlandı. Onların yerine yeni ekipler geldi ki gücümüzden bir şey kaybetmiş olmayalım. Daha hızlı şekilde davranalım. Tabii ki emniyete ve iş güvenliğine mutlaka dikkat etmemiz lazım. Bu manada oksijen tüplerimizi de, oksijen maskelerimizi de bir miktar daha takviye ettik. Ama şuanda oksijen veya metan gazı ile alakalı yaptığımız ölçümlerle herhangi bir tehdit görmüyoruz. Ama ilerleyen noktalarda yeni gaz deşarjları olabilir. Bununla alakalı arkadaşlarımız da tabi ki teyakkuz halinde. Bizim danışmanlarımızın da kendi imkanlarıyla oluşturduğu ve yalnızca gözümüzde canlansın diye yaptığımız o bir nevi maket herhalde zihnimizi biraz daha açmış olsa gerek. Farklı açılarda, farklı yüksekliklerde ve farklı yollarda bir ağ yapısı görebiliriz madende. Desandre kısmında özellikle son 22- 23 metreye girdiğimizi ama nefeslik kısmından 350 metrenin üstünden yürüme mesafesi. Desandre bu mesafenin karşılık geldiği kot 11 metreye denk geliyor. Bu da 350 metrenin üzerinde yol demek. Farklı problemlerin olduğu bir yoldan bahsediyoruz. Ciddi bir tahribat olduğunu görüyoruz. İşimiz kolay değil ama adım adım ilerliyoruz” dedi.
"BU HER GEÇEN METREYİ AYRI AYRI PLANLADIĞIMIZ BİR ARAMA KURTARMA ÇALIŞMASI"
Gazetecilerin sorusu üzerine Bakan Yıldız, “Suyu çeken ekiple tahkimat ekibi arasında 35-40 metre kadar mesafe var. Tahkimat, su çekme işine göre daha yavaş ilerliyor. Bir kavşağın dört yolu da bütün direkleri ile beraber devrilmiş, 16-17 saatlik çalışmada sadece o kavşağı geçebilelim, her geçen metreyi ayrı ayrı planladığımız bir arama kurtarma çalışması bu” şeklinde konuştu.
Yıldız, başka bir soru üzerine, “18 işçi kardeşimizin yerleri bize göre sabit değil. Su baskını olduğundaki yeri belli ama hangi su hareketi ile karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek de çok güç. O yüzden bize göre yerleri sabit değil ki mesafelerini, ne kadar zamanda onlara ulaşabileceğimizi söyleyebilelim. Bir kısım tahminlerimiz var ama o tahminlerimizi ancak aşarak desteklememiz gerekiyor. Bunun üzerinde iyi bir araştırma yaptık. Fakat bundan daha seri olabilecek, çünkü zeminin düz olmadığını, zeminin balçıklı ve hatta zaman zaman viskozitesinin çok yüksek olduğunu gördük. Dolayısıyla ufak bir iş makinesini oraya kurabilmek şuanda mümkün değil. Dediğim gibi alttan demir rayların bile söküldüğünü gördük. Yani tekdüze bir yerde küçük boyutlu bir iş makinesiyle beraber bu dedikleriniz mümkün olabiliyor ama bizde mümkün değil şuanda.
Zaman zaman 16 kişiye kadar çıkarttığımız ama stabil halde 12 kişi kullandığımız, her türlü riskleriyle beraber tahliye ekibi. Onu da yalnızca TTK’ya o görevi verdik. Başka bir ekip orada bulunmayacak. İçlerinde 28 yıllık, 30 yıllık, 32 yıllık tecrübeli arkadaşlarımız var. Yeni bir iş kazası yaşamak istemiyoruz. Orada arkadaşlarımızın güvenliğini ön planda tutmamız lazım. Ama dediğiniz gibi bütün çalışan arkadaşları çok gayretli görüyoruz. Onları dinlendirmek açısından da 6 saatte uyguladığımız vardiyaların bir kısmını 4 saate indirdik. 4 saatlik vardiyalarla 6 tane ekibin değiştiğini, bazı yerlerde de 6 saatlik vardiyalarda 4 ekibin değiştiğini kurguladık. Şuanda çalışan işçi kardeşlerimizle alakalı, kurtarma ekipleri ile alakalı veya malzeme tedariki ile alakalı herhangi eksiğimiz bulunmuyor. Zaten ufak tefek eksiklikler anında tedarik edilebiliyor. Burada da ciddi bir malzeme deposu oluştu ama bunların hepsinden önemli olan 18 işçi kardeşimizin oradan bir an önce çıkartılması ile alakalı ve zamanla alakalı konularımız. Her geçen zaman aleyhimize işler diye tabi ki bu kadar zaman geçti” şeklinde konuştu.
“ÖN İNCELEME İLE ALAKALI BİZ İZNİMİZİ VERDİK”
Olayın soruşturma boyutu ile ilgili soruya ise Bakan Yıldız, “Bizim hem teftiş bazında yürüttüğümüz hem de soruşturma bazında yürüttüğümüz ve bizden bu manada bir ön inceleme ile alakalı hangi seviyede olursa olsun, hangi kurumun başında, hangi seviyede olursa olsun ön inceleme ile alakalı biz iznimizi verdik. Onunla alakalı da yine teftişimiz devam ediyor. Hangi birimleri ilgilendiriyorsa onunla alakalı çok açık ve rahat davrandığımı söyleyebilirim. Bu konuda hem beraber görev yaptığımız arkadaşlara da aynı şekilde kendileriyle toplantı yaptık. Onların da farklı bir görüşünün olmadığını söylemeliyim. Biz işin başında gerek Soma’da gerekse bu kazada bunun bir afet olmadığını, afet değilse burada bir kusurun olduğunu, kusurun ister özel sektörde isterse kamudan, nereden kaynaklanıyor olursa olsun mutlaka karşılığının bulunması lazım geldiğini her vesileyle söylüyoruz. Bu konunun hem dünyevi ceza, adli ve idari soruşturma yanlarının hem de uhrevi yanlarının olduğuna inandığımız için bütün açıklığıyla ve bütün şeffaflığıyla beraber davranıyoruz. Bu konuda herhangi birini koruyup kollamamız söz konusu olmaz ister özel sektörden olsun isterse kamudan olsun. Olası bir ihmalin neler doğurabildiğini, ne tür sonuçlar doğurabildiğini de hep beraber görüyoruz” dedi.
Bakan Yıldız, şöyle devam etti:
“Biz tabi bir yandan bu çalışmayı yaparken bir yandan da genel manada alabileceğimiz tedbirleri de buraya getirdiğimiz ayrı bir ekiple beraber çalıştırdığımızı söylemeliyim. Madenle ilgili kısma yoğunlaştık ama gece ilerleyen vakitlerde o ekibi de aldığım raporlarla beraber değerlendirdiğimi söylemem lazım. Hummalı bir madencilik sektörüyle alakalı hem kazaya dönük, hem de ileriye dönük çalışmalarımızı buraya almış bulunuyoruz. Şuanda Çalışma Bakan Yardımcımız da burada hali hazırda bulunuyor ve hiçbir zamanda buradan ayrılmadan bulundular. Bununla alakalı Çalışma Bakanlığımızın yürüttüğü bir çalışma var. Yani bu tür iddialar doğru mudur, yanlış mıdır, doğruysa onun karşılığı nedir? Bu çalışmayı Çalışma Bakanlığımız sürdürüyor. Gerçeği de aynı şekilde kamuoyuna sizlerle paylaşacaklardır.”
“YENİ BİR SU KAYNAĞIYLA BERABER BESLENDİĞİ BİLGİSİ ŞU ANDA BİZDE YOK”
Bakan Yıldız, madenden su tahliyesi ile ilgili olarak, “Yeni bir kaynak ve maden ocağının yeni bir su kaynağıyla beraber beslendiği bilgisi şu anda bizde yok. Şuanda önümüze gelen rakamlar da bunu teyit etmiyor. Ama hangisi hangisinin gerisindeyse, yani su tahkimatın gerisindeyse suya yükleniyoruz. Eğer tahkimat suyun gerisindeyse tahkimata yükleniyoruz ve iki ayrı alanda çalışıyoruz. İki ayrı ekiple çalışıyoruz. Dün ve bugün itibariyle suya yüklendik. Ama yine aynı zamanda tahkimat ekibinin de çalıştığını söyleyeyim. İki ayrı noktada yapılan çalışmalarda suyu bu gece de atacağımız kanaatindeyiz. Duvarın yarıldığı veya kömür kısmının yarılıp da suyun boşaldığı yere henüz ulaşmış değiliz” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 06 Kasım 2014, 20:05