Şube Müdürleri Derneği'nin Rixos Otel'de verdiği iftar yemeğinde konuşan Polat, teknoloji ve internetin yaygınlaşmasının ardından gelenekçi yönetim tarzlarının yerini yenilikçi, düşünen, hızlı çözüm üretebilen ve vatandaş odaklı yeni yönetim tarzına bıraktığına dikkat çekerek, bu dönüşüme kamu kurumlarının da ayak uydurduğuna vurgu yaptı.
Kamu kurumlarında başlayan dönüşüme, mesleki taassupların etkisinde kalan düzenlemelerin engel olduğunu ifade eden Polat, "Bu kapsamda, hiyerarşik kademelerin azaltılmasına yönelik, bazı Bakanlıklarda başlayan ve özellikle şube müdürlerinin araştırmacı, eğitim uzmanı gibi unvanlara atayarak önemli oranda hak kaybına uğratan yapısal dönüşümler hiyerarşik kademeleri azaltmadığı gibi Türkiye bürokrasinin önünde hiyerarşiden daha büyük bir sorun olarak durmakta." dedi.
Mevcut sistemde memur, şef ve şube müdürü olarak ülkeye hizmet edenlerin sistem dışına itildiğini ifade eden Polat, "Bu hakkaniyetli olmadığı gibi, kamu kurum ve kuruluşlarının hafızasını da silmeye eşdeğerdir. Bu türden hak kayıplarına sebep olacak uygulamaların sorunu çözmediği gibi daha da büyüterek farklı sorunlara yol açacağı muhakkaktır. Bazı bakanlıklarda benzer çalışmalar olduğunu öğrendik. İlgili bakanlık yetkilileriyle de görüştük.Umarım bu düzenlemelerden vazgeçilir ve daha çözüm odaklı ve çalışma barışına hizmet eden bir dönüşüm modeline geçilir." dedi. Polat, 'Bastıran hakkını alıyor' yaklaşımıyla oluşan ve enerjisinin çoğunu bürokratlara ve siyasetçilere bunları anlatmakla harcayan mesleki sivil toplum kuruluşlarının bu durumun en somut göstergesi olduğunun altını çizdi.
Özlük hakları ve çalışma şartlarını tüm çalışanların lehine değiştirecek bir dönüşüme şiddetle ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Polat, "Bunlardan en önemlisi de statüsel sınıflar oluşturarak çalışma barışını bozulmasına sebep olan, çalışanların iş performansına olumsuz etki eden ve bunlara bağlı olarak da kamu çalışanları arasında sürekli kıyaslama ve çatışma sebebi olan ek göstergeler ve tazminatlardır. Bu sorun öyle bir hal almıştır ki görevi esnasında çalışanlarının sorumluluğunu ve işin riskini de birinci derecede alan ve yönetici konumunda olan bir şube müdürü ile Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni ya da şoför kadrosunda görev yaparken emekli olan birisine kuruşu kuruşuna aynı tutarda emekli maaşı bağlanmaktadır. Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni emekli olduğunda görev yaptığı esnadaki maaşının yüzde 78'ini alabildiği halde şube müdürü çalışırken aldığı maaşın yüzde 48'ini alabilmekte. Şube müdürü, görev yaparken oluşan hayat standardının emekli olması halinde yüzde 52 oranında gerisinde kalmakta. Bu hem hakkaniyetli değildir, hem kabul edilebilir değildir, hem de çalışma barışının ve performansının önündeki en önemli engellerden biridir." diye konuştu.
Gelinen bu aşamada yapılacak en önemli düzenlemenin ek göstergelerin tamamen kaldırılarak çalışanların aldıkları sorumluluk, üstlendikleri risk ve ürettiği katma değerin esas alındığı yeni bir çalışma ve emeklilik sisteminin oluşturulması olacağını dile getiren Polat, "Bu düzenlemeler kısa vadede mümkün değilse, yapılacak ilk düzenlemede Şube Müdürlerine 3600 ek gösterge ile makam ve görev tazminatlarının verilmesi en öncelikli beklentimizdir. Ayrıca kariyer, liyakat ve uzmanlık tanımları yeniden yapılarak kamu yönetimi daha çağdaş bir yapıya kavuşturulmalı. Dernek olarak daha güçlü, daha barışık, daha yenilikçi ve daha sinerjik bir çalışma sisteminin oluşturulması adına idareye her türlü katkı ve desteği vermeye hazırız." şeklinde konuştu. İftara milletvekilleri, bürokratlar ve çok sayıda şube müdürü katıldı.
Güncelleme Tarihi: 17 Temmuz 2014, 08:56