“GÜÇLÜ BİR PAZAR VAR, NÜFUSUMUZ GENÇ VE DİNAMİK, COĞRAFYAMIZ SON DERECE ELVERİŞLİ BU ŞARTLAR ALTINDA TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK”
Türkiye’nin son 12 yılda tüm dünyada yaşanan durgunluğa rağmen büyüdüğünü ifade eden Şimşek, “Yatırımcı bir ülkeye niçin gider? O ülkenin büyüme potansiyeline, büyüme performansına inandığı için gider. Türkiye’de son 12 yılda küresel krize rağmen Arap Baharı ve sonrasındaki Orta Doğu’daki çalkantılara rağmen, Avrupa’daki borç krizine ve Avrupa’daki durgunluğa rağmen, jeopolitik gerginliklere rağmen, Türkiye son 12 yılda yüzde 5 civarında büyüdü.
Çok güçlü bir performans bu şartlar altında. Şimdi Türkiye büyüme potansiyelini daha yukarıya taşıyacak çok kapsamlı bir reform programı açıkladı. Siyasi istikrar var. Reform var, güçlü bir pazar var, nüfusumuz genç ve dinamik, coğrafyamız son derece elverişli. Dolayısıyla bu şartlar altında Türkiye’nin önü açık. Az önce öğle yemeğinde Avrupa Birliği’nin kıyısındaki ülkelerle ilgili bir toplantı vardı. Her biri ayrı bir sorundan bahsediyor. Biz ise reformdan bahsettik. Çünkü reformun alternatifi yok. Biz sırtımızı düşük petrol fiyatlarına dayamıyoruz, Avrupa Merkez Bankası’nın basacağı paraya da dayamıyoruz. Biz Türkiye’nin temellerini sağlamlaştıracağız.
Türkiye’yi yeniden hızlı büyüme patikasına sokacağız. Siz bunları yaparsanız yatırımcı elbette size gelir. Bu kadar basit. Büyüme nerede? Türkiye’de. Dinamizm nerede? Türkiye’de. İstikrar nerede? Türkiye’de. Dolayısıyla yatırımcının Türkiye’ye gelmesi kadar normal bir şey yok. Zaten hem Londra’da hem Davos’ta bir sürü şirket yöneticisiyle başbakanımız, bizler görüştük. Hepsinin ilgisi, alakası son derece güçlü. Bu Türkiye aleyhine son 1 buçuk 2 yıldır itibarsızlaştırma kampanyasına rağmen böyle” dedi.
“ŞİMDİ YATIRIMLARI HIZLANDIRMA ZAMANI ÇÜNKÜ SEÇİMLERDEN SONRA TÜRKİYE’NİN ÖNÜ 4 YIL AÇIK”
Türkiye’nin hızla geliştiğine dikkat çeken Şimşek, “Para bolluğuyla ilişkili olmakla birlikte güvenli limanlara para gidiyor. Oralarda faizler eksiye doğru gidiyor. Çok ilginç bir şey. 2002 yılında Türkiye’de reel faiz yüzde 25’ti. Bugün Türkiye’de reel faiz eksidir. Nereden nereye geldik. Dolayısıyla bugün tabiî ki İsviçre, Almanya, Japonya gibi ülkelerde enflasyon düşüktür. Avrupa’da yıllık enflasyon sıfıra yakın. Dolayısıyla dominant faizlerin sıfıra yakın olması normaldir o anlamda.
Halbuki Türkiye’de enflasyon yüksek olmasına rağmen yüzde 8’in üzerinde ona rağmen dominant faizler enflasyonun altında yani reel faizler eksi. Neden? Çünkü bu bizim mali disipline, bütçe performansına verdiğimiz önemden kaynaklanıyor. Siyasi istikrar ve reformlardan, Türkiye’ye olan güvenden kaynaklanıyor. Türkiye’nin çok büyük bir yatırım iştahı var. Türkiye hızla gelişiyor. Çok büyük projelerimiz var. Bu projelerin tabi ki finansmanının makul bir maliyetle yapılması Türkiye’nin hayrına. İkincisi Türk özel sektörü bir süredir veya bu sebeple yatırımları yavaşlatmıştı. Şimdi yatırımları hızlandırma zamanı çünkü seçimlerden sonra Türkiye’nin önü 4 yıl açık. Güçlü bir hükümet, siyasi istikrar devam edecek, reformlar olacak ve o nedenle bugünden hazırlıkları yapmak lazım” dedi.
“DÜN DAVOS’TA RETWEETLERDE BİRİNCİ SIRADAYDIM”
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’ye teşekkür etmesi sonrası bol sayıda retweet aldığını ifade eden Şimşek, “Dün Davos’tan atılan tweetlerde retweet edilen şahıslardan birinci sıradaydım. Onun da sebebi teşekkürdü. Ben “Teşekkürler sayın Draghi. Avrupa uzun bir süredir Türkiye’yi aşağı çekiyordu şimdi bu parasal gelişmelerle belki Avrupa durgunluktan kurtulacak ve Türkiye’ye de yararlı olacak” diye teşekkür ettim. Türkiye’ye Davos’ta ilgi çok. İtibar noktasında ne yazık ki bazı çevreler yoğun bir çalışma içerisindeler. Fakat ben şunu çok açık ve net şekilde söylüyorum Türkiye’nin dışarıdaki algısı çok daha iyi, temelleri sağlam. Biz o algıyı düzelteceğiz. Bir kampanya var çevreler tarafından. Ama onlara rağmen Türkiye’yi iyi bilenler biliyor. Bilmeyenlere de biz bu programlar çerçevesinde ulaşıyoruz” dedi.
Güncelleme Tarihi: 23 Ocak 2015, 17:50