Suriye’de yaşanan iç savaştan kaçan 150 bin kişi, 90 bin nüfusa sahip Kilis’e yerleşti. Kilis’te daha rahat bir yaşam sürmek içinse Suriyeli kadınlar Kilisli erkeklere ikinci eş olmayı tercih etti. Bunu kabul edemeyen kadınlar ise ya eşlerinden boşanıyor ya da eşlerine tedbir nafakası davası açıyor.
“BOŞANMA VE NAFAKA DAVALARI YÜZDE YÜZ ARTTI”
Geçen yıllara göre boşanma davaların yüzde yüz arttığını belirten Kilis Barosu Başkanı Muammer Fazlıağaoğlu, bunun nedenini ise Suriyeli kadınlarla evlilik olarak açıkladı.
Kilis Baro Başkanı Fazlıağaoğlu, “Kilis transit bölge olması nedeniyle Suriyeli mültecilerle ilgili önemli bir noktadır.Göç dalgasında geçiş sürecinde binlercesi Kilis’te kaldı. Bunların bir kısmı konteyner kentlerde bir kısmı da şehirde ikamet etmektedir. Suriye’deki savaş nedeniyle eşlerini kaybedenler, çocuklarıyla irtibatlarını kaybedenler ise daha iyi yaşayabilme açısından yeni evlilikleri söz konusu oldu. Tabii ki bu da sosyal yapıda dengelerin bozulmasına neden oldu. Kilis’in 90 bin olan nüfusuna birden 150 bin kişi eklendi. Bunların da bir kısmı yeni bir aile kurmayı gerektirecek ortam hazırlamıştır. Bu durum daha çok ikinci evlilik olarak tecelli etmiştir. Yaptığımız araştırmalara göre geçen yıllara göre yüzde yüz boşanma oranı artmıştır. Bunun altyapısını araştırdığımızda ise buraya gelen göç kaynağından neticelendiğini tespit ettik” dedi.
“KİLİSE NOBEL ÖDÜLÜ İSTİYORUZ”
Kilis’in Nobel Barış Ödülü’ne de talip olduğunu belirten Baro Başkanı Fazlıağaoğlu, ”Kendi nüfusu 90 bin olan Kilis 200 bine yakın Suriyeli’yi misafir etmektedir. Biz Kilis olarak bu misafirperverlikten dolayı Kilis’e Nobel Barış Ödülü verilmesini talep ediyoruz” dedi.
“KADINLARDAN, ERKEKLERE NAFAKA DAVASI ARTTI”
Kilis Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Şeyma Gürses Kepekçi ise boşanma ve nafaka davalarının nedeninin ikinci evlilik olduğuna dikkat çekti.
Kepekçi, “Neredeyse ilk göç dalgasının üzerinden 4 yıl geçti ve hala göç gelmeye devam ediyor. Çok sayıda Suriyeli Türkler'le evlilik yaptı. Bu evlilikler sağlıklı ya da değil diyemiyoruz. Ancak resmi olmayan ve ikinci evlilik adı altında yapılan evlilikler bizim aile yapısını bozdu. Bu duruma maruz kalan kadın ve çocukların psikolojisinin bozulduğu kanaatindeyim. Bize bu mağduriyetle başvuranlara boşanmalarını önermedik. Bir gün bu savaşın bitip Suriyeliler’in evlerine döneceğini umut ettiğimizden sabredin dedik. Sadece kadınlarımıza tedbir nafakası davası açmalarını tavsiye ettik. Bugün açılan tedbir nafakası davalarına bakarsak gerçek gözler önüne serilecektir” dedi.