Su kuyusu kazarken 40 metre derinliğe indiğinde bir anda patlama olduğunu belirten mahalle sakinleri, su yerine metan gazı bulduklarını söylediler. Mahalle sakinleri, “Açtığımız kuyuyu genişletip, içine plastik boru döşeyerek kuyuyu kapattık. Metan gazını boruyla eve getirdik. Gazı soba ve ocaklarda kullanıyoruz. Devlet geldi buradaki gazı ölçü ve bunun batak gazı olduğunu söyledi. Bu gazı sobada ve mutfakta ocakta kullanıyoruz” dediler.
Mahallenin çoğunda bu gazın kullanıldığını ifade eden mahalle sakinleri, “Çıkan gazı herkes evlerinde kullanıyor. Gaz çok kaliteli değil ama işimizi görüyor” diye konuştular.
Gaz için bir proje çalışması yapılabilir
Bölgede vatandaşlar tarafından kullanılan gaz için bir proje çalışmasının başlatılabileceğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Samsun Şube Başkanı Gül Yüzüncü Yılmaz, “Bafra’nın Doğanca Mahallesi’nde ve bölgede bulunan bazı yerleşim bölgelerinde 1990 yıllarından itibaren, bahçe sulama amacıyla açılan su sondajı çalışmalarında tesadüfen bulunan ve o yıllardan itibaren kendi oluşturdukları koşullarla kullandıkları doğal bir gazın varlığı söz konusu. Resmi yetkililerden alınan bilgilere göre, bölgede araştırmanın yapıldığı ancak yeterli miktarda gaz olmadığı ve bunun için de çalışmaların yürütülmesinin durdurulduğu söylenmektedir. Bölge aslında Kızılırmak Deltası’nın çok geniş topraklarından oluşmakta, birçok yerinde bataklık ve sazlık mevcut. Binlerce yıl toprak altında sıkışıp kimyasal çözüşmeye uğrayan hayvan ve bitki kalıntılarının mayalanmasından metan gazı oluşur. Bu çözüşme, bataklık yerlerde meydana geldiği için metan gazına çoğunlukla buralarda rastlanır ve bu yüzden bataklık gazı denir. Bol miktarda metan gazının bulunduğu sanılan bir bölgede sondaj çalışmalarının yapılmadan önce uygulanan arama metotlarında, petrol aramalarında da çok sık kullanılan sismik metot kullanılır. Bölgede bulunan gaz potansiyeli ile ilgili eldeki veriler mutlaka toparlanmalı, bilim ve teknikte her yıl pozitif olarak olumlu gelişmelerin de olduğunu var sayarsak yeniden bir araştırma programı başlatabilmeliyiz. Bölgede kullanılan bir doğal kaynak var. İnsanlar bunu kendi imkanları doğrultusunda ve kendi yöntemleriyle hizmetlerine almışlar. Bunların geliştirilmesi adına bir proje çalışması yapılabilir. Belki de örnek bir bölge seçilebilir ve orada bu kaynaktan daha sağlıklı yararlanabilmek için bir çalışma yapılabilir. Bunun için önceki verilerin neler olduğu bilinerek bir çalışma başlatılır ve bir geliştirme programı ile de yönlendirilebilir. Bu arada bölgenin Kızılırmak Deltası kısmını da önemseyerek doğanın yapısını bozmadan bir çalışma programına gidilmesinin çok daha sağlıklı olacağı görüşündeyiz” şeklinde konuştu. Gökhan İçkilli -Ahmet Şükrü Uluçay