Yurtiçi-yurtdışı tehditlerin birlikte ele alındığı bütüncül strateji, Güneydoğu'da Kobani kalkışması benzeri 'şehir savaşı' planlarını başlamadan bitirmeyi hedefliyor. Suriye sınırının hemen ötesindeki terör örgütü PYD kantonlarından ve Kuzey Irak'tan sızmalar, buralardan yönelecek tehdit ve kışkırtmalar da önlenecek.

Bu strateji, jandarma ve polis özel harekat ekipleriyle birlikte askerlerin de şehirlerde operasyon yapabilmesinin önünü açacak. Bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı, askere kolluk görevi verilmesini öngören bir yasa taslağı üzerinde çalışmalara başladı. Çalışmalarda, Kara Kuvvetleri'nin piyade, komando ve özel kuvvetler unsurlarından birliklerin şehirlerin güvenliğinde etkin görev üstlenmesi üzerinde duruluyor.

JANDARMA VE POLİSE TAKVİYE

Plana göre, askere, jandarma ve polise takviye güç olarak şehirlerde asayiş görevini yürüten kolluk yetkileri verilecek. Terörle mücadelede görevlendirilen birlik, görev bölgesinde diğer kolluk kuvvetlerinin tüm yetkilerine (istihbarat, önleyici tedbir, toplumsal olaylara müdahale) sahip olacak. Sınır ötesinde de terörle mücadele görevi yürüten asker, sınırı aşan yeni stratejide terörle mücadelede bütünlüklü stratejinin omurgası olacak.

GÖREV EMRİ KOLAYLAŞACAK

Yeni düzenleme kapsamında terörle mücadele ve asayiş olayları kapsamında İl İdaresi Yasası'ndaki yetersizlikler de inceleniyor. Halen bir ilin valisi, kolluk gücü olan polis ve jandarmanın yetersiz kaldığı durumlarda o ilde konuşlu askeri birlikten destek isteme yetkisine sahip bulunuyor. Ancak bunun için birçok resmi yazışma ve görevlendirmeler gibi uzun süren bürokratik işlemler gerekiyor. Yasa taslağında bu uygulamayı kolaylaştıracak adımlara yönelik düzenlemeler de yapılması bekleniyor.