Babası, annesi ve 4 kardeşiyle birlikte savaştan kaçarak Türkiye’ye geldiklerini belirten Muhammed Alisa, Elazığ’a geçici olarak akrabalarının yanına geldiklerini ve daha sonra ev kiralayarak yerleştiklerini söyledi. Geldiğinde hiç Türkçe bilmediğini ifade eden Alisa, “2 yıl içerisinde duyarak Türkçeyi öğrendim. Yazma ve okuma olmak üzere hepsini çözdüm. İHH’ya gelip Berat ağabeyinin yanına oturuyordum. Arapça bildiğim için Berat ağabey bana ‘Muhammed bizim bazı sıkıntılarımız oluyor. Sen Arapça bildiğin için bizim yanımızda gel ve tercümanlık yap’ dedi. Ben de kabul ettim. Onlar bana Türkçe söylüyor ben de Arapça çeviriyorum” dedi.
Okuldan sonraları derneğe geldiğini anlatan Alisa, “Bana da bir ücret veriyorlar. Ben de aldığım para ile babama ve anneme yardım ediyorum. Berat ve Resul ağabey beni çok seviyorlar ve memnunlar. Sevdikleri için nereye giderlerse beni götürüyorlar. Türkiye’yi ilk önce sevmiyordum. Çünkü hep Türkçe konuşuyorlar ve ben de anlamıyordum. Her akşam ağlıyordum. Akrabam gelince çok sevinmiştim arkadaşlarımla oynuyordum. Türkçe bilmediğim için ilk önce okula gitmeyi istemiyordum. Türkçeyi öğrendim şimdi arkadaşlarım var, burukta olsa mutluyum" diye konuştu.
Alisa’nın İHH’ya ilk geldiğinde yardım talebinde bulunduğunu dile getiren İHH Elazığ Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Berat Aydın ise şunları kaydetti:
“Bu yardım talebini karşılıksız bırakmadık ve gereken desteği verdik. Daha sonra kısa bir muhabbet ettik. Muhammed’in Türkçesinin çok iyi olduğunun farkına vardım. Bunun üzerine kendisine teklifte bulundum. Yanımda çalışmasını ve bana yardımcı olmasını rica ettim. Sağolsun ricamızı geri çevirmedi ve yanımızda tercümanlık yapıyor. Günlük harçlığını da veriyoruz. Bize çok yardımcı oluyor ve çok desteği var. Bizde kendisini çok sevdik. İnşallah Allah yolunu açık eder ve bundan sonra da bizimle beraber böyle devam eder.”
Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2017, 11:50